CHP Akhisar ilçe kadın kollarının düzenlediği etkinliğe katıldıktan sonra partisinin Manisa İl Başkanlığını ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Karaca, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak ve partililer ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı karaca basın toplantısında ilk olarak türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntıya değinerek, AKP iktidarının vatandaşın karşısına çıkacak cesaretin olmadığını dile getirdi. AKP’nin 19.’ncu kuruluş yıldönümünü kutlayamadığının söyleyen CHP’li Karaca, “Geçtiğimiz günlerde AKP 19.’ncu iktidarını kutlar gibi yaptı. Kutlayamadılar. Çünkü vatandaşın karşısına kutlama yapmak için çıkacak yüzleri yoktu. Hep bir başarı hikayesinden bahsettiler. Ülkeyi nasıl şaha kaldırdıklarından söz ettiler. Avrupa’da en fazla kalkınan Türkiye dediler. Milli gelirimizi şöyle artırdık dediler. Ama ülkemizin dört bir yanında milletvekili arkadaşlarımızla dolaşıyoruz. Sayın genel başkanımız her hafta en az bir iki ilde esnafla, vatandaşla buluşuyor. Ancak vatandaşın gündeminde ne kalkınma var, ne milli gelirlerinde artış var, daha da perişan durumdalar. 2018 yılında sorumlu bir siyasi lider olarak, ana muhalefet partisini genel başkanı olarak sayın genel başkanımız iyi niyetli bir şekilde ekonomik kurmaylarıyla biraraya geldi. Yaklaşan ekonomik krizin etkilerinin azaltılması ve ekonomik krizin vatandaşlarımızı en az zararla etkileyeceği önemleri açıkladı. Kamuoyuna bu önlemleri duyurdu. Ancak maalesef halkın sorunlarına kulaklarını tıkamış, ortak aklı kabul etmemiş sarayın tek kişilik şahsın iktidarı o günkü uyarılarımızı hiç birisini duyulmadı, ya da işine gelmedi. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhran, bu başarısızlık, beceriksizlik ve yönetemezliğin getirdiği sorunlar çığ gibi büyümeye devam ediyor. 2018 yılındaki önerilerimiz dinlenseydi, bugün vatandaşımız içinde bulunduğu yoksulluğu, ekonomik buhranı ve fakirleşmeyi yaşamayacaktı.”diye konuştu. Açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da eleştiren CHP’li Karaca sözlerine şöyle devam etti; “Halkın gündeminden bihaber, halkın gündeminden uzatan, yakından alakası olmayan, bir alyansla iktidara gelip ‘Eğer bir gün duyarsanız, bu alyans dışında servetim veya zengin olduğumu bilin ki haram yemişimdir’ diye nara atan şahın şimdi dünyanın sayılı zengin liderleri arasına girdi. Saraylarda saltanat süren, sarayın büyülü şatafatından halkın yoksulluğunu görmez hale gelen tek kişilik şahsın hükümeti bugün ülkede yaşanan ekonomik buhranın tek sorumlusudur. Artık bakanlar bizim bildiğimiz bakanlar değil. Tepedeki emir ve talimat vermediği sürece ellerine kalem alıp imza atamıyor. Toplumun sorunlarından uzak saraydaki tek kişilik şahsın hükümeti hem bakanlarıyla hem milletvekilleriyle vatandaşın içinde olmadan sorunları görmezden gelerek sadece beşli çetenin, sarayın yandaşlarının zenginliğine zenginlik katmak için bütçeyi onların emrine tahsis ediyor. Yap-işlet-devret projeleriyle toplumun, vatandaşın alın teriyle biriktirdiği vergilerle oluşan bütçe har vurulup harman savruluyor. Şatafatlı yaşamlarını sürdürebilmek için yurtdışından yüksek faizle borçlanıp, vatandaşın alın terini o tefecilere maalesef peşkeş çekiyorlar. Peki vatandaş ne yapıyor. Vatandaş, ‘Artık bıktık. Yeter. Düşün yakamızdan’ diyor. Ama vatandaşın içine girme cesareti gösteremeyip, sorunlarından habersiz her şeyi güllük gülistanlık sanan bu iktidar ne halkın sorunlarını çözebilir, ne de ekonomik buhranı çözebilir.” İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU’YA YANIT CHP’li Karaca açıklamasında, geçtiğimiz gün İzmir’e bir dizi ziyaretler için gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Irak ve Suriye’ye asker çıkarma tezkeresinin 2 yıl daha uzatılma oylamasına ‘hayır’ oyu veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Kılıçdaroğlu bunun hesabını verecek. Senin siyasi pazarlıkların, vereceğin rüşvetlerle birlikte bu ülkenin özgürlüğünün üzerine pazarlık yaptırmayız” sözlerini eleştirdi. CHP’li Karaca açıklamasında “Çözüm var. Vatandaşta çözümü biliyor. O yüzden gittiğimiz her ilde bize diyorlar ki ‘Sandık isteyin. Erken seçim değil. Derhal seçim isteyin’ diyor. Ancak sandıktan korkuyorlar. İçlerinde daha düne kadar başka bir siyasi partinin genel başkanıyken, ‘Hesap sormazsam namerdim’ çığırtkanlıkları atıp sarayın koltuğunun altına girdiğinde de ‘Allah benim ömrümü de ona versin’ diyecek kadar teslimiyetçi bir biatla yer alan, her türlü suç örgütleriyle boy boy fotoğraflar çektiren suç işleri bakanı İzmir’de boy göstermiş. Sayın genel başkanımız için söylediği cümleleri tekrar etmeyi CHP kültürüne yakıştıramam. Suç işleri bakanı olarak görevini sürdüren şahsın sayın genel başkanımızın övmesini biz zul sayardık. Övdüğü zaman kendimizden şüphe ederdik. O nedenle geçtiğimiz Haziran ayında Afyonun Dinar ilçesini Güney beldesi seçimine gelip, ‘Temmuz ayında ekonomi şaha kalkacak. Öyle bir şahlanacak ki Almanya’sı, Fransa’sı bizi kıskanacak’ dediği, bugün ekonominin geldiği durum o gün ne kadar atıp tuttuğunu göstermektedir. Böyle bir zihniyet ve anlayışın söylediği cümleler bizim için vız gelir tırıs gider. Hiç umurumuzda da değil. Artık topluma söyleyecek hiçbir sözleri yok. Toplumun karşısına çıkıp vaad edebilecekleri hiçbir söylemleri yok. Ne yapıyorlar, suni gündemler yaratarak, genel başkanımıza, milletvekillerimize, il başkanlarımıza sataşıp oradan toplumun fakirliğini, yoksulluğunu, açlığını saklamaktadırlar. Bu tür polemiklerle iktidarda kalmaya çalışıyorlar. Toplumun dini inançları, milliyetçilik duyguları üzerinden koltuklarından kalkmak istemiyorlar. Ama vatandaşlarımızın onların milliyetçilik naralarına da inanmıyor. Artık MHP’li ve AKP’li seçmende bunların naralarına inanmıyor. İnanmadıkları için kopuş yaşanıyor. İstedikleri kadar algı yönetmeye, sayın genel başkanımıza, partimize hakaret, tehdit boyutunca cümleler sarf etsinler. Bir söz vardır. Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adamı mı diye derler. Biz diyoruz ki gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan.” diye konuştu. TARIM BAKANI VE ENERJİ BAKANINI ELEŞTİRDİ Basın toplantısında söz alan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise yaptığı konuşmada önce Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi, ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’i eleştirdi. TBMM’de görüşülen Türkiye’nin 2022 yılı bütçesi üzerinden iki bakanı eleştiren CHP’li Bakırlıoğlu, “Türkiye’nin bütçesi bir önceki seneye göre yüzde 30 durumda. Geçtiğimiz günlerde hemşehrilimiz Bakan Bekir Pakdemirli bir açıklama yaptı. Yaşamış olduğumuz pandemide bizlere sağlığın, gıdanın ve tarımın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade etti. Doğru söylüyor. Bunu söylemiş olmasına rağmen bütçeye baktığımız zaman tarım bakanın bu gerçekten haberdar olmadığını görüyoruz. Çünkü Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesine baktığımız zaman her sene genel bütçe içerisinde bakanlığın bütçesini azaldığını görüyoruz. Bu yılda aynısını yaşandığını görüyoruz. Bu yıl çoğunlukla tarımda artan girdi maliyetlerinden söz ettik. Bu durumlara bakan tarım bakanlığının genel bütçeden aldığı pay yıldan yıla düşüyor. 3,8 olan payı 2022 bütçesinde 3,4’e düşmüş durumda. Tarımsal desteklemelerin payı bile düşürülmüş. Mazotun, yemin, gübrenin fiyatı ortada. Her birinde yüksek oranda artış var. Bu artışlar ortadayken ne yazık ki tarımsal desteklemelerin genel bütçe içerisinde almış olduğu pay azalmakta. Tarım Bakanı geçtiğimiz günlerde şöyle bir açıklamada bulundu. Türkiye’de zarar eden çiftçinin olmadığını beyan etti. Bu beyanatı veren tarım bakanının büyük ihtimalle bu ülkenin gerçekleriyle uzaktan yakından ilgili yoktur. O zaman soruyoruz. Maden zarara eden çiftçi yok, neden çiftin borcu 20 yıl içerisinde 65 kat arttı? Artmaya da devam ediyor. Neden milyonlarca ekim arazisi ekilip, biçilmekten vazgeçilmiş durumda. Çiftçi neden haciz ve icralarla uğraşıyor? Zaten tarım bakanının bu ülkenin gerçeklerinden koptuğunu çok iyi biliyoruz. Son bir yıl içerisinde elektriği 3, doğalgaza 8 defa, mazota 9 defa ve benzine ise 10 defa zam gelmiş. Önümüzdeki kış çok çetin geçeceğe benziyor. Genel merkezimiz bu yüzden bir an önce kara kış fonunu oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü geçen sene milyonlarca insanımız doğalgaz faturasını ödeyemediğini için soğukla baş başa kaldı. Bu nedenle acil bir şekilde kara kış fonu hayata geçirilsin. Eğer geç kalınırsa önümüzdeki yıl milyonlarca abone, borcu ödeyemediği için soğuk ve karanlıkla baş başa kalacak. Böyle bir gerçeklikle karşı karşıyayken iktidar temsilcilerinin çözüm önerileri nedir diye baktığımız zaman en son enerji bakanı dahiyane bir fikir ortaya koydu. Böyle bir şey nasıl aklına geldi, nasıl söyledi akıl alacak bir şey değil. Dedi ki ‘Vanaları biraz kısın’. Az ısının diyor. Bu bizim için fıkra gibi bir açıklama. Ama bu bize iktidarın beyin ölümünün gerçekleştiğini göstermekte. Artık bu iktidarın bu ülkenin sorunlarını çözme şansı yok. Ülke bir çıkış yolu arıyor. Her gittiğimiz yerde insanlarımız artık erken seçim değil, ‘Hemen seçim, derhal seçim’ demeye başladı. Vatandaşın bu talebinin bir an önce yerine getirilmesi, hemen bir seçimin olması ve Türkiye’nin artık bu iktidardan kurtulması gerekir.” dedi.