TBMM Genel Kurulu'nda Nisan ayında görüşmelerine başlanan ancak muhalefet ve toplumsal kesimler tarafından bazı maddeleri tepki çeken İklim Kanunu Teklifi yeniden Meclis gündemine alındı.
Teklifin 5. maddesi üzerine söz alan DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, konuşmasının ardından kürsüden ayrılırken doğa katliamcılarına hitaben Kürkçe "Allah belanızı versin" dedi.
Milletvekilleri Burcugül Çubuk’un sözlerini anlamayamayınca TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, Türkçeye çevirdi.
Ak Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Çubuk'un sözlerinin Meclis'e yakışmadığını belirterek "Temiz dille, kimseye hakaret etmeden konuşmak için gayret ve çaba göstereceğiz dedik ama kabul edilebilecek bir şey değil. Tekrar etmek dahi istemiyorum. Milletin kürsüsünden millete bela okumak kadar yanlış bir şey olamaz. Sayın vekil özür dilesin ve lütfen buna müsaade edilmesin" dedi.
Çubuk'un söylemlerinin kabul edilebilir olmadığını savunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de şu sözlerle tepki gösterdi:
"Genel Kurul çatısı içerisinde doğaya karşı olumsuz düşünen hiç kimsenin olduğunu düşünmüyorum. Elbette meramımızı sert cümlelerle ifade edebiliriz ancak bu çatı altında bela okuyarak meram ifade edilmez. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Kaldı ki ne tür bir bela okunduğunu sizin tercümanlığınızla öğrenmiş olduk Sayın Başkan. Lütfen bunlara müsaade etmeyin. Hele hele bizim anlamadığımız bir dille bu ifadelerin kullanılması kabul edilemez."
Herkesin Genel Kurul'un vahametine yakışır bir dil kullanması gerekitğini ifade eden DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise "Burada 'Anlamadığımız bir dil kavramını' kabul etmediğimi ifade etmek istiyorum. Hatip kendisi Türk olduğu halde Kürtçe söyledi ve Türkçesini de ifade etti. Burada söylenenin uygun olup olmamasını konuşmak lazım" sözleriyle Çömez'e tepki gösterdi.
İfadelerini açıklamak üzere söz alan Çubuk da, "Kastımı aşan bir şekilde anlaşıldığını görüyorum. Benim kastım doğa katliamı yapanlaradır. Bu öfkenin tabii olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir vekile kaba bir dil kullanmak gibi bir derdim olmadı. Sözümüzü geri çekmekle ilgili hiçbir kaygımız yok" dedi.