TARİHİ ÇAĞRI

Abone Ol

Dün, yani 14 Ağustos 2025 Perşembe günü, bence gelecekte tarihi bir gün olarak anılacak.

14 Ağustos’ta, kanımca Türkiye’nin son çeyrek asırda yapılmış en önemli basın açıklaması yapıldı.

Açıklamayı yapan, biz Manisalı’ların eskiden beri gururu olan, yenilerde ise çok daha büyük kitlelerin geleceğe dönük solmuş olan umutlarını yeniden yeşerten bir lider olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel’di.

Ülkemiz adına, o denli önemli, hatta hayati bir çağrı yaptı ki, bu çağrıyı duymayanlar ve gereğini yapmayanlar vebalini ödeyemez!

Ödeyemedikleri gibi bizi de, çocuklarımızı da, geleceğimizi de karanlık çıkmazlara iterler.

Bir ülke, bir vatan, bir yurt, bir devlet ne diyorsanız adına, her şeyle başa çıkabilir, ama adaletin olmadığı yerde yenilir.

Tarihte bolca örnekleri olduğu gibi, basit bir akıl fikir mantık yürütme ile de sağlaması yapılabilecek bu gerçek, umarım herkesçe hatırlanır.

Adalet yoksa, hiçbir şey yok. Çünkü onun olmadığı yerde vicdan yok, vicdanın olmadığı yerde de insan.

Vicdana seslendi Özgür Özel.

Çok kıymetli bir çağrı yaptı.

Üstelik rövanşist olmayacağının garantisini de vererek yaptı bu çağrıyı.

“Yeter ki kurtulalım” dedi özetle.

Haksızlıkların arşa çıktığı, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü günlerde yapılan bu çağrı umarım, cüzdanları aşıp, vicdanlara ulaşabilir. İlgili kişiler mesajı alır ve gereğini yerine getirirler.

Topyekun kurtuluşumuzun ilk adımı olabilir bu.

İçinde debelendiğimiz bataklığa uzatılan ilk halat.

İnsanca yaşanabilir aydınlık bir ülke için gidilecek çok yolumuz, yapılacak çok işimiz var farkındayım.

Ne yapıp edip kurtulmamız gereken tek adam rejimi, yeniden kuvvetler ayrılığının tesisi, birbirinden bağımsız ve birbirini denetler nitelikte yasama, yürütme, yargı, medya…

Himayeler olmadan da bakabilen bakanların olduğu, bürokratların öncelikle liyakat baz alınarak göreve getirildiği bir ülke…

Seçim kanununda, seçmeniyle alay eden siyasilerin önünü kesecek nitelikte değişiklikler…

Saymakla bitmez yapılacak işler.

Ama ilk adım, bi silkinip kendimize gelelim, şu çağrıya kulak verelim.

İnsan olduğumuzu, içimizde vicdan denen bir erdem olduğunu hatırlayalım. Doğruyu, yanlışı, iyiyi kötüyü, haklıyı haksızı en iyi o ayırt eder. O bize doğruyu fısıldayacaktır.

Özgür Özel de ona seslenmek suretiyle son derece yerinde ve insani bir çağrı yaptı bana göre.