MANİSA’DA 500 OKULDA 32 BİN İHTİYAÇ SAHİBİ ÖĞRENCİ 

CHP Yunusemre İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Arslan yaptığı açıklamada, Manisa Valiliği’nin EBA’da yaşanan mağduriyeti belirleyebilmek için okul müdürlerinden internet ve bilgisayar erişimi olmadığı için derslere katılamayan öğrencilerin tespitini istediğini, 500 okuldan 32 bin ihtiyaç sahibi öğrencinin ortaya çıkmasının ardından okul başına yüzde 10 kota konulduğunun öğrenildiğini iddia etti.

Arslan, "Bilindiği üzere tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs yurttaşlarımıza da zor günler yaşatmaktadır. Bu salgının en çok zarar verdiği alanların başında da eğitim sistemimiz gelmektedir. Salgın nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilmiştir. Eğitim, internet ve TV aracılığıyla uzaktan eğitim olarak devam etmektedir ancak ne kadar yararlı olduğu, içerikleri ve tüm öğrencilerimize eşit olup olmadığı tartışmalıdır.  Şu anda ülkemizde 2 milyon 716 bin 883 hanede herhangi bir internet erişimi bulunmamaktadır!  Toplumun üst sosyoekonomik kesiminin bilgisayara erişim oranı yüzde 90 seviyelerindeyken alt kesimde bu oran yüzde 40’a düşmektedir!  TRT EBA yani Eğitim Bilişim Ağına ülke genelindeki öğrencilerin yüzde 60‘I şu anda giriş bile yapmamış, yapamamıştır!  Öğrencilerin %70’den fazlası derslerde sadece dinleyici konumunda kalmıştır; Derslere aktif bir biçimde katılamamış, anlamadığı yerleri belirtememiş, interaktif bir eğitim yapılmamıştır. Güney Doğu Anadolu’da internete erişim %27 oranındadır, bu oran  Kuzey Doğu Anadolu’da ve Orta Doğu Anadolu’da %25’i geçememiştir.  Sosyal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasının 42. Maddesinde “kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz” ifadesi ile eğitimde eşitliğe vurgu yapılmıştır. Maddi imkanlar, teknolojiye erişilebilirlik durumu göz önünde bulundurulduğunda her çocuğun konuları aynı şekilde öğrenmesi mümkün olmayacaktır; Eğitim, her evde eşit şartlar altında sağlanamayacaktır.  Bu veriler de bunu kanıtlar niteliktedir.  Mevcut hükümet tarafından izlenen politikalar sebebiyle üst gelirli ve alt gelirli aileler arasındaki gelir makası iyice açılmış ve hayatın her alanında kendini gösterir hale gelmiştir. Özel okullar şu an öğrencileri için tüm imkanlarım  seferber etmişken, maddi imkan bulunmayan öğrenciler ne yapacaktır?  Bu durum eğitim alanında özel okulları seçenek olmaktan çıkarıp zorunluluk haline getirmektedir.  Bu ülkede kaliteli eğitim almak için zengin bir ailenin çocuğu mu olmak gerekmektedir?  Her söylemlerinde istikrar ve eşitlikten dem vuran mevcut hükümetin politikaları nitelikli bir eğitimi neden sadece zengin ailelere sunmaktadır? AK Parti Hükümeti; 17 yılda 15 kez eğitim sistemi, 16 yılda 7 kez Milli Eğitim Bakanı değiştirmiştir. Bu durum da eğitimde sağlanamayan istikrarın en net örneklerinden biridir. 2002 yılında hükümetin eğitime ayırdığı bütçe %17 iken şu anda %4 seviyesine inmiştir. Bu bütçenin %80’i de öğretmen maaşlarına harcanmıştır” dedi 


Arslan, “Yaşanan teknik aksaklıklar sebebiyle yüz binlerce öğrenci eğitim hakkından mahrum kalmıştır ve kalmaya devam etmektedir. EBA sisteminin başarısızlığı, verimsizliği ve yetersizliği ortadadır. Ziya Selçuk’un, EBA sisteminin çökmesiyle ilgili olarak yaptığı “Bu bizim için aslında olumlu bir haber. Talepte büyük bir sıçrama oluştu. Bir daha olmaz diyemem, yine olur.” şeklindeki açıklaması da eğitim sisteminin nasıl bir durumda olduğunu gözler önüne sermiştir. Öğrencilerin erişemediği eğitim sistemi bile olumlu bir durum gibi gösterilmeye çalışılmıştır. ” Manisa Valiliği de mağduriyeti belirleyebilmek için okul müdürlerinden internet ve bilgisayar erişimi olmadığı için derslere katılamayan öğrencilerin tespitini istemiş 500 okuldan 32 bin ihtiyaç sahibi öğrencinin ortaya çıkmasının ardından okul başına yüzde 10 kota konulduğu öğrenilmiştir. Bu uygulamayla birlikte ihtiyacı olan, geriye kalan öğrencilere ne olacağı merak konusudur! Artık günümüz Türkiye’sinde belirli sorunları çözmek için daha büyük sorunları medyaya lanse edip unutturma politikası izlemek yerine gerçek anlamda çözüm odaklı bir sürece girilmelidir.  Eğitimde eşitlik ilkesi gerçek anlamda uygulamaya geçirilmeli, altyapı Ve erişim problemlerinin önüne geçilmelidir.  Fatih projesi gibi ölü doğan projeler ,,yerine gerçek anlamda ilkeli yenilikçi ve eşitlikçi politikalar uygulanmalıdır! Hükümet kendi başına politikalar üretmek yerine eğitim alanında faaliyet gösteren tüm STK’larda oluşan temsilcilerle ortak kararlar almalı, işi uzmanlarıyla birlikte çözmeli, mağduriyet yaşayan çocuklarımıza kulak vermelidir. Bu eğitim garabetine bir an önce son verilmelidir! Hala Kahramanmaraş’ta Öğrencilerine ders anlatmak için internetin çektiği tepeye çıkan ve bu tepede kalp krizi geçirip hayatını kaybeden Aziz öğretmenimize Allahtan rahmet bu zor şartlar altında cehaletin karanlığını aydınlatmaya çalışan tüm öğretmenlerimize de kolaylıklar dileriz. Hakkarî’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Sarıtaş Köyünde 'internet yalnızca o bölgede çektiği için her gün köyün dışında bulunan eve yürüyüp damın tepesinde ders işleyen ve kış gelmeden bu soruna çözüm bulunmasını isteyen öğrencilere,  Kars’ın Kümbet Köyünde EBA’ya sadece köyün yanından geçen Kars-Tiflis Bakü tren yolu hattının çevresinden ulaşım sağlayabildiği için her gün tren yolunun etrafında toplanıp ders işleyen ve “Şehirdeki öğrencilerle aynı baldan  istiyoruz, kışa kadar bu işe çözüm bulun” diye yardım çığlığı atan öğrencilere,  Amasya’da köydeki evinde sadece pencerenin önünde internet çektiği için  canlı yayınlara buradan katılan küçük Boran’a  “Öğretmenim annemin interneti az kalmış derse giremicem” diye öğretmenine  haber veren küçük kardeşimiz Ve ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar sesini duyurmaya çalışan tüm genç kardeşlerimize konunun takipçisi, onların da sesi olacağımızın  sözünü verir derslerinde başarılar dileriz” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim