Meclis genel kurulunda, 2019 yılı merkezi yönetim kesin hesap kanun teklifi üzerine söz alan CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Bekir Başevirgen, “İktidar ne yazık ki bu koruma ve destek olma gücünü vatandaşa göstermedi. Başından beri aklın ve bilimin ışığında  tutarlı ve bütüncül bir salgın politikası yürütmedi, gerekli önemleri almadı, almamakta da direndi. 10 binlerce insanımızın öldüğü bu durumdan, başarı hikayesi çıkarmaya ve siyasi rant devşirmeye devam etti. Şeffaf yürütmediği süreç nedeniyle halkı rehavete sürükledi. “Tükeniyoruz, ölüyoruz” diyen sağlık çalışanlarına kulaklarını tıkadı ve yüzlerce sağlık emekçisi maalesef hayatını kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor.” dedi.

CHP’li Başevirgen, “Emekçilerin, salgın sürecinin uzaması ve derinleşen ekonomik kriz nedeniyle yaşadığı iş ve gelir kayıplarını azaltacak adımlar ısrarla atılmadı. Kapatma uygulaması ile 383 bin iş yerini kapatılarak yaklaşık 2 milyon çalışan ve ailesi açlığa terk edildi. İktidar, esnafa hiçbir destekte bulunmadı. Tek adres olarak bankaları ve faizli kredileri gösterdi. Ücretsiz izinle 540 bin çalışanı, aylık 1168 TL’ye mahkum etti.  Kısa Çalışma Ödeneği adı altında 3 milyon 575 bin çalışanı asgari ücretin altında bir gelirle yaşamak zorunda bıraktı. Devlete 40 yıl vergisini ödeyen vatandaşa devlet 40 gün bakamadı.” diye konuştu. 

İktidarın, Yap-İşlet- Devret modeli projelere 6 yılda 140 milyar TL’den fazla kur farkı ödediğini söyleyen Başevirgen, “Bu parayla 1,5 milyon EYT’li emekli edilebilir veya  salgın sürecinde 2 milyon esnafın her birine 70 bin TL hibe verilebilirdi. Ama verilmedi. İktidarın adalet terazisi yandaşı tartıyor, vatandaşa sıra gelmiyor.” ifadelerini kullandı.

Bekir Başevirgen, “Çiftçiyi, köylüyü ve tarımı bitirdiler. Tarımsal ithalata 111 milyar dolar ödenirken, Tarım Kanunu gereği ödenmesi gereken 211 milyar TL’yi çiftçiye ödemediler. Tarım ve hayvancılığı, ithalat lobilerine peşkeş çektiler. Çiftçi borçlarını yapılandırmadıkları gibi, traktörlerini bile hacizle ellerinden aldılar.” dedi.

Başevirgen, “Domateste üretim yüzde 36 artmış domates üreticisi nasıl zorda” cevabını veren Tarım Bakanına bir kez daha seslenerek, ekim ayında domates üreticilerinin feryatlarını dile getirdiğini hatırlatan Başevirgen “Siz nerede yaşıyorsunuz Allah aşkına? Kendi memleketinin gerçeklerinden haberi olmayan Bakanın Türkiye’nin gerçeklerinden nasıl haberi olsun? İstifa edebilmek de bir erdemdir. Nasıl ki damat bakan yönetemeyip gittiyse siz de yönetemiyorsunuz Sayın Bakan, siz de gidin!” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın bütçe sunumunda “Sahibi Sayın Cumhurbaşkanımızın bizatihi kendisidir” sözüne cevaben, bütçenin asıl sahibinin halk olduğunu dile getiren Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “Bu bütçe askıda ekmeğe muhtaç edilen, geçmediği yol ve köprünün parası ödetilen vatandaşla, ürünü para etmeyip tarlada kalan ve borçları yapılandırılmayan çiftçinin, devletin kendisine 40 gün bakamadığı esnafın, Cumhurbaşkanı maaşının 30’da birine layık görülen asgari ücretlinin bütçesi değildir.  Bu bütçe önce maskesiz şimdi de aşısız bırakılan vatandaşın bütçesi değildir. Bu bütçe atamanın çok görüldüğü mühendis, öğretmen ve sağlıkçıların, düşünceleri yüzünden hapsedilen gazetecilerin, 3600 ek gösterge bekleyenlerin, bir ömür çalıştırılıp emekli edilmeyen EYT’lilerin bütçesi değildir. “ dedi.

Başevirgen, “Bu bütçe dolar lordları ile, sermaye yandaşlarının bütçesidir. Bu bütçe faiz bütçesidir. Rantçı ve vergi adaletsizliği bütçesidir. Beşli çeteye kıyak bütçesidir. Bu bütçeyi asla kabul etmiyoruz.“ ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim