Dereköy’den başlanan doğa yürüyüşü Çıplak Değirmen ve Çakıcı Köprüsünde verilen molalardan sonra Çaypınarı’nda bitirildi. Kulüp üyeleri Kelebek Vadisi’nde su sesi, kuş sesi eşliğinde vadinin büyüleyici manzarasını seyrederek dolambaçlı patikalardan yürüyerek dostluğun, kardeşliğin, paylaşımın en güzel örneklerini birlikte yaşayıp güzel ve mutlu bir gün geçirdiler. Doğasever Mehmet Güllüpunar yaptığı açıklamada, Kelebek Çayı’nın üzerinde DSİ tarafından baraj çalışmalarına devam ediliyor. Kelebek Vadisi’nin doğal güzellikler ve kültür varlıkları açısından önemli bir yer olduğunu mutlaka korunması gerektiğini söyledi. Çakıcı Köprüsü’nün ve Çıplak Değirmenin öyküsünü anlattı. Bozdağlardan( Horzum yakınlarından) doğup Ahmetli’den sonra Gediz Nehrine dökülen Kelebek Çayı üzerinde kurulu olan ve halk arasında Çakıcı köprüsü olarak bilinen, 17.18. yy’a ait Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtan köprüyü sıradan bir kemer olarak görmemek gerekir. Kelebek Vadisi üzerindeki söz konusu köprü ile bağlantılı yolun Ödemiş Yaylasına oradan da Büyük Menderes Havzasına kadar uzanıp Karya yoluyla bağlantılı olarak antik çağlarda kullanıldığı sanılmaktadır. Dolayısıyla Çakıcı köprüsü Lidya ile Karya’yı bağlayan yollardan birinin başlangıç noktasında bulunmaktadır. Antik çağlardan beri kullanılmış bir geçit üzerine kurulmuş olan köprü şu anda bakımsız durumda, yıkılma tehlikesi ile yüz yüze, mutlaka restore edilmesi gerekir. Ayrıca halk arasında Çakıcı Köprüsü’nün bir de öyküsü bulunmaktadır. Çakıcı Mehmet Efe (Çakırcalı Mehmet Efe) bir gün yarenleriyle Kelebek Çayı’ndan geçmekte zorlanır. Çayın azgın suları neredeyse bazılarını alıp götürecektir. Çakıcı Efe çevrede bulunan köylüleri toplayıp: “Bir dahaki gelişimde bu çaydan geçerken ayağım suya değmeyecek” der. Köprünün yapımı için gereken parayı köylülere verir. Böylece köprünün adı Çakıcı Köprüsü olur. Halk arasında Çıplak Değirmen olarak bilinen su değirmeni aslına uygun olarak birkaç yıl önce Ahmetli Kaymakamlığı ve Alahıdır Köyü Muhtarlığı işbirliği ile restore edilmiş. Kelebek Vadisinde görülmeye değer bir yerdir. Bundan birkaç yıl önce buraya geldiğimizde değirmenin önünde havuzlarda balık yetiştiriliyordu, şu anda havuzların olmadığına tanık olduk. Çevredeki vatandaşların söylediğine göre: Bazı nedenlerden dolayı buradaki işletmenin ruhsatı iptal olmuş. Şu anda burası Manisa Büyükşehir Belediyesine aitmiş. Çıplak Değirmen belki de su değirmeni olarak, görülebilecek çok az sayıda örneklerden biri. Mutlaka korunması gerekir. Ancak hiçbir görevli olmamasına rağmen kapısını açık olduğu, etrafının buraya gelen piknikçiler tarafından adeta çöplük haline getirildiğine tanık olduk. Doğal güzelliklerimizin, tarihsel miraslarımızın, kültür varlıklarımızı korunması, tanıtılması, gelecek kuşaklara taşınması için ilgili kurumlar, yetkililer, sivil toplum örgütleri, sendikalar, dernekler, toplumun tüm bireyleri olarak gereken duyarlılığı göstermeliyiz.