CHP Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekili Bekir Başevirgen, HDP Milletvekilleri Murat Çepni, Serpil Kemalbay, Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu,CHP Akhisar İlçe Başkanı Umut Çavuş, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, ve KESK’e bağlı sendikalar,Bağımsız Maden İş Sendikası ve çok sayıda şehit madenci yakını katıldı.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 20 Ocak'ta yerel mahkemenin kararıyla ilgili yaptığı temyiz incelemesinde sanıklar başmühendis Adem Ormanoğlu ve mühendis Efkan Kurt ile ilgili verilen beraat kararını, söz konusu iki kişinin olayın gerçekleşmesinde "bilinçli taksir derecesinde kusurları bulunduğu" gerekçesiyle bozdu.
Daire, sanıklar Kurt ve Ormanoğlu hakkında bilinçli taksirle adam öldürme suçundan mahkumiyet verilmesi gerekirken, yerel mahkemenin beraat kararının kanuna aykırı olduğunu gerekçe gösterdi.
Yerel mahkemede “Taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermekten" 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın ise olayda “bilinçli taksiri olduğunu" belirleyen Yargıtay, Gürkan'ın da "bilinçli taksir suçundan” yargılanması gerektiğine hükmetti.
Daire, bilirkişi raporlarında Eynez Maden Ocağı Acil Eylem Planı yöneticisi olarak görünen Haluk Evinç ile ilgili yapılan yargılamada "eksik inceleme" olduğunu tespit ederek, Evinç'in yargılamasında belirlenen eksikliklerin giderilmesini gerektiğini belirtti.
Dairenin kararının ardından, sanıklar Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, başmühendis Adem Ormanoğlu ve mühendis Efkan Kurt ile bilirkişi raporlarında Eynez Maden Ocağı Acil Eylem Planı yöneticisi olarak görünen Haluk Evinç, yeniden hakim karşısına çıktı.
6 yıl önce Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonuna dönüştürülen Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi, 13 Nisan'daki dava için tekrar hazırlandı.
DURUŞMA ÖNCESİNDE BASIN AÇIKLAMASI
Aileler adına basın açıklamasını okuyan şehit madenci Erdoğan Köse'nin oğlu Berkan Köse, yakınları için yeniden adalet arayışı içinde olduklarını belirterek, "Babalarımızın, amcalarımızın, ağabeylerimizin ekmek davası mücadelesinde hayatlarını ve canlarını ortaya koyarak bedel ödedikleri bu davada adalet arayışımızın sonuna kadar takipçisi olacağız." dedi.
Soma 301 Madenciler Derneği Başkanı İsmail Çolak da sadece faciada hayatını kaybeden oğlu Uğur için değil, 301 madencinin babası, kardeşi, yakını olarak adalet beklediğini söyledi.
OLAY VE SÜREÇ
Soma ilçesi Eynez Karanlıkdere mevkisindeki Soma Holding'e bağlı Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen kömür işletmesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde çıkan yangın sonucunda, dünya madencilik tarihinin en büyük kazalarından biri yaşanmıştı.
Toplam 5 bin maden işçisinin çalıştığı ocakta 13 Mayıs Salı günü 15.00 sıralarında başlayan yangında, 420 metre derinlikte ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, bu sırada maden içinde bulunan işçiler mahsur kalmıştı.
Olayın hemen ardından Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda AFAD, TKİ'ye bağlı tahlisiye ekipleri, çevre maden ocaklarından gelen işçiler ile Sağlık Bakanlığına bağlı 112 Acil Servis ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerinin (UMKE) de katılımıyla arama kurtarma çalışması başlatılmıştı.
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın kazanın olduğu gün, bizzat olay yerinde gelerek koordinasyonunu üstlendiği arama kurtarma çalışmaları, aralıksız 96 saat sürmüş ve ilk anda kurtarılan 162 işçi dışında kalan 301 madencinin cansız bedenine ulaşılmıştı.
Olayın ardından Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail Adalı, Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik tutuklandı.
Kamuoyunda "Soma Maden Faciası Davası" olarak bilinen davanın ilk duruşması, 13 Nisan 2015'te Akhisar'da başladı. Açılan davada, tutuklu 6 sanık ile tutuksuz yargılanan vardiya amirlerinin "olası kasıtla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez, 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Tutuksuz sanıklar hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri iddiasıyla aynı aralıktaki cezanın üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep edildi.
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının şirketlerin sahibi Alp Gürkan ile yöneticileri hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından açtığı dava da ocak ayında ana davayla birleştirildi.
Davanın 11 Temmuz 2018'deki karar duruşmasında, 5 tutuklu sanığın 15 yıl ile 22 yıl 6 ay arasında değişen hapisle cezalandırılmasına, 9 sanığın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, 37 sanığın ise beraatine karar verildi.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, davada yerel mahkemenin tutuklu sanıklar Can Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik, İsmail Adalı ve Ertan Ersoy hakkında verilen 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarını yerinde bulmuş, 5 sanığın tutuklu bulunduğu süre göz önünde bulundurarak tahliyesine karar vermişti.
