“Nerede o eski bayramlar…” 

Çocukluğumdan beri hep duyarım bu sözü. Duymayanınız yoktur. Küçüklüğümde “Bayram işte niye böyle derler” diye düşünürdüm ve anlayamazdım büyükleri. Aslında bayramlar değişmiyor da herkes kendi çocukluğundaki bayramı arıyormuş ve yıllar sonra ben de bir baba olduğumda anladım bunu. Babamı kaybettikten sonra ben de söylendim ve aklımdan geçirdim hep bayram günlerinde. Bayram yine bayramdı ama işte noksan olanlar vardı.

Şimdi ise tüm zamanlarda söylenen “Nerede o eski bayramlar” sözü gerçekten haklı olarak hepimizin bir koro gibi hep bir ağızdan söylediği söz oldu.

Bayramlar...

Yeryüzünde yaşayan tüm topluluklarda kutsal günler ve bayramları kendilerine göre özeldir. Türk milleti olarak bizler daha da özel hale getiriyoruz bu günleri. Çünkü; “Ey oğul! Ananı, atanı say! Bereket büyüklerle beraberdir.” Osman Gazi’ye hocası Edebali’nin söylediği bu sözü hepimiz severiz ve öyle düşünürüz. Bu yüzden bayramlarda büyüklerimizi ziyaret etmek bir törene dönüşür adeta. Olmazsa olmazdır ve bizim için daha da anlamlı hale getirir bayramları.

Kendimi bildim bileli her bayramda heyecanlanırım. Mesleğim gereği okullarda öğrencilerimle kutladıklarım en başta. Bayramlarda ister okulda olsun ister evde içim kıpırdar, duygulanırım.

Milli bayramlarımız da var bizim milletçe coşkuyla kutladığımız. Cumhuriyet Bayram’mız, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız, Zafer Bayramı’mız var. Yurt genelinde yapılan kutlamalarla geleceğimiz olan çocuklar ve gençlerimizle daha da anlamlı geçiyor bayramlarımız. Yaz tatiline rastlayan Zafer Bayramı’mız ise resmi protokollerle yapılan törenler ve şanlı ordumuzun törenlerdeki üniformalarıyla yer edinir hafızalarımızda. Milli bayramlarımız haricinde dini bayramlarımız olan Ramazan ve Kurban Bayram’ları başka bir atmosferde geçer. Yediden yetmişe tüm yurtta herkes çocukluğuna döner ve hazırlık yapar. Coşkunun yerine  başka duygular oturur… Arifeden başlarız kabirleri ziyaret ederiz. Dualar okuruz sevdiklerimizin başında.

Yıl 2020, ilk kez yaşadığımız böyle bir bayram belki de eskisi yenisi tüm bayramların kıymetini daha da öğretti bize.   Oysa ki daha bir yıl olmadı yine öyle olacaktı, çıkmasaydı bu virüs.

-Evler hep temizlenir ama bayram temizliği bir başkadır. Bayrama hastır ondan mı ne o duyguyu yaşayacaktık ailecek.

-Yine Barış Manço abimizin o güzel sesiyle “Bugün bayram, erken kalkın çocuklar. Giyinelim en güzel elbiselerimizi...” şarkısıyla uyanacaktık sabah.

-Erkenden kalkıp hep birlikte bayram namazı kılıp ardından bayramlaşacaktık çıkışta.

-Çocuk olup bayram şekeri toplayacaktık, harçlık alacaktık .

- Büyüklerimizin elini öpecektik.

- Kapının zilinin çalmasını bekleyecektik kim gelecek diye…

- Tam bayramlaşırken kalabalık olunca müsaade isteyecektik, başka sevdiğimize gitmek için.

- Kolonya kokuları birbirine karışacaktı ellerimizde.

- Baklavalar, şekerler ve kahveler ikram edecektik.

Ama şimdi üç ay önce söyleseler hiç inanmayacağımız şeyler olacak. Harçlıklar EFT ile havale ile verilecek torunlara...

Ziyaretler bilgisayarlar ve telefonlarla görüntülü olarak yapılacak. Bir tek baklavalara çözüm bulamadım nasıl yiyeceğiz. Onu da artık telafi ziyaretleriyle yiyeceğiz ne diyelim.

Dedim ya, NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR ilk kez bu kadar haklı söyleniyor. Ama sağlık olsun. Elbet geçecek bu günler. Yine o güzel bayramlara kavuşacağız.

Hepinize sağlık mutluluk ve huzur dolu bir bayram diliyorum. Saygılarımla Hoşçakalın…