İlçede bir maden ocağında çalışan Fırat Hışır ile eşi Beste Hışır'ın geçen yıl bebekleri oldu. Doğumdan sonra yaklaşık 60 gün çocuk yoğun bakım ünitesinde kuvözde kalan bebeğe, "doğuştan kaval kemiği yokluğu" tanısı konuldu. 

Baba Fırat Hışır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milyonda bir görülen hastalıkla doğan çocuklarının Okan Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Çabukoğlu tarafından ameliyat edileceğini söyledi.

Çocuklarının ameliyatların ardından yürümesini umduklarını aktaran Hışır, "Doktorumuz, önümüzde çok uzun bir tedavi sürecinin olduğunu, Berat'ın çeşitli ameliyatlar geçireceği, belki 3 belki 10 yıl bunun süreceğini paylaştı. Bizim uzun ve zor bir süreç olacak ama çocuğumun yürümesi için ne gerekirse yapmaya hazırız. Ameliyatlar belirli aralıklarla olacak. Kolay değil 7 ameliyat geçirecek." diye konuştu. 

Devletin ameliyat masraflarını karşıladığını, İstanbul'daki masrafları için de Somalılardan destek gördüğünü aktaran Hışır, "Kısa sürede ihtiyacımız olan para toplandı. Hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum. Eşim Beste ile tek muradımız, duamız Berat'ın sağlığına kavuşması. Onun yürüdüğünü görmekten başka gayemiz yok. Bunun için dua ediyoruz." ifadesini kullandı. 

"Tedavi edilemediğinde yürüme şansları olmuyor"

Ameliyatı gerçekleştirecek Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Çabukoğlu, yaptığı açıklamada, bu hastalıkta iki tür tedavi metodu uygulandığını belirterek, "Berat'ın hastalığı, ayakta durmasını sağlayacak olan kaval kemiğinin doğuştan olmaması. Bu olmadığı için ona bağlı olan bağlar, kaslar, tendonlar da eksik oluyor. Tedavi edilemediğinde yürüme şansları olmuyor." dedi.

Berat'a bacağını kurtaracak şekilde tedavi uygulanacağına aktaran Çabukoğlu şunları kaydetti: 

"Berat'ın kaval kemiğinin üstü var. Onun bacaklarının fonksiyonel olarak kullanılabilir hale getirilmesi yönünde tedavi uygulayacağız. Eğer bacağı kurtarmak için bir tedavi yapılacaksa büyüme tamamlanana kadar tedavi sürüyor ama tabii bazı hastalarda vücut tedaviye yanıt vermiyor ve ampütasyon riski maalesef her zaman var. Türkiye'de 60 vakada bu ameliyatları yaptık. Sadece bir hastada bu riski yaşadık. Diğerleri yürüyorlar ve tedavileri devam ediyor."

Editör: TE Bilişim