<span style="font-size:16px"><span style="font-family:trebuchet ms,helvetica,sans-serif">Gün boyu <span style="color:#FF8C00"><em><strong>Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi'</strong></em></span>nde oluşturulan <span style="color:#FF8C00"><em><strong>Ağır Ceza Mahkeme salonu</strong></em></span>nda gerçekleştirilen davanın öğleden sonraki aşamasında <span style="color:#FF8C00"><strong><em>sanık Can Gürkan</em></strong></span>’ın avukatlarından <span style="color:#FF8C00"><em><strong>Abdurrahim Gök</strong></em></span>, müvekkilin tahliyesini isteminin ardından Şair Abdurrahim Reyhan El Erzincani’ye ait ‘Yangın Var’ şiirini okudu. Şiirden sonra mahkeme başkanı ve heyetini hedef alan ;<br /> <br /> <strong>“Tutturmuşsun bir yangını ondan başka görmüyorsunuz geçmişte bu tür davalar için verilen kararlar bir kumpas niteleği taşıyor şu anda. Unutmayalım ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner” </strong>sözleri duruşma salonunda bulunan şehit madenci yakınları tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Duruşma salonu bir anda karıştı. Şehit madenci yakınları şiiri okuyan ve mahkeme başkanına tehditkar sözler sarf eden avukat Abdurrahim Gök’ün üzerine yürüdü. Arada bulunan jandarmalar madenci yakınlarını avukatın üzerine yürümesini engelledi. Bu sıra tartışmaların daha da büyümesini engellemek isteyen Başkan Aytaç Ballı, ara karar için duruşmaya ara verdi.<br /> <br /> 45 Günlük aradan sonra Akhisar’da gün boyu süren 301 Madenci şehidin 8. Duruşmasının sonunda mahkeme heyeti Başkanı Aytaç Ballı, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’nin tutuklu baş sanığı Can Gürkan,Genel Müdür Ramazan Doğru ve diğer tutuklu 4 sanığın tahliye istemlerini red ederek davayı 9 Ağustos 2016’ya ertelediğini açıkladı.</span></span><br /> <br /> <span style="font-size:16px"><span style="font-family:trebuchet ms,helvetica,sans-serif"><strong>İŞTE MAHKEMEYİ KARIŞTIRAN O ŞİİR</strong><br /> <strong>YANGIN VAR</strong><br /> Yetiş ey keştibânım büsbütün deryada yangın var<em> </em><br /> Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var<em> </em><br /> <br /> Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller<em> </em><br /> Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfîhâda yangın var<em> </em><br /> <br /> Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı bülbül<em> </em><br /> Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var<em> </em><br /> <br /> Kaşınla kirpiğin zülfün beni mest etti ey dilber<em> </em><br /> Değil mestane gözler kâmet-i zîbâda yangın var<em> </em><br /> <br /> Muhabbetden yarattı Ol Habîb'i Hazret-i Mennân<em> </em><br /> Değil kim Ol Muhammed Hazret-i Mevlâ'da yangın var<em> </em><br /> <br /> Hitab-ı "kün fekân" erdi zuhura geldi akl-ı küll<em> </em><br /> Felekler gulgule düştü kamu esmada yangın var<em> </em><br /> <br /> Zemîne indi me'vâdan nice yıllar döküp kan yaş<em> </em><br /> Yalınız ağlayan Âdem değil Havva'da yangın var<em> </em><br /> <br /> Nice yıl hasret-i hicran oduyla yaktı Kenan'ı<em> </em><br /> Yanan Yakûb değil gör Yûsuf u Zelha'da yangın var<em> </em><br /> <br /> Cihan halk olalı göster bana âsûde ahvâlin<em> </em><br /> Ki yok bir istirahat esfel ü âlâda yangın var<em> </em><br /> <br /> Erişti Sâmî-yi Sultân beraber dilber-i rûhân<em> </em><br /> Değil yalınız Erzincan Yemen San'a'da yangın var<em> </em><br /> <br /> Bilinmez Salih'in rengi çalınır tablı gülbangı<em> </em><br /> Kurulmuş Kerbelâ cengi yaman gavgâda yangın var<br /> </span></span>