Manisa Müftüsü Mustafa Soykök, yaptığı açıklamada 2020 yılının özellikle sağlık nimetinin değerinin anlaşılması için önemli bir yıl olduğunu kaydetti. Tüm dünyayı saran koronavirüs nedeniyle Türkiye’de binlerce insanın hayatını kaybettiğine işaret eden Soykök, “2020 yılı milletimiz ve tüm insanlar için ciddi şekilde hastalıkla mücadeleyle geçti. İnancımıza göre ayağımıza batan diken bile günahlarımızı kefarettir. Yaşanan salgın hastalıktan dersler almayı bilmeliyiz. Tedbirimiz olmalı; maske, mesafe ve temizlik kurallarını yerine getirmeliyiz. Bu hastalığın aşısını bulmalı, tedavisini olmalıyız. Ondan sonra da tevekkül etmeliyiz” diye konuştu.
Peygamber Efendimiz’in sağlığı korumayı ibadet olarak gördüğünü belirten Soykök, korona salgını başta olmak üzere 2020 yılında birçok felaket yaşandığını ve olası felaketlere karşı her Müslümanın tedbirini alması gerektiğini söyledi. Soykök, “Tedbir ve tevekkülün yanı sıra dua etmeyi de bilmeliyiz. Dua bizim gücümüz, rabbimizle konuşmamızdır. Korona sürecinde çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Bir çoğumuzun yakınları vefat etti. Bu süreç bazı insanlarda travmaya sebebiyet verebiliyor. Gencecik çocukları ölen insanlar var, bir anlam krizi yaşayabiliyorlar. ‘Neden benim başıma geldi?’ diye soruluyor. Bu durumdaki kardeşlerimize de yardımcı olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Sosyal mesafe kurallarına riayet edilirken sosyal ilişkilerin ihmal edilmemesi gerektiğini kaydeden Müftü Soykök, telefon ve diğer iletişim kanallarıyla herkesin bu zor dönemde birbirine manevi destek olması gerektiğini kaydetti. Soykök, “İnsan insana yaslanarak hayatını sürdürür. Eğer insanlar birbirlerine manevi destek vermezlerse bazı sorunlar aşılamaz” dedi.
Müftü Mustafa Soykök, bir Müslümanın yılbaşı gecesi yapması gerekenleri de şöyle sıraladı: “Bir Müslüman olarak kendimizi muhasebeye çekmeliyiz. Sadece 2020 yılına yönelik değil; 2021 yılına gireceğiz, bu yıl için neler planlıyoruz? Yaradılış gayemizi göz önünde bulundurarak, ‘ailem için neler yapacağım, diğer insanlar için ne yapacağım’ diye düşünmek gerekir. Yine kendimize ait planlarımız olmalı. Kaza namazlarımız varsa tamamlamayı, oruç eksiğimiz varsa tutmayı planlamalıyız. Yeni yıla ilişkin manevi hedefler belirlemeliyiz.

31 Aralık gecesinin bir Müslüman için diğer gecelerden farkı olmadığını kaydeden Soykök, “Ortada kutlanacak bir şey yok. Gayri meşru olaylardan, haramlardan uzak durmak gerekir. Normal bir gece bu gece. Muhasebe yapmalıyız. Aslında saçımızdaki beyazlık da, herhangi bir hastalık da bize bu muhasebeyi yaptırmalı. İnsanoğlu acizdir, fanidir. Bir virüs bile tüm insanları esir aldı, acizliğimizi gösterdi bize. ‘Küçük dağları ben yarattım’ dememeliyiz. Eğer bu geceyi muhasebe vesilesi olarak değerlendirsek karlı çıkarız. Aksi taktirde değerlerimize aykırı hareket etmiş oluruz” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim