Haber: Ahmet Ünsal

Eğitim-Sen Manisa Şube Başkanı İsmail Şener, Covid’e son kurban olarak Manisa Anadolu Lisesi Müdür yardımcısı Çetin Özmetin’i verdiklerinin altını çizerek, "Bugün acı bir kaybımız var. Hayatını öğrencilerine, okuluna adamış bir eğitim emekçisini daha kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Manisa Anadolu Lisesi müdür başyardımcılığı görevini sürdüren Çetin Özmetin Covid 19’dan hayatını kaybetti. Henüz ömrünün baharında iken kaybettik arkadaşımızı. Ve maalesef her gün yüzlerce insanımızı kaybetmeye devam ediyoruz. 12 Mart’tan 15 Nisan’a kadar Bu haftanın sonuçlarıyla birlikte toplamda yaşamını yitiren eğitim emekçisi sayısı 28 olmuştur. Hiç kimsenin bu sonuçları bir sayı olarak görme lüksü yoktur. Her biri ailesiyle, sosyal çevresiyle bir değer, bir candır. Aşı tedbirini eğitim alanında yaygınlaştırmamak yitip giden canların artmasına yol açacaktır” dedi. 

  

Geçtiğimiz hafta aşının nerede olduğu sorduklarını dile getiren Başkan Şener, “Çünkü ülkemizin geleceği olan öğrencilerimizi yetiştiren öğretmenler ve tüm eğitim emekçileri, ne zaman aşılanacaklarını bilmeden yeterli tedbirlerin alınmadığı okullarımızda, yaşamlarının riske girmesi pahasına büyük bir sorumlulukla görevlerini yerine getirmeye devam ediyorlar.  Çağrımız sonuç verdi. İlkokul ve okul öncesinde çalışan öğretmenlerimiz aşılanmaya başlandı. Ancak halen yüz yüze eğitime ve çalışmaya devam eden, branş öğretmenleri, meslek lisesi öğretmenleri, RAM çalışanları, ücretli öğretmenler, özel eğitim 2. Kademe öğretmenleri ve okullarda çalışan personel aşılanmıyor. Soruyoruz yüz yüze çalışmaya devam eden eğitim emekçilerini aşılamak için neyi bekliyorsunuz? Eğitimin en temel bileşenleri olan veliler, öğrenciler ne zaman aşılanacak. Gerekli ve yeterli önlemlerin alınması için daha kaç insanımızı kaybetmemiz gerekiyor?” diye konuştu.

“TÜM ALANLARDA NORMALLEŞME SÜRECİ İLAN EDİLMESİ YANLIŞ” 

Normalleşmede yanlış stratejilerin izlendiği yönünde de açıklamalarda bulunan Manisa Eğitim-Sen Şube Başkanı İsmail Şener, “Gerçek hayattan kopuk kontrolsüz normalleşme adımlarıyla eğitim emekçileri dâhil tüm toplum riske sokuldu. Bu dejavu değil ama Aynı şeyleri biz birinci dönemde de yaşamıştık. Gerçekçi ve aşı gibi kalıcı önlemler almak yerine bize ve tüm topluma tekrar tekrar aynı şeyler yaşatılıyor. Her seferinde yaşananların faturası daha da ağırlaşıyor. Günü kurtaran yüzeysel tedbirlerle toplumu bir hasta edip bir iyileştiriyorlar. Kontrolsüz ve bir anda hayata geçirilen normalleşme süreçleri her seferinde bir başka pik noktası ve bir başka dalga olarak kapımızı çalıyor.Sağlık bakanımız pandeminin geldiği boyuttan 84 milyonun sorumlu olduğunu söylüyor. Biz bu ithamı reddediyoruz. Bizim gibi başından beri pandemiye karşı olması gerektiği gibi yaşayan yüz binlerce ve hatta milyonlarca insan var sorumlu olmayan. Söyler misiniz sayın bakanım, aşılanmadıkları ve yeterli önlemler alınmadığı halde okullarda yüzyüze eğitim için bir araya getirilen milyonlarca Öğretmen, öğrenci, idareci, personel, öğrenci velileri niye sorumlu olsunlar yaşananlardan?  Çalışmak zorunda bırakılan işçiler, evine ekmek götürmek zorunda olanlar neden sorumlu olsunlar? Sadece maske ve mesafeye indirgenerek pandemiyle ne kadar mücadele edilebilir? Çözüm maske ve mesafe idi ise öncelikle sizin iktidarınızın da buna uyması gerekmez miydi? " dedi.

Şener ayrıca konuşmasına, "Hafta sonu yasağı, yaş grupları yasağı, içki satışı yasağı, hafta içi zaman kısıtlaması, Kafelerde oturma yasağı gibi, aynı zamanda sosyal hayatı düzenleme peşinde olduğunuz yasaklar ile pandemi bitmiyor, bitmedi. Sizin için Pandemi koşulları siyaseti dizayn etmek için kullanışlı bir argüman olabilir ama giden, yiten bizim hayatlarımız oluyor. Hiç kimse kusura bakmasın ama salgının geldiği bu noktadan sizler bu ülkeyi yönetenler sorumlusunuz. Gerekli önlemleri almayan ve hayata geçirmeyenler. Sorumlu olan iktidarın pandemi konusundaki tutum ve tavrıdır. Önlemler alınmadığı ve eğitimcilerin aşılanması tamamlanmadığı için yaşanan ölümlerden sorumlusunuz.Maalesef Sağlıklı ve güvenli bir ortamda öğrencilerin eğitim hakkını ve tüm eğitim emekçilerinin çalışma hakkını önemsemeyen bir Bakanlık ve iktidarla karşı karşıyayız. Önü alınamaz bir şekilde vakalar ve hasta sayıları tüm Türkiye’de hızla yükseliyor. Alınan önlemler yetersiz olduğu kadar bir yığın çelişkilerle dolu. MEB şeffaf olmalı, vaka sayılarını kamuoyuyla paylaşmalı ve tüm eğitim bileşenlerinin aşılanmasını sağlamalıdır. Mevcut durumda eğitimde aşı yaygınlaşmadan yüz yüze eğitimin sürdürülmesi hayati riskler barındırmaktadır. Önlemler yeterli seviyeye gelinceye dek yüz yüze eğitim ertelenmeli, aşı yaygınlaştıkça kademeli olarak tekrar başlamalıdır.Afakî değil gerçek önlemler alın. Ölümleri durdurun" ifadeleriyle son verdi.

Editör: TE Bilişim