Ege bölgesinde sonbahar serinliğinin hissedilmesiyle yüzyıllardır, özellikle kadınların bir araya gelerek 'imece' usulüyle yaptığı yufka, salça, erişte, tarhana, pekmez, turşu gibi kışlık yiyecekler için hazırlıklar başladı. Manisa’nın Yunusemre ilçesine bağlı İlyasçılar Mahallesi'nin erkek ve kadınları da, dedeleri tarafından el ile yontulan taş havuzda yüzlerce yıl önce yapıldığı gibi ayakları ile ezdikleri üzümlerden pekmez için şıra yapıyorlar. Bu şıra daha sonra odun ateşinde yüksek ısıdaki kazanlarda saatlerce karıştırılıp kaynatılarak pekmeze dönüştürülüyor. İlyasçılar Mahallesi'nde yaşayan Refik Kartal, yaptığı açıklamada mahallede çocukluğundan bu yana her yıl siyah üzüm pekmezi ürettiklerini belirtti. Atalarından kalma geleneksel yollarla ürettikleri pekmezin yapımını mahallede komşu ve akrabaların yardımıyla ve organik olarak yaptıklarını ifade eden Kartal, "Yuntdağı bölgesinde bir çok aile gibi bizlerde kendi pekmezimizi kendimiz üretiyoruz. Bu bize atalarımızdan kalan bir miras. Ancak yöremizde eskisi gibi pekmez üretimi kalmadı" dedi. Pekmezin yapılışı ve emeği hakkında da bilgi veren Kartal, "Pekmezi, arazimizde yetiştirip hasat ettiğimiz siyah üzümden yapıyoruz. Bugün üzüm kesimi yapsak iki gün sonra pekmez hazır hale gelir. Sıralı olarak farklı farklı kazanlarda kaynatıp en son kazanda pekmezin hazır hale gelmesi 2 günü buluyor. Pekmeze başladığınız zaman bekleme ve dinlenme gibi bir durum yoktur. Bir çark gibi tüm sistemin düzenli ve devamlı olması gerekiyor. Atalarımızdan gördüğümüz geleneksel yollarla yaptığımız pekmezde herhangi bir katkı maddesi kullanmıyoruz. Ürettiğimiz pekmezi kendimiz tüketiyor ve yakın çevremizden satın almak isteyenlere veriyoruz" dedi. Siyah üzüm pekmezinin sağlık açısından çok faydalı bir ürün olduğunu bildiklerini ifade eden Kartal, pekmezin kışın tüketilmesinin yararlı olacağını vurguladı.