<span style="font-family:trebuchet ms,helvetica,sans-serif">Belediyespor hakikaten kazanması gereken maçlardan birisine çıktı. Dış sahada hani her maç 3 puan alma mecburiyetin yoktur ancak alsan bonus olur. İç sahanda da hiç kaybetmeyeceksini geçtik, şampiyonluğa oynayacaksan 4 puan arkandaki takımı yeneceksin. Tire takımının hepimizin beklentisinden çok daha iyi oynadığını kabul edelim. İyi bir kadroları var ancak daha tam oturtamadıkları bir sistemle oynuyorlar. İlk yarıda oyunun her alanında domine eden bir rakibimiz vardı, bunu kabul etmeliyiz. Ancak ikinci yarı... Orası farklı bir hikaye.<br /> <strong>TAKTİK DEĞİŞİNCE İŞLER DEĞİŞTİ</strong><br /> Geçen 3-0'lık Erbaaspor maçını izleyemedik ancak duyduklarımız takımın 4-6-0 gibi oynadığı yönündeydi. Bu hafta İsmail hoca sanki 5-4-1 gibi başladı. Yani 3'lü Ender-Semih-Emrecan savunmasının kanatlarında Mehmet ve Bilal vardı. Sonradan anladık ki Ender sol bekmiş, Bilal sol açık ancak o sistemin tutmadığını ilk yarı defalarca gördük. 3 stoper birden sahada olunca bu sefer kanat açık kaldı, arkaya atılan toplara kimin gideceği karıştı, savunmada 3 kişi olmasına rağmen sanki sadece Semih varmış gibi bir durum ortaya çıktı. Bu sistemin yanı sıra orta sahada çoğunlukla 2'li ön libero gibi Barbaros-Barış oynarken, onların önünde de Burakcan oynadı. Bu 3'lü sürekli dönerek oynadığı için ne oynadıklarını anlamamız hakikaten zaman aldı. Bu sistemin tutmadığını anlayan İsmail hoca yapılması gerekeni yaptı, kötü oynayan bir Emrecan'ı kenara aldı. Aşırı agresifliğiyle ve tribündeki kim olduğunu anlamadığımız birilerine el hareketleri yapması oyuna etki etmesini engelledi, konsantresini bozdu. Emrecan zaten maçı yedek kulübesinde değil, tribünde tamamladı. 50. dakikadan itibaren tüm senaryo değişti. İlk yarıda golü bulduğumuz zamanda kontrolde değildik zaten attığımız gibi yedik ancak ikinci yarının ilk 5 dakikasından sonra bu maçı Belediye'nin alacağı belli oldu. Biz Furkan'dan çok şeyler bekliyorduk ancak pek isteneni veremediğini söyleyebiliriz. Ali 2. golünü atmadan önce daha 60. dakikalarda Tire o kadar geriye yaslandı ki Semih ve Ender bile artık geriye dönme derdinde olmadan orta sahada bekler oldu. Gerçi 2. yarı domine ettiğimiz bir takım olmasına rağmen, Tire zaman zaman hızlı çıktı. Çok organize ve hızlı bir takımla oynadık ancak bu hız onları bitirdi. Enerjileri o kadar bitti ki, kayboldular. Semih'in golü geldikten sonra da Burakcan gol atabileceği pozisyonu buldu ama yapamadı. <br /> <strong>BEN ŞİMDİDEN SÖYLEYEYİM DE</strong><br /> Levent hocanın gidişiyle beraber bu takımda değişim olduğunu görebiliyoruz. Bunun gibi alırsan devreye şampiyonluk umudunu arttırarak gireceğin bir maçı kazanmak çok önemliydi. Artık yaklaşık 1 aylık araya, liderle sadece 5 puan olduğunu bilerek girecek bir takım ve yönetim var. İsmail hocanın durumu hakkında da 2 cümle etmek lazım. Takıma ekstra bir katkı vermekten çok, Levent hocanın yaptığının tersine oyunculara özgürlük tanıdı. Bu bir bilgi değil ancak kadro hakkında da tecrübeli oyunculardan yardım aldığına eminim. Yani takımı amatör bir ruhla sahaya çıkartıyor dersek yerinde olacak. Levent hoca "Ver oğlum, Burak koş, Emre çık" bağırışlarıyla belki de takımı o kadar sıkmış ki, birazcık özgürlük verince izlemesi keyifli bir Belediyespor takımı görüyoruz. ANCAK 2 maçlık galibiyet serisiyle İsmail hocanın takımın başında kalacağı sanılmasın. Bence yönetim orada şampiyonluk yaşayabilecek bir teknik adamı takımın başına geçirir. 2 haftalık iyi oynadı diye bunun gibi zorlu bir ligde İsmail hocaya takım bırakılmaz, riskleri hesaba katarak daha tecrübeli bir hoca getirilir, İsmail hoca da yardımcı antrenör olarak görevine devam eder. Yani sadece 2 maçtan "Hoca kalsın" diye savunma yapılırsa, ya devre arası ardından hoca ard arda 3 maç kaybederse? O zaman da İsmail hoca kalsın mı olacak? Hayır, hoca hızlıca harcanacak, o devre arasında takıma alışma şansı olan yeni hoca gelince de "Bana zaman lazım." olacak. Ben şimdiden söyleyeyim de. <br /> <strong>UMALIM Kİ BU ATEŞİ HARLAYACAK BİR HOCA GELSİN</strong><br /> İzlemekten keyif aldığım bir maçı geride bıraktık. Küçük taktiksel bir değişikliğin bile nasıl işe yaradığın görebiliyoruz. Ayrıca şunu da eklemeden edemeyeceğim, Semih gibi bir futbolcuya sahip olmak bu ligde çok büyük bir lüks, savunmada da harika, hücum alanında da. Umalım ki yönetim değerini bilsin. 4-5 hafta önceye kadar pek şampiyonluk umudum yoktu, hala da çok uzun bir yol var ancak bu maçta takımın gösterdiği reaksiyon bize çok şey anlatıyor. Umalım ki bu ateşi harlayacak bir hoca da takımın başına gelir.</span>