CHP Manisa İl Kadın Kolları Başkanı Şadiye Uysal, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’ın açıklamalarının kadın düşmanı bir zihniyetin temsili niyetinde bir söylemler olduğunu ifade etti. 

Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği 12 yıl sonra açıldı Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği 12 yıl sonra açıldı

“HER KADIN BİR BİREYDİR VE KİMSEYE AİT DEĞİLDİR”
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Uysal açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bakan Göktaş, kadın düşmanı zihniyetin temsili niteliğindeki açıklamalarıyla gündeme oturdu. Bakan Göktaş, önce 6284 sayılı Kanun’un değiştirilmesinin ya da kaldırılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Ardından şu skandal sözlere imza attı: ‘Maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 sayılı Kanun’u uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. 'Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz.' diyorlar.’. Sayın Göktaş’a öğretelim; kadınlardan bahsederken iyelik eki kullanılmaz. Her kadın bir bireydir ve kimseye ait değildir. Kendisi de bir kadın olan Göktaş’ın toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki bilincini, bu sayede görmüş olduk.”

“6284 KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden sonra 6284 sayılı kanunun öneminin daha çok arttığını ifade eden CHP’li Uysal bu nedenle 6284 sayılı kanunun kadınların kırmızı çizgisi olduğunu dile getirdi. 
CHP’li Uysal açıklamasında şöyle konuştu: “Seçim kampanyası boyunca Cumhur İttifakı 6284’ü hedef gösterdi. Yetmedi ‘kadının beyanı esastır’ ifadesi sürekli tartışmaya açıldı. Şimdi de Bakan Göktaş çıkıp, 6284’ü kadınların da istemediği gibi gerçek dışı bir söylemde bulunuyor. 6284 sayılı Kanun’u tekrar hatırlatalım: ‘6284 sayılı Kanun, şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenliyor.’. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca feshettiğinde gelen tepkiler üzerine; “6284 yürürlükte” diyerek kamuoyunu ikna etmeye çalışmıştı. Şimdi bu yasayı budamaya çalışıyorlar fakat buna asla izin vermeyeceğiz. 6284 kırmızı çizgimizdir. Asla dokundurmayacağız.”

“KADINLARIN YOKSULLUK NAFAKASINA GÖZ DİKEMEZSİNİZ”
CHP’li Uysal açıklamasının son kısmında, Bakan Göktaş’ın nafakayla ilgili söylemlerini de eleştirerek sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Bakan Göktaş’ın hedefindeki bir diğer konu ise nafaka. Bakan Göktaş, nafakaya ilişkin, ‘Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990'lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım’ dedi. Kanunen boşanma sonrasında taraflara üç çeşit nafaka hakkı tanınır. Bunlar; tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır. Kadın Dayanışma Vakfı’nın 2019 yılında yaptığı araştırmaya göre, mahkemeler nafaka taleplerinin sadece yüzde 8’ini tam olarak kabul etmiştir. Ayrıca nafaka meblağları da kamuoyuna yansıdığı gibi milyonlar değildir. Kadınların sadece yüzde 2’si 2000 TL’nin üstünde nafaka alırken yüzde 66’sı 500 TL’nin altında nafakaya mecbur bırakılmaktadır. Şunu da hatırlatmakta fayda var: bağlanan nafakaların yüzde 50,7’si hiç ödenmemektedir. Ayrıca, bir gün evli kalıp ömür boyu nafaka ödediğini iddia eden erkekleri TÜİK verileri bile yalanlıyor. 2020 yılında açıklanan TÜİK verilerine göre, Türkiye’de boşanmaların sadece yüzde 2.2’si bir yıldan az evlilikleri kapsıyor. Mevcut durum bu kadar net iken Bakan Göktaş, kadınların yoksulluk nafakasına göz dikemez. Şayet Bakan Göktaş, bu konudaki mağduriyetin giderilmesi hususunda samimi ise nafaka mağduru kadınların sorunlarını çözebilir. Sosyal devletin yoksul kadınları daha fazla desteklemesini sağlayabilir. AKP iktidarına tekrar sesleniyoruz. Yasalara dokunmayın, uygulayın. Kadınların kazanılmış haklarına göz dikmeyin.”