Manisa büyüdü, gelişti ama plansız! Şehrin bir çok mahallesi tezat görüntülerle dolu. Bir yanda Şehir Hastanesi, TOKİ 3 ve yanında yükselen Spil Kent Projesi. Hemen kuzeyinde uzun yıllardır imar bekleyen Nurlupınar, Adnan Menderes, Kazım Karabekir mahalleleri. Turgut Özal mahallesi ve Turgutlu yolu ve çevresindeki yerleşim bölgelerine falan girersek meseleninin içinde çıkamayız.
Bu bölgeye oranla şehrin biraz daha batısında yer alan Kuşlubahçe, Spil ve Barbaros mahalleleri de imar kurbanı. Horozköy bölgesindeki mahallelerin karşısında yükselen Güzelyurt ihtişamıyla göz kamaştırırken, hamen yanı başındaki Fatih Mahallesinde hala tapusu olmayan evler var. Ve burası artık şehrin merkezi.
Çok detaya girmeyeyim zaten bu şehirde yaşıyoruz. Hepimiz olan bitene şahidiz. Şehri kuzey ve güney şeklinde ikiye bölen demiryolu çilesine mi değinsek, Muradiyeye mi?
Geçtiğimiz günlerde Küçük Sanayi Sitesi’nin taşınmasıyla ilgili bir mevzu gündeme geldi. Aslında yılardır konuşulan, tartışılan bir mesele. Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Ümit Türek, “Site kurulurken şehir varken kurulmadı. Şehir büyüdü, insanlar geldi dibimize ev yaptılar. Evlerin başka yerlere yapılması lazımdı” dedi.
Haklı…
1500’ün üzerinde iş yerinin bulunduğu sanayi sitesi bir anda nasıl başka bir yere nakledilir? Daha imar planını çıkaramamış, mevcut mahallelerin imar sorununu çözmemiş bir şehir, Küçük Sanayi Sitesini nasıl taşıyacak?
Ama her seferinde “Deve misali neremiz düzgün ki?” sorusunu soruyoruz ya işte o an bir umut beliriyor. Her şey de kötü gedecek değil ya! Bazı güzel fikirler, güzel projeler umudumuzu yeşertiyor şehir adına.
Her şeyi belediyelerden, devletten beklemeyen birileri var.
Muradiye Organize Sanayi Bölgesi, Uzunburun Genişleme Alanı’nda küçük ve orta ölçekli sanayicilere yönelik bir hazırlık içindeydi. Projenin detayları netleşti hatta lansmanı da yapıldı. 200 dönüm alanda 430 işyeri inşa edilecek.
Projeye gerek Vali Vahdettin Özkan gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu övgüler yağdırdı.
Lansman toplandısında dikkatimi çeken bir ifade vardı. Manisa merkezde 40 yıl sonra ilk kez sıfırdan bir sanayi sitesi projesi yapılacak.
Kooperatif Başkanı Zeki Apak, Muradiye OSB Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kıvırcık’a kooperatif üyeleri adına teşekkür etti. Çünkü bu sorumluluğu başka kimse almadı.
Elini taşın altına koymak risk taşır, zordur. Osman Kıvırcık ve ekibi belki de zor olanı yaptı.
Muradiye OSB, bu projeyi hazırlamasa, sunmasa kamuoyuna kim ne derdi? Muradiye OSB belki de en son sorumluluk alması gereken kurum. Şehre yeni bir sanayi alanı kazandırılıyor ve bu bir ihtiyaç ise düşünmesi gereken bir sürü kurum ve kişi var.
Muradiye OSB Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kıvırcık’ın lansmanda yaptı konuşma işin zorluğunu gözler önüne seriyor zaten. Diyor ki Kıvırcık: “Geçmiş dönemdeki yerel yönetimlerin söz verdiği ama cesaret edip giremediği 280 metre kot farklarının olduğu, patlatma yapmadan kazı yapmanın imkansız olduğu dağlık taşlık bir alanı OSB yapıyoruz. Adeta dağı taşı delerek, böylesine zor bir alanı ekonomiye kazandırıyoruz. 1. Etap olan 650 dönümlük alanda inşallah önümüzdeki yıl sonunda fabrika inşaatları başlıyor. Tamamlandığında Türkiye’de örnek gösterilecek sanayi alanları arasında 1. sırada yer alacaktır."
Buna benzer icraatlar, işler geçmişte de hayata geçti ve Manisa’nın menfaatine oldu. Bugün OSB, Küçük Sanayi Sitesi hatta Orta Ölçekli Sanayi Sitesi Manisa’nın büyüyüp gelişmesinde öncü adımlardı. Bu yatırımları yapanlar 10 binlerce insana ekmek kapısı açtı. Bazıları aramızda değil ama eserleriyle iyilik yapmaya devam ediyorlar.
Demem o ki bu şehre hizmet edebilmek için milletvekili, bakan olmak şart değil. Biraz cesaret, biraz vizyon yetiyor sanırım.