Baybatur yaptığı açıklamada şu ifadeler yer verdi:
"Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin Fatih Parkı içindeki Kafe’nin Türkiye Gençlik Vakfı’na tahsis edilmesiyle ilgili olarak, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Sayın Özgür Özel’in kullandığı ifadeler, bu millet ve bu milletin manevi değerleriyle olan ilişkilerini ortaya koyması bakımından oldukça manidardır.
Kuruluş felsefesinde gençliğin sosyal, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve manevi gelişimlerini gözeterek yenilikçi ve nitelikli bireylerin oluşumuna katkı sunmak olan TÜGVA, kültürel, sanatsal, sportif ve manevi yönden donanımlı, hayatın her alanında sağlam bir gelecek vizyonuyla bilinçli insanların ülkemize kazandırılmasını amaçlamaktadır. Orman yakan, vandallık yapan, elinde taş, molotof atan, DHKPC’ye, PKK terör örgütüne lojistik sağlayan bir gençlik değil, şanlı tarihimiz, yüksek milli kültür ve değerlerimizin ışığında, ülkemize, milletimize ve insanlığa yararlı nesiller yetişmesi için uğraş veren bir STK’dan Sayın Özgür Özel’in rahatsızlık duyması anlaşılabilir bir durum değildir.
Dindar, inanç değerlerine bağlı yaşayan aziz milletimizin her bir ferdine karşı duyduğu kin ve nefreti PKK, DHKPC gibi terör örgütü yandaşlarına göstermeyen Sayın Özel, dindar olmayı aşağılayan ve küçümseyen bir bakış ortaya koymaktan geri durmamıştır. Sayın Özel’in kullandığı dil bölücülüğün, ayrımcılığın ve ötekileştirmenin en açık delillerinden birisidir. Dindar olmak Müslüman bir toplum için utanılacak, ötekileşecek bir durum olmadığı gibi kindar olmakta İslam inancında yeri olmayan bir olgudur. Ancak, Sayın Özel illa bir kindar arıyorsa da aynaya bakması yeterlidir.  
AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin temelini oluşturduğu Cumhur İttifakı bu ülkenin gençliğinin, milli ve manevi değerlere bağlı olarak yetişmesi ülküsüyle hareket etmektedir. 
TÜGVA’ ya söz konusu yerin tahsisi Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün’ün kişisel tasarrufuyla değil, demokratik bir kurum olan Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararı ile olmuştur. Manisa  halkının özgürce seçtiği temsilcilerinin demokratik teamüller çerçevesinde gerçekleşen oylama sonucu aldığı kararı kişiselleştirerek Sayın Ergün’ü hedef almak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik kara bir propaganda yapmanın da ötesinde iyi niyetten yoksun hesap görme arzusunun bir tezahürüdür. 
Öte yandan şunu da ifade etmek isterim ki; sık sık demokrasiyi dilinden düşürmeyen ancak kendi istek, arzu, görüş ve düşünceleri dışında kalan tüm demokratik sonuçlara vesayetçi ve tahammülsüz bir anlayışla karşı duran bu zihniyetin; geçmişte bulduğu her fırsatta demokrasi dışı alanlarda iktidar arayışı içerisine girdiğini, milli iradeye yönelik tehdit dili kullanmayı uslüp haline getirdiğini bir kez daha hatırlatan bu açıklama CHP’nin siyaset anlayışını ortaya koyması bakımından çarpıcı bir örnektir.
Sayın Özel; siz eğer bir hesap soracaksınız Enver Aysever’e yüz binlerce liranın nasıl peşkeş çekildiğini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanınız Tunç Soyer’e sorun. Siz eğer hesap soracaksınız yaptığı yolsuzluklardan dolayı görevden el çektirilerek rüşvet, zimmet, irtikâp, ihaleye fesat karıştırmak gibi adi suçlardan yargılanmak üzere cezaevine konulan eski Menemen Belediye Başkanınıza ve teşkilatınıza sorun. Siz eğer hesap soracaksanız haber yapma bedeli olarak Maltepe Belediyenizden Halk TV’ye ödenen 200 bin liranın hesabını sorun.  Siz eğer hesap soracaksanız taciz ve tecavüz iddialarıyla çalkalanan teşkilatınıza sorun. 
Siz, LGBT, HDP, PKK peşinde sözde Atatürkçülük maskesi altında koşarken, bizim neslimiz bu ülkeyi kendi alanında, Muasır Medeniyetler çizgisinde temsil eden, Türk Devleti’nin Savunma Gücünü orantısız olarak yükselten, Selçuk Bayraktar’ları yetiştirmekle övünüyor. Ama siz bu insanında, vakfına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden milyonlarca lira kaynak aktarıldığı yalanını çekinmeden söyleyip, mahkeme kanalı ile bunun yalan olduğu ispatlanınca özür bile dilemediniz. Ancak bilmenizi isterim ki; sizin dindar insanlara olan kininiz, Atatürk’ün bu gün yaşıyor olsa, gurur duyacağı Selçuk Bayraktar ve ekibine bile iftira atmaktan sakınca duymamanıza sebep oluyor.
Öte yandan Sayın Özel’in AK Parti’den istifa eden bir Belediye Meclis Üyesi üzerinden yaptığı değerlendirmede ise CHP Belediyeciliği’nin geldiği nokta ortada iken AK Parti Belediyeciliğine dil uzatması da oldukça ironiktir. Yunusemre Belediyemiz, yapmış olduğu hizmetlerle bugün herkesin takdirini kazanmıştır. Yunusemre Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Çerçi’nin yaptığı eserleri, övüne övüne bitiremediğiniz İzmir Büyükşehir Belediyesi bile yapamamaktadır. Heykel açmaktan başka hiçbir şey yapmayan, rüşvet, zimmet, ihaleye fesat karıştırma, her türlü iğrenç taciz ve tecavüzlerin merkezi haline gelen CHP’li belediyeleri size hatırlatmak isterim. Gidin önce kendi kapınızın önünü temizleyin. Bizim içimizde fakat, aklı ve ruhu sizde olan o malum şahsa da bir an önce CHP rozetini takabilirsiniz. Bir insanın sırf istediği gayrimeşru talepleri olmadı diye bugün yüzü kızarmadan, dürüstlük abidesi gibi konuşmasının, bizim için hiçbir değeri yoktur. Tek derdi koltuk ve menfaat olan insanların partimizden gitmesi, AK Parti’nin temizlenmesi anlamına gelir ki; bu da hepimizi ziyadesiyle memnun etmiştir. 
Bu duygu ve düşüncelerle Sayın Özgür Özel’e tavsiyem, Manisa siyasetinde bugüne kadar muhafaza ettiğimiz nezaket dilini korumamızdır. Lakin partimize, liderimize, belediye başkanlarımıza ipe sapa gelmez iftiralarda bulunursanız, gereken yanıtı vereceğimizi de bilmenizi isterim. Bu nedenle tavsiyem haddinizi bilmeniz, siyaset seviyesini düşürmemenizdir."

Editör: TE Bilişim