Manisa’nın Soma ilçesindeki bir madende 13 Mayıs günü saat 17.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktığı haberi ajans ve televizyonlara düştü. İlk olarak 20 işçinin madende mahsur kaldığı, kısa süre sonra sayının 200 ile 300 arasında olduğu bilgisi geldi. Bunu kimse inanmak istemese de zamanın ilerlemesiyle birlikte tablonun Türkiye tarihinin en büyük maden faciası olduğu netleşti. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait madende 301 madenci hayatını kaybetti, yaş ortalaması 10 olan 432 çocuk babasız kaldı. Facianın boyutunun çok büyük olduğunun ortaya çıkmasıyla yüzlerce ulusal ve uluslararası basından gazeteci Soma’ya gitti. Onlarca canlı yayın aracı facianın yaşandığı madenin olduğu bölgeye kamp kurdu, birçok televizyon İstanbul yerine Soma’dan ana haber bültenlerini sundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, muhalefet partileri genel başkanları, A Milli Futbol Takımı gibi birçok ziyaret oldu. Türkiye tarihinin en büyük maden faciasının üzerinden bir ay geçti, unutulmaya yüz tuttu. Önce uluslararası basın kuruluşları, ardından ulusal basın bölgeden ayrıldı. Soma’nın unutulmasının sermaye ve hükümetin işine geleceğini belirten CHP Milletvekili Özel, bunu unutturmayacaklarını söyledi. Soma faciasının Türkiye’nin ve dünyanın gelmiş geçirmiş olduğu ben büyük iş kazalarından biri, Türkiye’nin en fazla can kaybı olan iş kazası olduğunu ifade eden Özel, “Bundan ders çıkaracağız. Bunu sürekli yaşatacağız. Bu konuyla ilgili kanun tekliflerimiz de var, iş kazalarını önleme ve iş kazalarında ölenleri anma ve yas günü olarak anılması için de gerekeni yapacağız. Bu kazanın unutulması bir sermayenin, bir de hükümetin işine gelir.” dedi. Hükümetin ilk günlerde konunun üzerinde hassasiyetle duruyormuş gibi yapıp Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı kaza olduktan sonra sürekli bölgede bulundurduğunu söyleyen Özel, “Ama bu orada bulundurma, aslında en büyük sorumluluk sahibini çok göz önünde bulundurarak gizleme gayretiydi. O kadar göz önündeyseniz, hiç kimse sizi fark etmez. Bir eve giren hırsızın, her yere bakıp kapının önünde torbanın içindeki altınları bulamaması gibi. Başbakan Erdoğan, Bakan Yıldız’ı görünemeyecek kadar görünür kıldı, ön planda tuttu. Böylelikle onun sorumluluğun sorgulanması yerine, her bir saatte çıkıp tıpkı guguklu saat gibi aynı açıklamaları yapıp geriye döndü. Kendi dışında herkesin konuşmasını yasakladı. Sadece Taner Yıldız konuştu, o da sürekli aynı şeyleri söyledi. O kadar çok aynı şeyleri söyledi ki bir karartma uyguladı.” şeklinde konuştu. Hükümetin ilk günlerde maden şirketini savunduğunu, daha sonra işin kendilerine döndüğünü farkederek tek merkezden üretilen ve havuz medyasına servis edilen firmayı feda ettiklerini iddia eden Özel, “Firma, kasten tahrik edici basın toplantısında bütün şimşekleri üzerine çekerek paratoner görevi yaptı. Soma faciasını hükümetin sorumluluğu açısından unutturmaya çalıştılar.” diye konuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın 11 kişinin öldüğü başka bir maden faciasında sorumluların yargılanması için izin isteyen cumhuriyet savcılarının talebini geri çevirdiğini, bu soruşturmada ise farklı bir tutum sergileyerek sorumluların hesap vereceğine emin olabilirsiniz şeklinde açıklamalar yaptığını da dile getiren Özel, “Bugüne kadar dünyanın neresinde olursa olsun 30 işçinin ölmesi hükümetin istifasını gerektirir. 301 işçi öldü kimsenin kılı kımıldamıyor. Zamana yaymaya bunu unutturmaya çalışıyorlar. Bir ayın sonunda elimizde 301 tane kayıp var. Üç madende 6 bine yakın işsiz kalmış çalışan var, madene girmeye zorlanan madenciler var. Ölenlerin ailelerine yapılan biner liralık yardımın dışında, insanlar kaza olana kadarki 13 günlük maaşını bile alamadılar. Devlet bir şey yapıyormuş gibi gözüküyor ama hiçbir şey yok. Sadece çocuklara Çin malı oyuncak dağıtmak dışında bir şey yapmıyorlar. Soma’da sanki bir şey yaparlarsa gündemde kalacak diye de mümkün olduğu kadar devleti gizlediler.” açıklamasında bulundu. Soma’dan maden işçisi olan bir heyetin Ankara’ya götürülerek Başbakan Erdoğan’la görüştürüldüğünü hatırlatan Özel, şunları söyledi: “Madenciler daha sonra oturma eylemini bitirdiler, beş Meclis günü süre istediler. O söz verildikten beri 15 Meclis günü geçti ve sonucunda yasa çıkaracağız, maaşınızı artıracağız, emekliliğinizi kısaltacağız, çalışma saatini düşüreceğiz dediklerinin hiçbiri Meclis’ten geçmediği gibi bırakın komisyonu, alt komisyon görüşmeleri yeni bitmek üzere. Alt komisyon raporu da verilen sözlerden çok uzak. Eğer burada bir toplumsal duyarlılık yeniden harekete geçip herkese bir ay önce yaşanan dramı hatırlatmazsa Başbakan, o günlerdeki hassasiyetin bir ölçüde dağıldığını ve kendilerine bir tepki gelmezse hükümetin sorgulanmadığını fırsat bilip verdiği sözleri de tutmamaktan da çekinmeyecek gibi gözüküyor.” Muhalefet olarak görevlerinin TBMM’de önce anlatarak, önergeler vererek, gerekirse bağırıp çağırarak Soma’yı mümkün olduğunca gündemde tutmak olacağını da kaydeden Özel, bunu 301 kişinin hatırasına saygı, geride kalanlarına vicdan borcu ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için yapacaklarını belirtti.