Odatv'nin haberine göre, bundan 110 yıl önce Kahire'de Fransızca olarak yayımlanan L'Aurore (Şafak) gazetesinden bir makaleyi gün ışığına çıkarıyor...<br /> Makale, 1878 yılında Manisa'da doğan, 3 dönem boyunca Meclis-i Mebusan'da İttihat ve Terakki Fırkası'nın İzmir mebusluğu görevini üstlenen Nesim Mazliyah tarafından kaleme alınmış.<br /> <strong>"Le service militaire des non-Musulmans"</strong> (Gayrimüslimlerin Askerlik Hizmeti) başlıklı makale, 25 Haziran 1909 tarihinde, 1908 Devrimi'nin heyecanıyla yazılmış. <br /> <strong>İşte, o makalenin Türkçe çevirisi:</strong><br /> <em>"Gayrimüslimlerin ifa edeceği askerlik hizmeti konusu, son zamanlarda gündemi en çok işgal eden hususlardan biri. Önce Osmanlı olarak, sonra da İsrailoğlu olarak bu hususu iki açıdan da incelemek gerekmektedir. Osmanlı bakış açısıyla gayrimüslimlere yüklenen askerlik hizmeti mesuliyeti, imparatorluğun bütün vatandaşlarının, millet yahut din ayrımı gözetmeksizin haklar ve sorumluluklarda eşitlendiğinin en büyük göstergesidir. Evet, askerlik hizmeti hem bir hak, hem de bir sorumluluktur.</em><br /> <em>Anayasal bir rejimin kanatları altında bütün vatandaşlar, büyük Osmanlı milletini oluşturan parçalardır. Bütün vatandaşlar, anavatanlarını müdafaa etmenin şerefine nail olmaktan zevk duyar, tehlike anında onu korumak için kanlarını seve seve akıtırlar.</em><br /> <em>Bu demektir ki, hayatını vatan ve vatanın şerefi uğruna feda etmenin mutluluğu, nüfusun yalnızca bir bölümüne tanınmış bir ayrıcalık değildir. Bu vaziyetin aksi eşitsizliğe, vatandaş olmayı reddeden, köleler, cariyeler yaratan despotizme neden olur. Temmuz Devrimi'ne değin yaşamakta olduğumuz anayasadan yoksun rejim, bütün vatanseverler adına bir utançtır. Hakikatte bu zikrettiğim rejim, Müslümanlar arasında bile eşitsizlik yaratmaktaydı; değil mi ki, gayrimüslim vatandaşlardan da kendi anavatanlarını şerefle müdafaa etme haklarını esirgemekteydi...</em><br /> <em>Yahudilik açısından hadiseye baktığımız zaman bu zorunlu askerlik hizmeti, yine dikkate şayan bir husustur. Yahudi, yaşadığı topraklara adapte olan, iyi bir vatandaş olmaktan övünç duyan kişidir. Onun gözlerinde iyi bir vatandaş olmak, iyi bir Yahudi olmakla eşdeğerdir.</em><br /> <em>Türkiye'de anayasal rejimin kanatları altında yaşayan bir Yahudi, vatanını müdafaa etme vazifesinden gurur duyar. Bu hakkı ve bu sorumluluğuyla o, erdemli bir biçimde varoluşunun kefaretini öder.</em><br /> <em>Askerlik hizmeti Yahudiler için, onların en büyük hasletlerinden olan yaşama azmini pekiştirmesi açısından da faydalıdır. </em><br /> <em>Kapsamlı bir bakış açısıyla gayrimüslimlerin bu askerlik hizmeti, Osmanlı milletinin bünyesindeki halkların kardeşliğini sağlamlaştıracak, uyumunu arttıracak bir gelişmedir. Bu durum, bütün Osmanlıların aynı yeterlikte ve kapasitede olduğunu ispatlayacak, eski rejimin palavralarını silecek, devrimi eski rejimden ayıracak bir hadisedir. Vatanın bütün unsurları, vatanın ihtişamını yüceltmek ve barışını tesis etmekten başka bir şey amaçlamayacaklardır. Askerlik hizmeti, milletlerin birliğini sağlayacak, bu birlik de Türkiye'nin karşı konulamayacak kudreti olacaktır.</em><br /> <em>Nesim Mazliyah</em><br /> <em>İzmir Mebusu"</em>