<span style="font-family:trebuchet ms,helvetica,sans-serif"><span style="font-size:16px">Manisa'nın Alaşehir İlçesi'nde Alaşehir Belediyesi, Ticaret Borsası, Ziraat Odası, Almanya'dan BUV kuruluşu ve Kollektif Bilinç Derneği'nin işbirliğinde hazırlanan Alaşehir'de Jeotermal Enerji Projesi, AB'den 150 bin Euro hibe desteği almaya hak kazandı. Dünyanın en sıcak üçüncü suyunun bulunduğu Alaşehir'de hazırlanan 'Alaşehir Jeotermal Enerji Projesi'ne AB'den hibe desteği geldi. Projenin Alaşehir Labella Otel'de yapılan tanıtım toplantısına Avrupa Birliği Bakanlığı Uzmanı Ceyhan Çiçek, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uzmanı Dr. Timur Gücük, Alaşehir Belediye Başkanı Danışmanı Sami Çeltikoğlu, Alaşehir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Yılmaz Yıldırım, Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk, Alaşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Seyhan, Kollektif Bilinç Derneği (KBD) Yönetim Kurulu Üyesi Günay Toprak, BUV Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Hakan Elmacı, Alaşehir Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Şenay Aydın, jeotermal alanda bulunan mahalle muhtarları ile sulama kooperatifleri başkanları katıldı.<br /> <br /> Alaşehir'de Jeotermal Enerji Projesi ile AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyalogu - IV, Enerji Hibe Programı kapsamında 150 bin Euro hibe desteği almaya hak kazandıklarını açıklayan Alaşehir Belediye Başkanı Danışmanı Sami Çeltikoğlu, Türkiye'nin de dahil olduğu 21 farklı ülkeden 200'ün üzerinde kuruluşun biraraya geldiğini söyleyerek "80 diyalog projesi hayata geçiriliyor. Onlardan birisi de Alaşehir Jeotermal Enerji Projesi. Alaşehir'de 287 santigrat derecelik sıcak su kaynağı ile Türkiye'de birinci, dünyada üçüncü sıradayız. Dünyanın en kaliteli üzümü olan sultaniye üzümlerimizin yanısıra sıcak su kaynağımızla dünyadaki tanınırlığımızı arttırdık. Sıcak su kaynağı ile sera, şehir ısıtması, termal otel gibi yatırımlara da fırsat yaratılacak" diye konuştu. Alaşehir'in 9 jeotermal enerji firmasının yatırım alanı haline geldiğini belirten Çeltikoğlu, hibenin en iyi şekilde değerlendirileceğini vurguladı.<br /> <br /> <strong>ÜRETİCİ MAĞDUR EDİLMESİN</strong><br /> <br /> Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk, jeotermal çalışmaları sırasında kullanılan kimyasalların derelere bırakıldığını ifade etti. Bu atıkların sudaki bor oranını arttırdığına dikkat çeken Türk, "Yüzde 98'i tarımla uğraşan üreticilerimizin mağdur edilmeyeceği çözümler üretilmelidir. Biz projeyi destekliyoruz ancak çevreye zarar verilmemek şartıyla" dedi. Ticaret Borsası Meclis Başkanı Yılmaz Yıldırım, 300 milyon dolarlık ihracatın kalıntı nedeniyle durma noktasına geldiğini söyleyerek "Yer altı suları çıkarıldıkları derinliklere geri gönderimelidir. Üretilen enerjinin bize katkısı olmalıdır. Ucuz elektrik, serada bedava elektrik gibi artılarımızın olması gerekir. Alaşehirliler olarak bunların takipçisi olmalıyız" diye konuştu.<br /> <br /> Projeden üreticilerin sera, enerji, ısıtma alanında yararlanabileceğini kaydeden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uzmanı Dr. Timur Gücük ise, bölge çiftçisine katma değer sağlanacağını dile getirdi. Sezonluk üzüm üretiminin 12 aya yayılabileceğini anlatan Gücük, "Enerji kullanımıyla seracılıkta sadece sebze değil, üzüm, kiraz gibi 12 ay üretilebilen meyveler de gelişebilecektir" dedi.<br /> <br /> <strong>PROJE 12 AY SÜRECEK</strong><br /> <br /> Yenilenebilir Enerji Bilgi Merkezi kurulması planlanan proje 12 ay sürecek. Proje sonunda; AB ve Türkiye jeotermal enerji sektörü ilgili paydaşları arasında sürdürülebilir işbirliği ortamının oluşturulması, jeotermal enerji kaynaklarının tarım ve çevre hassasiyetinin en üst düzeyde ele alınarak, etkin ve verimli kullanımının sağlanmasına yönelik planlamalar sunması, Alaşehir Jeotermal Vizyonunun oluşturulması, jeotermal enerji ve yenilenebilir enerji kaynakları hakkında toplumsal düzeyde, bilim temelli farkındalığın arttırılması hedefleniyor. Program, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının, ortak bir konu etrafında bir araya gelerek, toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişi ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirildi. Programın teknik uygulamasından Avrupa Birliği Bakanlığı'nın sorumlu olduğu bildirildi.</span></span>