Başkan Uysal, “Bilindiği gibi ülkemiz iklim değişimi etkisi altında problemler yaşamaya başlamıştır. Bilim insanları bunun artarak devam edeceğini belirtmektedir. Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün hazırlattığı raporlarda ve Ulusal Su Planımızda da bu açıkça ifade edilmektedir. Büyükmenderes Havzasında kısıtlı sulamaya geçilmesi bunun en açık örneğidir. Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği olarak çok zor durumda olan çitçimizin geleceği ve ülkemizin gıda güvenliği için su ve toprak kaynaklarımızı korumak zorundayız. Basında yer alan haberlerden emniyetli işletme rezervimizin yüzde 90’ının DSİ tarafından tahsis edilmiş olduğunu öğrendik. Tarımsal sulamaya yapılan yer altı suyu tahsisleri toplam tahsislerin yüzde 67’sidir.Tarımsal sulama tahsislerinde yer altı suyu kooperatiflerimize yapılan tahsis payı yüzde 30 iken belgeli şahıs sulamalarının payı yüzde 37’ye çıkmıştır. 2012 yılından bu yana tahsisler daha çok belgeli şahıs sulamalarına yapılmakta ve kooperatiflerimizin ekonomik ve idari güçsüzlük içinde oldukları ifade edilerek katılımcı sulama yönetiminin dışına itilmektedir. Resmi veriler bazı havzalarda emniyetli işletme rezervinden daha fazla çekim olduğunu ve su seviyelerinin hızla düştüğünü ortaya koymaktadır. Yer altı sularımız en stratejik doğal kaynaklarımızın başında gelir. Bunu korumak ve verimli kullanmak hem çiftçimizin geleceği hem de ülkemizin su ve gıda güvencesi için şarttır. Sulama Kooperatifleri olarak bu sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Ancak yıllardır çözümü ulaşamayan idari ve yapısal sorunlarımız bizlerin daha etkin görev ve denetim yapmamızı engellemektedir. Kooperatifleşmenin en temel amacı dayanışma ve üretimde ekonomi ve verimlilik sağlamaktır. Bu nedenle kooperatiflerimizin ekonomik ve yapısal sorunlarının çözümü için çaba gösterilmeli ve yer altı suyu tahsis edilen şahısların kooperatiflerin çatısı altında toplanması teşvik edilmelidir. Çiftçilerimiz gıda güvencesinin bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu bilerek çok ağır şartlar altında üretim yapmaya devam etmektedir. Ancak bizler bu özverili çabalarımızın kooperatiflerimiz aracılığıyla teşvik edilmesini ve uzun yıllardır dile getirdiğimiz sorunlarımızın acilen çözüme ulaştırılmasını talep ediyoruz. 2500’e yakın Sulama Kooperatifinin bağlı olduğu Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği olarak yer altı sularımızda kaçak kullanımın önüne geçilmesi, mevut tahsislerin en verimli şekilde kullanılması ve kaynak-kullanım miktarlarının ölçümünün yapılması konularında su yönetimine yardımcı olmaya hazırız. Yaşadığımız her türlü zorluğa rağmen yer altı sularımızın güvencesi sulama kooperatifleridir” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim