İstanbul'da özel bir bakımevinde 20 yaşındaki otizmli Mehmet Eres'in şaibeli ölümüyle ilgili olarak ortaya çıkan kamera kayıtları sonrası harekete geçen otizm dernekleri olayın biran önce aydınlatılması talebinde bulundu. Türkiye Otizm Meclisine bağlı 130 otizm derneğinden biri olan Manisa Otizm Derneği Başkanı Arife Güngör ve dernek üyeleri de düzenledikleri basın açıklamasıyla konunun takipçisi olduklarını söyledi.
"Olayın takipçisiyiz"
Türkiye Otizm Meclisine bağlı 130 dernekten biri olan Manisa Otizm Derneği Başkanı Arife Güngör, "İstanbul'da özel bir bakımevinde 20 yaşındaki otizmli Mehmet Eres'in şaibeli ölümü üzerine toplandık. Otizmli evladımızın ölüm nedeni henüz bilinmemekle birlikte Türkiye'de 130 Otizm Derneği eş zamanlı basın açıklaması ile bu elim olayın aydınlatılması için ve sonucunun çıkması için olayı takip edeceğiz. Suç ve suçluların ortaya çıkması ve cezalandırılması için konunun takipçisi olacağız. Bugün benim çocuğuma yapılan yarın başkasının çocuğuna yapılır. Bu bakımevlerindeki çocuklarımızın ölümlerinin sonuçlarının denetlenmesini istiyoruz. Bakımevlerinde çalışan personelin işin ehli, liyakatli, nitelikli ve psikolojik eğitimden geçerek, çok yoğun ve nitelikli eğitim almış personelin çalışmasını istiyoruz. Bugün burada Mehmet Eres hayatını kaybetti yarın başka çocuklarımız hayatını kaybetmesin. Otizm camiamızın başı sağ olsun ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyoruz." dedi.
"Bakımevlerinin denetlenmesini, otizmli evlatlarımızın ölmemesini istiyoruz"
Tüm yurt genelinde yapılacak olan ortak basın açıklamasını da okuyan Güngör şunları söyledi: "İnsanca yaşamak otizmlilerin hakkıdır. Otizmli Mehmet Eres'in bakımevinde yaşadığı şiddetin ardından hayatını kaybetmesi çocuklarımızın insan yerine konulmadığının göstergesidir. Türkiye Otizm Meclisi olarak kurulduğumuz 2016 yılından bu yana otizmli evlatlarımız ve ailelerinin yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini yaşanmışlıklarını da ortaya koyarak hem yerelde hem merkezde en üst düzeyde yetkililere yazılı ve sözel olarak ilettik. Otizmli bireylere tanı konulmasından itibaren kaliteli eğitim, sağlık hizmetlerine kolay ulaşım ve kötü muamele görmemek haklarıdır. İnsan onuruna yakışır bakım hizmetinin önemi ve gerekliliği toplum vicdanı ve yaşam hakkı açısından elzem olduğu bir defa daha ortaya çıkmıştır. Adli sürecin başlatıldığı 26 Eylül tarihinde basına 'Bakımevinde kan donduran vahşet' başlıklı olaya ilişkin sürdürülecek yargılamanın her aşamasının takipçisi olacağız. Bakımevlerindeki sistemli objektif denetleme, kötü muamele ve şiddetsiz bakımevleri standartları oluşturulması, bakımevi personelinin liyakatini, kolay ulaşılabilir sağlık hizmetleri ve tanı konulduğu andan itibaren nitelikli eğitime erişim sorunlarının çözümü için ivedilikle yapılması gerekenlerin başında gelmektedir. Kendini koruyamaz ve gördüğü zararları yetkililere bildirme beceresi tipik akranlarına göre gelişmemiş olan 20 yaşındaki Mehmet Eres'in şüpheli ölümünün aydınlatılması için otopsi raporunun ivedilikle dosyaya kazandırılmasını, video görüntülerinden açıkça anlaşıldığı üzere bu olaya sessiz kalan ve tanık olan kişilerin yargı önünde hesap vermesini ve tüm suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Sağlık olmadan kaliteli eğitim, kaliteli eğitim olmadan hak edildiği gibi bakım, hepsi olmadan insanca ve insan onuruna yakışır yaşam olamaz. Bakımevlerinin denetlenmesini istiyoruz, otizmli evlatlarımızın ölmemesini istiyoruz."
Basın açıklamasının ardından dernek üyeleri hep bir ağızdan 'İnsanca yaşamak için adalet istiyoruz" dedi. Basın açıklamasına diğer engelli dernekleri de destek verdi.
