Bu yazıya nasıl başlanır bilmiyorum.
Çünkü içimde kelime değil, kocaman bir boşluk var.
Şaşkınım.
Şoktayım.
Ve çok üzgünüm.
Defalarca başladım.
Cümle kurdum, sildim.
Ama yazmak zorundayım, çünkü anlamak için yazıyorum.
İnanmak için yazıyorum.
Manisa’daki her evde bugün bir yas var.
Ve tek bir soru dönüp duruyor dudaklarda;
Neden?
Nasıl olur?
Bir “yarım kalmışlık” hissi sardı herkesi.
Çok güzel başlayan, daha da güzelleşeceğine inanılan bir hikâyenin, hiç beklenmedik bir anda, sanki bir düğüm yerinden kopmuş gibi ansızın sona ermesi.
Boğazda düğümlenen tarif edilemez bir eksiklik.
Başkan seçildikten birkaç hafta sonra annemin kurduğu bir cümle geliyor aklıma;
“Ferdi başkan olduktan sonra sanki herkesin yüzü daha bir gülüyor, herkes daha mutlu.”
Evet, öyleydi.
Biz onu tanıyorduk.
Ama Manisalı, tüm memleket gibi yıllardır hasret kaldığı tevazuyu, ilgiyi, güler yüzü, dürüstlüğü onda bulmuştu.
Ferdi Zeyrek, çok çalışan bir başkandan daha fazlası oldu.
Bir tebessüm, sakinlik ve güven.
Manisa’nın yitirdiği umudu geri getiren bir hikâye yazıyordu.
6 Haziran gecesi bir haberle sarsıldık.
O gece hastaneye getirildi. Milyonlarca kişinin duası bugün gelen kara habere mani olamadı ve hepimizin kalbi darmadağın oldu.
Geriye yalnızca kahreden detaylar kaldı.
Ve içinden çıkılamayan “niye böyle oldu... ya o gece şöyle olsaydı…” cümleleri.
Büyükşehir Belediye Başkanı o gece bir telefonla elektrikçi getirtebilirdi.
Ama muhtemelen o saatte kimseyi rahatsız etmek istemedi, ben bir bakayım dedi.
Birçok akıl almaz ihmal zinciri de bizi bugüne getirdi.
Geriye tarifsiz bir eksiklik bıraktı.
O yüzden bu acı çok daha yakıcı, çok daha gerçek.
Ferdi Zeyrek kısa sürede yalnızca bir belediye başkanı olmadı.
Manisalılar için bir kardeş, dost, abi, bir aile ferdi oldu.
O kadar çok insan onu kendi evinden biri gibi gördü ki, bugün Manisalı yalnızca bir başkanın değil, adeta evinden birinin kaybıyla sarsılıyor.
Özgür Özel'in hıçkırıkları, tüm yol arkadaşlarımızın tercümanı..
En büyük acı ise ailesi, eşi Nurcan’ın, kızları Nehir’in ve tatlı mı tatlı ikizlerin payına düştü.
Elbette o boşluk hiçbir zaman tam olarak dolmaz.
Ama bilsinler ki koca bir şehir, bu yükü paylaşmak için yanlarında.
Çok kısa sürede çok derin iz bıraktı.
Adını yalnızca şehrin hafızasına değil, kalbine de yazdı.
Bu kadar erken, bu kadar beklenmedik gidişle birlikte ona dair söylenen her şey daha da kıymetli hale geldi.
Ve evet...
Yarım kaldı.
Geleceği çok parlak ve memlekette daha bir çok insana dokunacak gencecik iyi kalpli insan hikayesini tamamlayamadan gitti.
Manisa çok şey kaybetti.
Allah rahmet eylesin, yattığın yer huzurlu, devrin daim, anın ölümsüz olsun Ferdi kardeşim, başkanım…
Manisa seni unutmayacak ve hep güzel hatırlayacak.
YARIM KALAN GÜZEL HİKÂYE…
