Başkan Kayır, “Uzun yıllardır esnafın temsilciğini yapıyoruz. Arkadaşlarımızın dertleri, problemleri çok. Ancak tabi ki bu konu üzerinden bir yıl geçmesine rağmen herkes bu konuda ağlıyor. Ağlamanın çözüm olmadığını gördük. Çözüm kendimizde. Daha farklı çözümler denemeliyiz. 17 Mayıs 2020 tarihinde tarafsız bölge programında bir şey gördüm inanılacak gibi değildi. Federasyon başkanımız Aykut yenice diyor ki bir gün genel başkanın Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı ile yemekte olduğunu söylüyor. Ertesi günde alkol içenler ile ilgili bir yasak gelince palandökenin kendisine bağlanarak diyor ki ben Cumhurbaşkanına bu söyleme cesaretini gösteremedim. Ben çok şaşırdım. Nasıl olurda bir sivil toplum örgütünün temsilcisi cesaret edemez. Bu konu benim için çok önemliydi” diye konuştu

Anayasanın 173. maddesi düzenlemesinin yapılmasını isteyeceklerini belirten Kayır, “Bir diğer konu ise koruma kanunu. Bu kanunda geçen gün ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu bir konuşmasında Anayasanın 173. maddesinden bir parça göstererek bahsetti. Ancak bunun kimsenin bilmediğini vurguladı. Oysa ben bunu 2014 yılında bir televizyon programında söylemiştim. Anayasanın 173. maddesinin çok önemli olduğunu esnafı koruma ve destekleme konusunda yegane dayanağımızın bu olduğunu anlatmıştım. Bugünde anlatıyorum. Zaten kendisine de gideceğiz. Manisa milletvekilleri ve diğer milletvekillerini gezeceğiz.  Bu anayasal yükümünün genel düzenlemesinin yapılmasını isteyeceğiz” şeklinde açıkladı.

Kanun düzenlenirse yeterli gücü alacaklarını ifade eden Başkan Kayır, “Bu anayasada genel olarak devlet esnaf ve sanatkarını koruyucu ve destekleyici tedbirler alır diyor. Şimdi bu anayasanın 173. maddesi. 172. maddesinde tüketici vurgusu yapılıyor. Devlet tüketicisini koruyucu ve destekleyici tedbirler alır. Tüketici çalışmış, başarmış, bunun kanun düzenlemesini yapmış bugün herhangi bir sorunumuz olsa tüketici koruma derneklerine gidiyoruz ve bunu hallediyoruz. Fakat esnafın böyle bir lüksü yok. Odalar bizim gücümüz ve yetkimiz yok diyor. Ticaret Mahkemesine gitmemiz gerekiyor, başka çaremiz yok. Halbuki bu kanun düzenlemesi yapılmış olsa hem korumasını hem desteklemesi konusunda yeterli gücü alırız. Bu olduğu zaman sorunların büyük bir kısmı hallolmuş olur. Ondan sonrası da ona uygun hazırlıklar ile çözülür. Bugünlere hazırlıklı olmalıyız. Devleti suçlayamam. Cumhurbaşkanın geçen gün helallik istemesi gayet insani ve vicdani bir durumdu. Bunu polemik yapılmasına biz çok şaşırdık. Aslında istemesi gerekenler istemiyor. Ama o yine de başını yastığa rahat koyabilmek için bunu istediğini düşünüyorum. Bendevi Palandökenin o sözünden sonra bence helalliği istemesi gereken asıl kişi o” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim