Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu için oy verme işlemi saat 08:00’de başladı ve 18:00’de sona erdi. 218 bin 313 seçmen, ülke genelinde kurulan 777 sandıkta oy verdi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Bertan Özerdağ, katılım oranını yüzde 62,83 olarak açıkladı.
OY SAYIMI SONA ERDİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) cumhurbaşkanı seçiminde oy verme işlemlerinin tamamlanmasının ardından oy sayımı da bitmek üzere.
ERHÜRMAN BÜYÜK FARK ATTI
KKTC Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklamasına göre 777 sandıktan 580’i açılırken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar oyların yüzde 35,27’sini, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman oyların yüzde 63,28’ini aldı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 11 Eylül 1970 tarihinde Lefkoşa’da doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Türk Maarif Koleji’nde tamamlayan Erhürman, 1988’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. Aynı üniversitede kamu hukuku alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Doktora tezini “Ombudsman ve yetkinin hukuki olmayan denetimi” üzerine hazırladı.
Akademik kariyeri boyunca Türkiye’de ve KKTC’de çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı. Türkiye Adalet Bakanlığı’nda ombudsmanlık kurumunun kuruluş sürecinde görev aldı. Hukuk ve kamu yönetimi konularındaki akademik çalışmaları, ileride siyasette izleyeceği “hukuk temelli” çizginin de temelini oluşturdu.
Erhürman, 2013 yılında Lefkoşa Milletvekili olarak Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden Meclis’e girdi. 13 Kasım 2016’da Mehmet Ali Talat’ın ardından CTP Genel Başkanlığı görevini üstlendi.
7 Ocak 2018’de yapılan seçimler sonrası kurulan dört partili koalisyon hükümetinin başbakanı oldu. 2 Şubat 2018’de göreve başlayan Erhürman, 22 Mayıs 2019’a kadar bu görevi yürüttü. Başbakanlığı döneminde kamu reformu, şeffaf yönetim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve ekonomik istikrar politikalarını öne çıkardı. Hükümeti 15 ay sürdü ancak Erhürman, koalisyonun dağılmasının ardından yeniden muhalefet lideri olarak siyasette etkisini sürdürdü.
CTP geleneğini devam ettiren Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununa çözüm arayışında federasyon temelli bir modeli savunuyor. Erhürman’a göre, “iki devletli çözüm” söylemi Kıbrıs Türk halkının uluslararası alandaki izolasyonunu sona erdirmeyeceği gibi, KKTC’yi daha da dışlayabilir.
Bu çerçevede, adada müzakere masasına dönüşü, doğrudan ticaret ve temas kanallarının açılmasını, Kıbrıs Türklerinin eşit ortak olarak kabul edildiği bir çözümü savunuyor. “Kıbrıs Türk halkı yeniden kendisiyle, ülkesiyle ve kurumlarıyla gurur duyacak” sözleri, Erhürman’ın müzakereci ve uzlaşmacı yaklaşımını özetliyor.
Erhürman, Rum tarafıyla müzakerelerde toprak, güvenlik ve egemenlik gibi konuların masada tartışılması gerektiğini ancak bu başlıkların müzakere dışına itilmesinin çözüm sürecini tıkadığını söylüyor. Adada barış ve işbirliği zeminini “karşılıklı saygı ve eşitlik” üzerine kurmak istiyor.