Küresel iklim değişikliği nedeniyle iklim anormallikleri üretimdeki riskleri arttırdığına dikkat çeken Demran, “Özellikle bağcılarımızın uyanma aşamasında ki don zararlarını engellemeleri amacıyla; budama işlemlerini mümkün olduğunca geciktirmeleri yararlı olacaktır. Ayrıca tarım sigortalarını hemen yaptırmaları prim artışına neden olmayacaktır. Bununla beraber erken uyanan alanlarda oluşabilecek zararları sigorta şemsiyesi altına alacaktır. Önümüzdeki dönemde ülkemizde ve ilimizde en büyük risk sulama suyunun teminidir” dedi. 
TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI MANİSA ŞUBESİ KURAKLIKLA MÜCADELE ÖNERİLERİ;
1.Mevcut yer üstü (baraj ve göller) ve yer altı su kaynaklarının durumu en geç 1 mart 2021 tarihinde kamuoyuna açıklanmalıdır. Bu açıklamada kanallardan ne kadar su verilebileceği veya hiç verilmeyeceği, yer altı kaynaklarının potansiyelinin ne kadar olduğu mutlaka açıklanmalıdır.
2. Sondaj bulunan alanlarda açık salma sulamaya izin verilmemeli, kapalı (damla), sistemi bulunmayan üreticilere hibe olarak bu sistemler acil olarak tesis ettirilmelidir.
3. Ürün deseninde su tüketimi az olan ürünlere yer verilmeli, bu ürünlerin tohumlukları şimdiden sağlanmalıdır. Alternatif ürünlerin ne şekilde ve ne kadar ücrete pazarlanacağı üreticilere açıklanmalıdır.
4.Susuzluk nedeniyle üretim yapamayacak olan üreticilerin zararları karşılanmalıdır.
5.1950-1960 yıllarında inşa edilen açık sulama sistemleri ekonomik ömürlerini doldurmakla birlikte, sulama teknolojilerinin ilerlemesi ile masraflı ve israfa yol açan bir duruma düşmüştür. Su tasarrufunun sağlanması, toprak kalitesinin korunması, ortam neminin düşük tutularak hastalık ve zararlılarla mücadelenin, yabancı ot kontrolünün kolaylaştırılması için en kısa sürede tüm açık kanal ve kanaletlerimiz kapalı, basınçlı sisteme dönüştürülmeli vahşi sulamaya son verilmelidir.
6. Yer altı ve yer üstü su kanallarımız için potansiyel kirleticilere karşı önlemler alınmalıdır. Yeni jeotermal kuyulara, toprak geçirgenliği yüksek alanlarda, biyogaz tesisi, hayvan besi çiftliği gibi yatırımlara izin verilmemelidir. Sanayi ve evsel atıklar arıtılmadan su kaynaklarına salınmamalıdır. Bilindiği gibi Gediz ülkemizin en kirli ikinci nehridir. Bu durumdan acilen kurtulmamız gereklidir.
7. İlimizin bir çok dağı mermer, maden ve taş ocakları nedeniyle yaralıdır ve yara almaya devam etmektedir. Yağış rejimini ve ekolojiyi tahrip eden bu faaliyetler durdurulmalı, yeni ruhsat verilmemelidir.
8. Yağmur rejiminin korunması için orman yenileme kesimlerinde tıraşlama usulü toplu genel kesime son verilmeli, seyreltme kesimi yapılmalıdır. 
9. Ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmeli zeytin, ceviz, badem, fıstık çamı gibi bitkilerin tesisi desteklenmelidir.

Editör: TE Bilişim