Önergesini, Meclis Başkanlığı’na sunan Başevirgen daha sonra kısa bir açıklama yaparak şunları kaydetti: “Ege Denizi’ne dökülen en büyük ikinci akarsu olan Gediz Nehri hem birçok canlıya yaşam kaynağı olmakta hem de geçtiği bölgelerdeki çiftçilerimizin sulama ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Daha önce defalarca dile getirdik “Gediz’i koruyalım, kirlenmesine izin vermeyelim” dedik ancak bir sonuç alamadık. Yine her zaman olduğu gibi bir sorun çıkmadan önce önleyici tedbirler almak yerine; sorun çıktıktan sonra tedbir almaya çalışıyoruz.

Türkiye’nin en büyük ve en verimli tarım havzalarından olan Gediz Ovasına can veren Gediz Nehri şu an adeta bir atık su kanalı gibi akmaktadır. Çevresindeki tarım alanları açısından en önemli su kaynaklarından biri olan Gediz Nehri’nin bu kirliliği birçok kalemde bizleri zarara uğratacaktır. Gediz Nehri’nin kirlilikten dolayı kullanılamayacak duruma gelmesi halinde akarsu çevresinde üretim yapan çiftçilerimizin uğrayacakları zararın yanı sıra en verimli tarım topraklarını kaybedecek olan Türkiye piyasasında, tarım ürünlerinin fiyatlarındaki artışlar devam edecek, vatandaş yine pahalı tarımsal ürün tüketecek ve  buna bağlı olarak da enflasyon artacaktır.”

“Gediz Nehri bu kirlilikten de kurtulacaktır”
Sözlerine devam eden Başevirgen: “ Daha önce defalarca kirlilik tehdidi ile karşılaşan Gediz Nehri, bu tehditten de kurtulacaktır. Ancak bunu gerçekleştirme sorumluluğu bizlere düşmektedir. Gediz Nehri’nin bu durumda olmasının sebebi olan bizler kendimizi doğaya affettirmeliyiz. Buradan bu vesile ile tekrar sesleniyorum. Gediz Nehri ülkemizin en değerli doğal kaynaklarındandır ve ekolojik denge için oldukça önemlidir. Gelin bir araştırma komisyonu kurarak Gediz Nehri’ni eskiden olduğu gibi temiz haline kavuşturalım ve tekrar kirlenmemesi için gerekenleri yapalım.”
Editör: TE Bilişim