12 yaşında merakından öğrendiği nalbantçılığı 40 yıldır devam ettiren Selendi ilçesinin tek nalbant ustası olan 52 yaşındaki 2 çocuk babası Mehmet Sarı, "Yaptığımız mesleği artık yapan yok. Neredeyse yok olmaya yüz tuttu. Bu da beni üzüyor. Gelecek nesiller bu mesleğin ne olduğunu bilmeyecek. İnşallah birileri öğrenir de bu meslek unutulmaz. Benden sonra bunu devam ettirecek bir usta yetiştirmeyi çok isterdim ama maalesef yok. Bu nedenle üzülüyorum." dedi Ulaşım, yük taşıma ve tarımda tek ve çift toynaklı hayvanların yoğun olarak kullanıldığı dönemlerde nalbantçılık mesleğinin çok popüler bir meslek olduğunu anlatan Sarı, "İlçede hanlar vardı. Köylerden gelen hayvan sahipleri hayvanlarını nallayıp öyle köyüne dönerdi. Şimdilerde bırakın köylerden gelen hayvanları bizler yapacak hayvan bulamıyoruz. Bulsak da bu mesleği devam ettirmek için yeterli değil. Eski yıllarda bu meslek bir evin geçimini sağlardı. Şimdi başka bir iş yapmayınca bu meslek ile evimizin geçimini sağlayamıyoruz ancak buna rağmen işimizi severek yapıyoruz. Çok eskilerden at, eşek ve öküzlerde hayvanların ayaklarını korumak ve tırnaklarının kırılmasını önlemek amacıyla keçe ile yapılan bu iş daha sonraki yıllarda demirin gelişmesiyle nal adı verilmiş. Bizde babamla birlikte nal yapımını demirden kendimiz yaptık. Nallanacak olan hayvanının ayağına göre kesip deliklerini açarak kenarlarını dövüp düzeltirdik. Atın ayağını tırnak düzeltme ve yontma bıçağı ile atın ayağı nalın düzgün oturması için düzeltilir nal yerleştirilerek nal çakma çekiçleri ile mıhlar ile nal atın ayağına çakılır. Mıhların çıktığı uçlar mıh kesme kerpeteni ile kesilip tırnak törpüsü ile törpülenir. Nallama işi yaklaşık 45-50 dakika kadar sürer. At ve eşek bazı yerlerde hala bulunurken, traktörler yaygınlaşınca artık öküz kalmadı." diye konuştu.