Yüküm, “Kaçak akım anahtarının olmaması, bakımsız olması veya düzgün çalışmaması durumlarında kaçak akım direkt olarak insanları etkilediğini, prizlerdeki, iç tesisatta bulunan buattaki ve bağlantılı hatlardaki gevşemeler, izolasyonu hasar görmüş bir kablo veya cihaz bağlantısı üzerinden oluşan kaçak akımlar, ark oluşumuyla, kısa bir süre içerisinde çevresindeki malzemeleri tutuşma sıcaklığına getirerek yangınlara sebep olabileceği de görülmektedir. Tüm kaçak akımlar insan üzerinden veya makine üzerinden akar ve telafi edilemez sonuçları olabilir. Yaşam alanlarında ve çalışma mekânlarında oluşacak kaçak akımlara maruz kalındığında, akım insan vücudundan geçerek ciddi bir elektrik şokuna neden olurken, insan vücudunda doku yanıklarının yanında, kas spazmları, bilinç kaybı ve ağır yaralanma gibi hayati tehlikesi bulunan sonuçlar doğurabilir ve ölüme sebep olabilir” diye konuştu.
Kaçak akım koruma rölesi kullanılmamasının birçok riske sebep olabileceğini söyleyen Yüküm, “Kaçak akım koruma rölesi, insanların elektrikle doğrudan ve dolaylı temaslarına, cihazların da yalıtım hatalarına ve yangın riskine karşı korunabilmesi için kullanılması zorunlu bir cihazdır. Sisteme ek maliyet getireceği düşünülerek tesisatlar da kullanılmaz ise, maddi manevi kayıplar yaşatabilir. Mutlaka uygun standartlar göz önünde bulundurularak seçilmesi, topraklama sistemi ve otomatik sigortaların yanında sistem tamamlayıcısı olarak kullanılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Bozukluğun, karışıklık ve oluşabilecek tehlikelerin can ve mal güvenliğine zarar vermeden bertaraf edilmesi noktasında kaçak akım rölelerinin kontrollerini ortalama 3 ayda bir yaptırılması çağrısında bulunan Yüküm, “Kaçak akım rölesi testinin, vergi mükellefi olan kayıtlı, elektrik bilgisine kesinlikle sahip olan ve yüksek donanımlı kişiler tarafından yapılması uygundur. Aksi takdirde yapılabilecek yanlış bir hareket istenmeyen sonuçlara yol açabilir” dedi.

Editör: TE Bilişim