Saruhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Yaralı, bir gazetede yayınlanan, kendisi ve Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi'nin hedef alındığı "AKP'li başkanlar silah zoruyla adam kaçırdı" başlıklı habere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yaralı, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: <br /> "Haberde, ismimle yan yana getirilmeye çalışılan ve konusu Türk Ceza Kanunu anlamında suç teşkil eden eylemlerle uzaktan yakından bir ilgimin olmadığının bilinmesini istemekteyim. Suat Diktaş isimli kişi, halihazırda Saruhanlı Belediye Başkanlığında Kırsal Hizmetler Müdürü sıfatıyla ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında memur statüsünde görev yapan bir kamu görevlisidir. İlk etapta Türk Silahlı Kuvvetleri personeli iken devamında Saruhanlı Belediye Başkanlığı bünyesinde memur ve belediye başkan yardımcısı olarak görev yapmıştır. Hain FETÖ/PDY Terör Örgütünün 15 Temmuz’da gerçekleştirmeye çalıştığı kalkışma sonrasında çıkarılan KHK'lardan 22.11.2016 tarihinde yayımlanan 677 sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarılmıştır. Aradan geçen süre sonrasında 29.03.2017 tarihinde yayımlanan 688 sayılı KHK ile kamu görevine geri dönmüştür. 03.04.2017 tarihinde müdür olarak atanmıştır. Ancak kendisinin zaman içinde bana ifade ettiği üzere; yaşadığı bu süreç, psikolojik olarak bünyesinde ciddi sonuçlar doğurmuş, iş yerinde ve aile hayatında sorunlar yaşamıştır. Hastane tarafından konulan 'depresif nöbetler ve başka sağlık sorunları' tanısı gereği, dört ayı aşan bir zamandan beri sağlık raporu nedeniyle izinlidir. Sağlık raporları, tarafımdan hakem hastaneye de gönderilmiş ve tanı teyidi alınmıştır. Halihazırda; sağlık raporu devam etmekte olup, yıllık iznini kullanmayı talep etmiştir. Bu arada, KHK sürecinde yaşadığı olaylar nedeniyle kurum değişikliği yapmak istediğini, Saruhanlı Belediyesinde göreve başlamadan önce esasen Yunusemre Belediyesinde göreve başlamak istediğini ancak o tarih itibariyle bunun kabul edilmediğini, şimdi de özellikle ikametinin bulunduğu Yunusemre ilçesi belediyesine geçmek istediğini, bu yönde bazı girişimleri olduğunu da ifade etmiştir. Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi’nin daveti üzerine yanına gittim. Yanında Suat Diktaş da vardı. Beraber çay içiliyordu ve sohbet ediliyordu. Görüşme bu şekilde meydana gelmiştir. Devam eden zamanda; Suat Diktaş’ın Yunusemre Belediyesine ait yerleşkelerde, sosyal tesislerde, belediye şirketlerinde kendisini Saruhanlı Belediyesi başkan yardımcısı olarak tanıtarak sürekli dolaştığını, Yunusemre Belediye Başkanı ve personeli hakkında sorular sorduğunu, Yunusemre Belediye Başkanı aleyhine söylemlerde bulunduğunu ve bu nedenlerle Yunusemre Belediye Başkanlığının Suat Diktaş’ı Manisa Valiliği İl OHAL Bürosu’na şikayet ettiğini öğrendim. Bu şikayete ilişkin resmi dilekçeyi de 14.12.2017 tarihinde edindim." <br /> "Saruhanlı halkının bildiği üzere tıp hekimiyim. Uzun süre doktorluk ve sağlık grup başkanlığı yaptım" diyen Yaralı, açıklamasına şöyle devam etti:<br /> "Üç dönemdir de halkın takdiriyle Saruhanlı Belediye Başkanlığı görevini sürdürmekteyim. Karakterim ve bağlı olduğum hekim yemini uyarınca; her türlü şiddete karşıyım ve demokrat yapımı korumaya uğraşıyorum. Ancak, özellikle son zamanlarda; proje bazında, söylem bazında, halkın teveccühü bazında başarılı olamamış kişi ve grupların temelsiz saldırılarının muhatabıyım. Yapılmak istenen bir algı operasyonudur. Toplum nezdinde itibarsızlaştırma çabasıdır. Nitekim haberin içeriğine bakıldığında Suat Diktaş’ın 'görüştüğüm parti büyükleri ‘Bekle, hiçbir şey yapma' dedi. Genel merkezin vereceği kararı bekliyorum' şeklinde gazeteye beyanda bulunduğu ifade edilmektedir. Bilindiği üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi memurların siyaset yapması, siyasi partiye üye olması, siyasi izlenim vermesi yasaktır. Devlet memurunun basına açıklama yapması izne bağlıdır. Suat Diktaş hakkında çıkan bu haber, Mehmet Çerçi ve şahsımdan çok Adalet ve Kalkınma Partisini hedef alan bir karalama kampanyasının parçasıdır. Bir kısım CHP Manisa milletvekilinin hemen haberin üzerine atlayarak suç duyurusunda bulunacaklarını açıklamaları konunun ana muhalefet açısından Ataşehir Belediye Başkanının İçişleri Bakanı tarafından görevden el çektirilmesinin rövanşı olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır. Haberde yer alan tarihin üzerinden geçen 45 günlük sürede tarafıma hiçbir adli makamdan hiçbir bildirim yapılmamıştır. Geçen bu 45 günlük sürede Suat Diktaş’la telefonda defalarca konuştum. Tarafıma hiçbir serzenişte dahi bulunmamıştır. Bildiğim kadarıyla savcılığa yapılmış bir şikayet yokken konunun basında habere konu edilmesi için özel çaba sarf edildiği, toplumun belli şekilde yönlendirilmeye çalışıldığı açıktır. Şahsıma, çalışma arkadaşlarıma, mensubu olmaktan büyük gurur ve onur duyduğum siyasi partime ve Saruhanlı halkına yapılmaya çalışılan bu haksızlığa sessiz kalmayacağım. İdari soruşturma, savcılık başvurusu, tekzip talebi, erişimin engellenmesi dahil hukukun meşru ölçüde imkan verdiği her yolu sonuna kadar kullanacağım."