Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 410'uncu gününe girdi. 2 yıl önce 17 yaşında dağa kaçırılan oğlu Mustafa için oturma eylemi yapan Ayşegül Biçer, eylemlerinde ikinci yıla girdiklerini, HDP'nin önünde özgür iradeleri ile oturduklarını söyledi. Bugüne kadar oğlunun sağ mı ölü mü olduğunu dahi bilmediğini ifade eden Biçer, "13 Ekim'de terör örgütü PKK'ya yakın bir haber sitesinde oğluma ait video paylaşıldı. Oğlumun silah zoru ve baskı altında o şekilde konuştuğunu çok iyi biliyorum. Çünkü susuzluktan ağzı kurumuş, tükürüğü ile ağzını ıslatarak konuşuyordu. Sabit bakarak konuşamıyordu." dedi. "Vatansever bir aileyiz" Oğlunun adının Mustafa, doğum yerinin Manisa olduğunu belirten Biçer, "Vatansever bir aile olduğumuz doğrudur. Siyasi görüşümü kimse sorgulayamaz. Çocuğum 10 aylık olana kadar Manisa'da 6 yaşına kadar da Antalya'da yaşadı. Daha sonra ise Diyarbakır'da yaşadık. Türklerden iyilik ve dostluktan başka hiçbir zarar görmedim. Ne evim yandı ne de sera işi yaptım." diye konuştu. Söz konusu kayıtlarda oğlunun kayyumdan söz ettiğine dikkati çeken Biçer, şunları kaydetti: "Madem PKK ve HDP'nin bağlantısı yok orada neden kayyum ve idareyi konuşuyorsun? Devlet sana nasıl bir zulüm etmiş ki böyle konuşuyorsun? Biliyorum ki kendi iradenle konuşmuyorsun. Yüzde yüz eminim ki senin beynine kayyum atamışlar oğlum. Kadına verilen değerden bahsediyorsun. Kadına tecavüz ve işkence var. Özgür yaşamak dediğin, farklı ilişkiler." Oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulunan Biçer, "Zararın neresinden dönersen kardır. Böyle güçlü bir devletin kollarında, şu dalgalanan sancağın altında hiçbir şeyden korkmadan yaşa. Çünkü benim davam sadece sen değil, davam vatanım, bayrağım ve evladımdır. HDP bunu iyi bilsin ki; tehditlerinden korkmuyorum. Oturduğumda da söylemiştim. Ya zafer ya ölüm, sonuna kadar kararlıyız." şeklinde konuştu. Aileler daha sonra HDP ile terör örgütü PKK aleyhine slogan attı.