Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciadan sonra Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin, işçiler lehine hiçbir şey yapmazken ocakta delil karatmaya ve işçilerin haklarını almaması anlamında mal kaçırmaya devam ettiğini söyledi. Arslan, söz konusu Sayıştay raporunda bu konunun daha net ortaya koyulduğunu belirterek, “Soma faciası gerçekleştikten sonra Manisa Barosu olarak hemen akabinde, haziran ayı içerisinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. aleyhine, Soma Holding aleyhine ve Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) aleyhine, faciada şehit olanların aileleri adına, yakınları adına Soma iş mahkemelerinde, tedbir talepli maddi ve manevi tazminat davası açmıştık. Tabii biz davamızda mahkemeden, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin ileride TKİ’den alacak olduğu istikaklar üzerine tedbir koyulması talebinde bulunmuştuk. Mahkeme de değişik tarihlerde olmakla birlikte, örneğin 27 Haziran 2014 tarihinde açmış olduğumuz bir davada, 14 Haziran 2014 tarihinde davalı şirketin TKİ Genel Müdürlüğü bünyesindeki hak ediş ve alacaklarına ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir koyulmasına diye karar almıştı. Yani buradaki istikakların yüzde 60’ına, ileride bu davalardan doğacak alacaklardan dolayı ihtiyati tedbir koyulmasına karar vermişti.” dedi. 2014 yılı Sayıştay raporlarının, 2015 sonunda sunulduğunu aktaran Baro Başkanı Arslan, şunları kaydetti: “İncelediğimiz Sayıştay raporunda diyor ki, ‘TKİ nezdindeki doğmuş ve doğacak istikaklar üzerine ihtiyati haciz tedbirlerinin uygulanmasına başlandığı sırada bahse konu firmanın TKİ Genel Müdürlüğü’ne müracaat ederek, tahakkuk etmiş bir alacağı bulunmamasına rağmen kapalı durumda bulunan ve ne zaman açılacağı belli olmayan ocaklardan ileride yapacağı üretimde oluşması muhtemel 182 milyon 134 bin 867 TL’yi temlik ekmek için onay istediği, onay yazısını alır almaz temlik işlemleri için harekete geçerek söz konusu tutarı bir bankaya temlik ettiği, temliğin yüklenici firmanın kendisinin veya ortağı olduğu firmaların, tutarı belli olmayan doğmuş veya doğacak, açılmış veya açılacak borç ve taahhütleri karşıladığı böylece muazzalı bir uygulama ile sıra cetvelinde, kazada ölen işçiler için verilen ihtiyati tedbir kararlarının önüne geçilerek, ölen işçilerin hak sahiplerine yapılacak ödemelerin ötelenmesi ya da engellenmesi sebebiyet verildiği...’ şeklinde raporda bilgi aktarımı söz konusu. Bu rapordan da anlaşılacağı gibi Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., daha facianın olduğu andan itibaren kendisine doğacak olan, ileride doğması muhtemel olan istikaklarını, alacaklarını önceden alarak ve temlik yoluyla başkalarına aktararak, örneğin burada bankaya aktararak, mahkemenin hem bu alacaklar üzerine tedbir koymasını hem de işçilerin davaları kazandığında, kazandığı rakamları tahsil etmesini engellemek amacıyla böyle bir yola başvurmuştur. Zaten biz bunu daha öncede beyan ettik. Bu anlamda bu faciada sorumlu olan TKİ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na da bu alacak davalarını yöneltmiştik. Hem iş mahkemesinde hem de idare mahkemesinde, çünkü şirketin böyle bir durumda böyle bir harekette bulunma olasılığını yüksek görüyorduk. Mal kaçırma olasılığı, kendini batık gösterme olasılığı yüksek olduğundan bakanlıklara ve TKİ’ye karşı da dava açtık ve o davalarımızı da takip ediyoruz. Tabii burada, ileride bu işlerin danışıklı yapıldığı, muazzalı yapıldığı mutlaka mahkeme kararlarıyla ortaya çıkacak, açacak olduğumuz davalarda ama biz mahkemeye bu bilgiyi de, Sayıştay raporunun bu bilgisini de sunacağız. Aynı zamanda bakanlıklar düzeyinde de gerekli girişimlerde bulunacağız. Sonuç olarak burada Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin yapmak istediği, bu faciada şehit olan maden işçilerinin eşinin, çocuklarının, anne ve babasının alacakları maddi ve manevi tazminatları karşılıksız bırakmak, onlar davayı kazansa dahi bu dava sonucunda elde ettikleri kazancın bu kişilere ödenmemesini, hiç değilse şirket tarafından ödenmemesini sağlamak amacıyla bu yollara başvurmaktadır.”