SUÇLUSUNUZ!

Abone Ol
3-3 biten Eskişehirspor maçını hatırlayalım;
Maça sağ kanatta başlayan Gbakle,
30’ncu dakikalarda orta sahanın merkezine geçince neler yapmıştı neler…
Orta sahayı bir şef gibi yönetmiş, Eskişehir gibi bir rakibi toz duman etmişti.
Mertan’akornerde güzel bir orta kesmiş, durum 3-3’e gelmişti.
Gbakle’nin şefliğinde 10 kişilik rakibe karşı en azından hücum anlamında iyi sinyaller vermiştik, umutlanmıştık…
0-0 biten Samsunspor maçına bakalım;
Maça klasik 4-3-3 ile başlıyoruz.Sanırsın, müthiş bir atak futbolu gelecek ama nerdee? Eneramo, yanı başında yapılan pasları bir seyirci gibi izliyor. Bahattin ve Ozan’ın takım savunmaları yok denecek kadar azalmış. İleri üçlü topun arkasına geçmiyor, bütün yük yine Savaş ve Metin’e binmiş, yanlarındaki Emre Öztürk bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bal yapmaz arı misali. Rakip sazı eline alıyor, ilk devrenin son 15 dakikası biraz dikkatli olsa golü bulacak ama zayıf sıklette olduğu için sonuca gidemiyor.
Devrede Eneramo nihayet çıkarılıyor, Hakan Turan giriyor, oyun dengeleniyor, hatta “üstün oynamaya başlıyoruz” derken, rakip 10 kişi kalıyor. Son 32 dakikalık süreç öncesi,her şey lehimize gelişeceğinin sinyalini verirken, kulübeye bakıyorsun, kilidi açacak oyuncumuz yok.
Rakip kapanıyor, forvet üstüne forvet alsak da sonuç değişmiyor. Savaş, sağ bekten bindiren Muhammet Sercan’a nefis bir pas atıyor, Sercan topu kaleye vurmak yerine paralel pasla auta atıyor,başka da aman aman bir hünerimiz yok.
Aslında vardı!
Yazının girişinde bahsettiğim Gbakle vardı.
Futbola küstürüp, eline 500 euro verip gönderdikleri Gbaklevardı!
Hani şu,saçma sapan düşünceler yüzünden gönderilen, giderken, “Mahalle takımı gibi kulüp yönetiyorlar, bir donumuz bile yoktu” diyen adam!
Acı gerçekleri yüzümüze tokat gibi vuran adam.
Sizi bilmem ama yıllardır bu takımı takip eden bir muhabir olarak ben “Formamız da donumuz da yoktu” diyen o donsuz adamı maçta aradım.
Bu takımı kaleye götürecek, adam eksiltecek, ince ince çalımlarıyla rakiplerin belini kıracak Gbakle gibi bir orta saha oyuncusunun yüzüne bakmadılar.
Gitmesi için her türlü duygusal saldırıyı yapanlar, bu maçta Gbakle’nin kalitesinin farkına varmışlardır.
Sait hoca maç sonu çıkıp diyor ki “Hücuma gidemedik, orta sahada eksik kaldık, devreyi zar zor bitirdik!”
Sevgili Sait hoca, sen değil misin oynamaya yönelik bir felsefeyle hareket eden?
Ne oldu da devreyi zar zor bitirecek hale geldin?
Bak sayın hocam,
Sürekli pollyannacılık oynuyorsun.
Elindekinin kıymetini bilmiyorsun.
“Defansa yardım etmiyor” dediğin Gbakle, seni en azından kaleye götürecekti.
10 kişilik rakibi hallaç pamuğu gibi atacaktı.
Bir iki şut atacaktı, çalım yapıp dripling yapacaktı, frikik üstüne frikik alacaktı… Takımı da taraftarı da heyecanlandıracaktı.
Tıpkı Eskişehir maçında yaptığı gibi.
Söylediklerinle,icraatlarınla bir bir çelişiyorsun hocam.
Şuan elindeki oyuncularının da kıymetini bilmiyorsun.
Mersin maçının en iyilerinden Bakaki’ye 7 dakika süre vermek de nedir?
Hani adaletin?
Ozan Sol, Bahattin haftalardır ne yaptı? Neden bu ısrar?
4-3-3’te oynamaya yönelik bir futbol anlayışın olabilir ancak elindeki oyuncu yapısıyla bu lig bunu kaldırmıyor hocam.
Oynamaya yönelik felsefeni bu takım puantaj olarak rahatladığında yaparsın.
Ama şuan için yapma, her maç puansız gideriz.
Madem kiGbakle’yi gönderttin, oynamaya yönelik bir takım yerine oynatmamayı dene.
Çünkü oynamaya yönelik oyuncuları bu takımda istemeyen sensin.
Bak Erkan Sözeri’ye feyz al.
Geldiği gibi takıma eli değdi, oynatmamaya yönelik felsefesiyle yenildiğimiz Sivas’ı paramparça ederek 4’ledi.
Dört tane attı!
Sen oynamaya yönelik felsefenle evinde 10 kişilik rakipten atak yiyor, gol atamıyor, pozisyon bulamıyor, yetmiyor,mahkum oynatıyorsun yahu!
Geçen seneden bu yana bu takımın yapısı oynatmamaya alışık.
Biliyorum, sevimsiz bir alışkanlık.
Bu alışkanlıkları hemen ortadan kaldırmak yerine en azından devreye kadar oynatmamaya dönsen iyi edersin.
Bize artık iyi oyun değil puan veya puanlar lazım.
Samsun maçının ilk yarısında sahada kavga eden, galibiyet için formasını parçalayan, topu ısıran oyuncu gördün mü?
Samsunspor maçını aç defalarca izle.
Benim bildiğim, oynamaya yönelik felsefe, önde basar, risk alır, almalı.
İlk devrede önde basıp risk alan bir takım gördün mü?
Aslında seni hedeflere götürecek şifrenin anahtarı bu maçta.
Bundan böyle,
Metin ve Savaş’ın yanına Hakan Turan’ı monte etmekten başka seçeneğin kalmadı.
Rakibin orta alandaki oyununu bozmaktan başka seçeneğin kalmadı.
Gerekirse Emre Öztürk’ü de bu üçlüye dahil et. 4’lü orta saha ile oyna, ileriye Eneramo dışında hangilerini atsan olur.
İlerdekiler topun arkasına geçebilecek türden olsun.
En azından atak yemeyip oyunu kilitleyebilirsin, gidişata göre golü de pozisyonu da öyle ya da böyle bulabilirsin.
Başka çaren yok hocam.
Bırak modern futbolu da gerçekle yüzleş.
“Düşmenin en büyük adayıyız” farkında mısın?
Mersin maçının ilk yarısı ile Samsun maçının ikinci yarısı önemli derslerverdi.
Orta sahayı acilen kalabalık hale getirmek şart oldu.
Şimdiki oyuncu potansiyeline ve kadro yapısına göre Savaş-Metin-Hakan Turan üçlüsü en ideal orta saha gibi duruyor.
Haaayrıca,
Eneramo sevdasından vazgeçmiyorsun hocam.
Yönetim yanlısı davranarak oyuncuların güvenini her geçen gün kaybediyorsun.
Sen de başkan da yöneticiler de bu takımı mahvetmeyi bırakın artık.
Suçlusunuz!
Eneramo’yu kazanmaya çalıştığınız kadar Gbakle’yi kazanma yoluna gitmediniz.
Suçlusunuz!
Eneramo’yu kazanmaya çalıştığınız kadar Mertan’ı kazanma yoluna gitmediniz.
Suçlusunuz!
Eneramo’yu kazanmaya çalıştığınız kadar Bakaki’yi kazanma yoluna gitmediniz.
Suçlusunuz!
Eneramo’yu kazanmaya çalıştığınız kadar Manisaspor’u kurtarma yoluna gitmiyorsunuz!