Rekabetin  kökenine  inmek gerekirse,  ilk rekabet  ilk insanlar olan  Hz. Adem  ve Hz. Havva’ nın  çocukları  Habil  ve Kabil  arasında olmuştur. Habil ve Kabil , Tanrıya birer  adakta bulunmuşlardır. Tanrı  yalnızca Habil’in adağını  kabul etmiştir ve b

Rekabetin  kökenine  inmek gerekirse,  ilk rekabet  ilk insanlar olan  Hz. Adem  ve Hz. Havva’ nın  çocukları  Habil  ve Kabil  arasında olmuştur. Habil ve Kabil , Tanrıya birer  adakta bulunmuşlardır. Tanrı  yalnızca Habil’in adağını  kabul etmiştir ve bu yüzden Kabil’de Habil’e  karşı kıskançlıktan  doğan nefret  oluşmuştur. Kısaca  hırs ve  rekabetten doğan  günah  Kabil’in kibrinin yok olmasıyla yerini  azaba bırakmıştır.

Günümüz zamanına dönersek , mevcut sisteminde hatalı yapısıyla birlikte, dünyada altı milyardan  fazla Kabil yaşamaktadır.  Elbette  burada belirtmek istediğim kimseye katil damgası vurmak  değil, ne tarz bir rekabetçi  hayat  tarzını  benimsediğimizi anlatmaktır. Düşününki, insan tarihinde ilk günah , ilk kötülük ; rekabet ve hırs yüzünden ortaya çıkmıştır.

Modern  yaşamda benimsediğimiz yaşam stiline baktığımızda , her karanlığın temelinin rekabet, daha üstün olma ve bencillik üzerine kurulduğunu fark etmemek imkansızdır. Sistem bize aslında özümüzde olmayan , belli başlı görevler dayatmakta  ve  doğuştan  gelen  rekabetçi ruhumuz sayesinde bu işi gayet güzel başarabilmektedir.

Bunların  örnekleri ülkemizde  saymakla  bitmez. İlk örneği söylemek  gerekirse Ortaokul, Lise ve Üniversiteden sonra olan sınavlar. O sınavları  kazanmak  için öğrenciler birbirleriyle  adeta ‘‘ yarış atı’’  gibi  rekabet  içerisine  sokuluyorlar. İddialaşıyorlar  evet aynı söylediğim gibi , olumlu  pekiştirerek  oluşturmak  için birbirleriyle başkaları tarafında bahis bile yapılıyor. Başka çocuklarla  karşılaştırılıyor. Hatta daha da ileriye gidiyorlar ve sonunda  birbirlerine zarar verme düzeyine geçiyorlar.

Rekabet  aslında  iyi ve güzel bir kavramdır. Çünkü  Rekabet  ortamı  başarı  getirir. Mesela Ulu  Önder  Mustafa  Kemal  Atatürk  Terakkiperver  Cumhuriyet  Fırkası  Partisini  mecliste başka  görüşlere  de  yer  olsun, başka düşünceler de tartışılsın ,konuşulsun diye açılmasına izin vermiştir.  Rekabetin başarıyı  arttırdığı  söylenir evet   başarıyı  arttırmıştır . Ama  herşeyin  fazlasının zarar  olduğu   gibi  rekabetinde  fazlası  TBMM’ye   zarar  getirmiştir ve parti  amacından çıktığı  için  kapatılmıştır.

Son olarak da  Günümüzde  Futboldan  bahsetmek  istiyorum .Türkiye’de  Galatasaray ve Fenerbahçe  futbol maçı yapmaya görsün. Hemen bir holiganlık , sanki  karşı takımın oyuncuları o takımın  düşmanı gibi . Peki nerede  dostça rekabet? 

Dünyadaki buna benzer olaylardan dolayı bugüne  kadar binlerce kişinin öldüğü ve  yaralandığı bilinmektedir. Aslında önce  rekabetin tanımını  bilip  daha sonra hangi alanla  uğraşıyorsak  ona göre hareket  etmeliyiz.    

Bana göre ;

‘‘EN GÜZEL  REKABET  ADİL  OLANDIR’’