Seçim sathı mahalli içerisinde olduğumuz bu günlerde terör olayları hariç gayet sessiz, sakin, sükûnetli ve huzurlu bir şekilde 1 Kasım seçimlerine doğru adım adım ilerliyoruz.  Sokaklarda seçim araçlarının olmadığı, billboard ve raketlerde seçimlere g

Seçim sathı mahalli içerisinde olduğumuz bu günlerde terör olayları hariç gayet sessiz, sakin, sükûnetli ve huzurlu bir şekilde 1 Kasım seçimlerine doğru adım adım ilerliyoruz. 

Sokaklarda seçim araçlarının olmadığı, billboard ve raketlerde seçimlere giren partilerin adaylarının boy boy resimlerinin bulunmadığı, sokaklar boyu parti bayrakların olmadığı dolayısıyla gürültü ve görüntü kirliliğinden uzak bir seçim ortamı yaşıyoruz. Aslında bu 1 Kasım seçimleri propaganda tarzı olarak diğer seçimlere de örnek olmalı bundan sonra yapılacak her seçim buna benzer bir şekilde yapılmalı, hatta Parti liderlerinin il il dolaşarak meydan mitinglerinin de yapılması bile tartışılabiliriz.
Bir ilde bir partinin meydan mitingi yaptığını düşünelim. Meydanı doldurmak için o ilin en ücra köşesinden insanlar mitingin yapılacağı alana taşınıyor. O gün trafik tamamen felce uğradığı gibi, kilometrelerce uzaklıktan gelen insanları çektiği çile ise çabası. 
Seçim deyince aklımıza ilk propaganda yapmak geliyor. Seçim propagandasından amaç, kendi görüşleri ve düşünceleri doğrultusunda kamuoyunu etkilemek ise eğer, iletişim araçlarını kullanılarak yapılabilir. Her geçen gün gelişen teknoloji, propaganda yöntemlerini de geliştirmiştir. 
Bu nedenledir ki en etkili propaganda kitle iletişim araçları ile yapılandır. Kitle iletişim araçlarından kastım, radyo, televizyon, gazete, internet medyası, kitap, dergi, broşür ve benzeri materyaller. 
Bunun yanında, sosyal paylaşım sitelerinin aktif bir şekilde kullanıldığı günümüzde istenildiğinde kitleler harekete geçirilmekte ve arzu edilen sonuçlar alınmaktadır. 
Bunun örneklerini de zaman zaman görüyoruz. Bu 1 Kasım seçimlerinin olumlu tarafı bide madalyonun öbür yüzü var Seçim vaatleri… 
Asgari ücret emekli aylığı ve kadroya alınacak taşeron işçileri üzerinden seçim oluyor gibi tamam bunlarda olmalı olsun da Türkiye Cumhuriyeti'nin 10,20,30,50 yıl vizyonu gelişmesi büyümesi gelişmesi filan kimsenin umurunda değil ben alayımda ben kazanayım da benim olsun da kim ne yaparsa yapsın mantığı virüs gibi içimize korkarım işledi gibi bireyselleşen, bencilleşen bir toplumun ne kendine nede Ülke ye faydası var.
Seçmen bunu isteyince doğal olarak arz talep meselesi… 
Selam ve dua ile…