CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Son 7 yıldır saldırıları nasıl boşa çıkardıysak, bu beşinci kol faaliyetlerini de aynı şekilde hüsrana uğratacağız" sözleriyle muhalefeti işaret ettiğini söyleyerek "Bu Franco özentisi diktatör bozuntusuna milletimiz ilk sandıkta, geldiği sandığı gösterip geldiği gibi gönderecektir" dedi. "5. kol faaliyeti" tanımının ilk kez İspanya-Fransa iç savaşında milliyetçi güçlere liderlik eden diktatör Francisco Franco tarafından kullanıldığını hatırlatan Özel, "Franco'nun özelliği 36 yıl diktatörlük yaptı. Recep Tayyip Erdoğan, 18. yılında bir 18 yıl daha yapmak için ancak ve ancak Franco denen diktatörün söylemine sığınıyor. Yok öyle bir şey" ifadelerini kullandı. Özel, muhalefete "5.kol" demenin siyasette ve muhalefette yeri olmadığını sözlerine ekledi. Özgür Özel'e AK Parti'den peş peşe tepkiler geldi. ÖMER ÇELİK: DEFALARCA SEÇİM KAZANMIŞ CUMHURBAŞKANIMIZA DİKTATÖR DEMEK 5'İNCİ KOL FAALİYETİDİR Ömer Çelik Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda Özgür Özel'in sözlerine şu ifadeler ile tepki gösterdi: "Milli irade düşmanı bir şahıs Cumhurbaşkanımıza diktatör diyerek yine demokrasi sınavından çakmış, faşistlik sınavından geçer not almış. Defalarca seçim kazanmış Cumhurbaşkanımıza "diktatör" demek 5. kol faaliyetidir. Türkiye düşmanı bütün odakların kara propaganda faaliyetinin merkezinde Cumhurbaşkanımıza diktatör demek var. Milli iradeye düşman bu faaliyeti iyi tanırız. Milletin desteğini alan her siyasetçiye diktatör der bunlar. Bu söz ilk olarak Türkiye'deki seçim sonuçlarından memnun olmayan yabancı odaklarca dolaşıma sokuldu. Arkasından milletin iradesini beğenmeyenler tarafından iç siyasette aynen kullanılmaya başlandı. Bugün Avrupa'nın faşistleri, aşırı sağcıları, İslam düşmanları, Türkiye düşmanları, Fetö'cüler ve PKK yanlıları Cumhurbaşkanımıza diktatör diyor. Milli iradeyle kavgalı olanlar da defalarca seçim kazanmış Cumhurbaşkanımıza diktatör diyerek faşizme hizmet sunuyor. Siyasi eleştiri başka şey, siyasi meşruiyete düşmanlık başka şeydir. Dünyada en yüksek siyasi meşruiyete sahip siyasi liderlerin başında gelen Cumhurbaşkanımıza diktatör diyenler, zihinlerinin bağlı olduğu faşist adresi gösteriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin millet iradesinin tecellisi ile seçilmiş Cumhurbaşkanını Nazi destekli birtakım Avrupa diktatörleriyle mukayese çabası, 5. kol faaliyetinin biz uzantısı olmaktan başka şey değildir. Bu yaklaşımlar Avrupa'nın üçüncü sınıf kara propoganda merkezlerine ait. Bu yaklaşım en başta Aziz milletimize saygısızlıktır. Dürüst seçimlerle ve tertemiz oylarla iktidara gelen ve sandıktan her zaman galip çıkan Cumhurbaşkanımıza yapılan benzetme, darbe dışı iktidar yüzü göremeyen CHP'nin anti-demokratik geleneğine de işaret etmektedir. CHP'li şahıs, yaptığı açıklamayla sandığı hedef almıştır, demokrasiyi hedef almıştır, milli iradeyi hedef almıştır. Bu, faşizmin saf halidir. Ülkemize düşman kara propoganda merkezlerinin günlük faaliyet raporu bunların iç siyaseti haline gelmiştir... "DİKTATÖR ARIYORSAN BAKACAĞIN YER PARTİNDİR" AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş da sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı. Muş, "Diktatör var" diyebiliyorsan diktatör yoktur. Çünkü diktatörün olduğu yerde diktatör diyebilen yoktur. Ama illa bir diktatör arıyorsan bakacağın yer partindir. Size kapıyı gösteren genel başkanındır. Ha o da diktatör değil; diktatörcük bozuntusudur!" ifadelerini kullandı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, açıklamalarına yanıt veren Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) Başkanı Fahrettin Altun ise "18 yıldır girdiği her seçimde aziz milletimizin şerefli oylarıyla, alnı ak bir biçimde iktidar olan Sayın Cumhurbaşkanımıza 'diktatör' ifadesini yakıştıranlar, ya satılmış bir zihniyetin siyasi bezirganları ya da dış mihrakların kirli ajandalarını uygulayan siyasi lejyönerlerdir” dedi. CHP’yi hedef alan ifadelerine devam eden Altun, şu açıklamayı kaydetti: “Türkiye'nin, başta savunma sanayi olmak üzere yerli ve milli tüm unsurlarıyla bölgesel ve küresel düzeyde dengeler bozup yeni dengeler kurduğu bu kritik eşikte, kirli ittifaklar kuran bu kokuşmuş zihniyet hem millet nezdinde hem hukuk önünde elbette hesap verecektir. Tarihin akışı içerisinde fevkalade müstesna bir zaman diliminde olduğumuz şu günlerde, istikametlerini Anadolu'dan yayılan irfan güneşiyle değil de Edirne'nin ötesinden gelen talimatlarla çizen bu güruh, siyasetin ve tarihin çöplüğüne gömülecektir. Takdir aziz milletimizindir."