Genel

Kemal Kılıçdaroğlu: Zor günler geçecek

Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Zonguldak'ta vatandaşa seslendi. Türkiye'nin bir değişeme ihtiyacı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu "Zor günler geçecek, güzel günler gelecek" dedi.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs’ta Zonguldak mitinginde vatandaşa seslendi.

Bülent Ecevit’in “Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen” sloganıyla çiftçi, emekli, öğrenci, işçi ve esnafa yönelik vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bir değişime ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Seçimi kazacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu “Zor günler geçecek, güzel günler gelecek” dedi.

“ZONGULDAK’A GELDİĞİMDE HEP BİR BURUKLUK HİSSEDERİM”

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları

* Zonguldak'a geldiğimde hep bir burukluk hissederim. Alın teri dökenlerin kenti, kara elmasın kenti diye düşünüyorum. Madenciler için dünya  kadar şiirler, öyküler, romanlar yazıldı. Hayatını kaybedenlerin arkasından hep beraber gözyaşı döktük. ‘Emekçilerin’ dediğimiz bir kentin yürüyüşünü unutmadık. Zonguldak bir emekliler kentine dönüştü.

“‘2 BİN İŞÇİ ALACAĞIZ’ DİYENİN ÜSTÜNÜ KÖMÜR KARASIYLA ÇİZECEKSİNİZ”

Madeni ta Güney Amerika'dan, Güney Afrika'dan getiriyorlar, dünyanın parasını ödüyorlar. Şu dağların altında kara elmas var, çalışmak isteyen binlerce kişi var. Aşamalı olarak 5 bin işçiyi alacağım.

Yıllardır söz verdiler yapmadılar. 5 bin işçi sözü verdim, geldiler dediler ki 2 bin kişi alacağız. 2 bin alacağız diyenlerin üstünü kömürün karasıyla çizeceksiniz. 5 bin işçiyi alacağım diyenin yanına da bir kömür koyacaksınız, emeğin hakkı olarak. Sizin hakkınızı, hukukunuzu her ortamda savunacağım, gereğini yapacağım.

Esnaf kardeşim de unutmasın. 5 bin işçi çalıştığında en çok esnaf da kazanmış olacak. Esnafı sahipsiz bırakmayacağız, onların da bakanlığını kuracağız. Herkesin kazandığı güzel bir Türkiye'yi inşa etmek için yola çıktık. Kadınların derdini ve sorunlarını da gayet iyi biliyorum.

“TÜRKİYE’NİN DEĞİŞİME İHTİYACI VAR”

Türkiye'nin bir değişime ihtiyacı var. Türkiye'nin huzura, ayrışmaya, kavgaya değil, beraber olmaya ihtiyacı var. Her ilde, her mutfakta berekete ihtiyacı var.

Güzel günler mutlaka gelecek. Köyler boşaldı. Söz verdim, bütün köy okullarını yeniden açacağız ve 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Köyde öğretmen, ziraat mühendisi, veteriner olsun. Gencecik üniversiteyi bitirmiş insanlar işsiz. Köyde çalışsınlar, üretsinler. Bu işin kimseye zararı yok.

“SÖZÜM SÖZ, EMEKLİYE ASGARİ ÜCRET KADAR İKRAMİYE…”

Sözüm söz, Ramazan ve Kurban bayramlarında asgari ücret kadar emeklilere ikramiye vereceğiz. Kurban Bayramı'nda emekli kardeşim bankadaki hesabına bakacak, 15 bin liralık ikramiyesini görecek. Bay Kemal'in sözü. Bay Kemal sözünden dönmez.

Parayı nereden bulacaksın diyorlar, devasa bir bütçemiz var. Paranın nereye harcanacağına siyasi iktidar karar verir. Herkese para var emekliye gelince nereden bulacaksın… 27,5 yılımı harcadım, bütçe nasıl yapılır, devletin ne olduğunu gayet iyi bilirim.

“BİZE MİLLİYETÇİLİK DERSİ VERİYORLAR”

Bize milliyetçilik dersi veriyorlar. Bize milliyetçilik dersi verenlerin gerçek anlamda milliyetçi olması gerekiyor. Kuzey Irak’ta askerimizin başına çuval geçirildiğinde bunlar ne yaptı Allah aşkına. Seslerini bile çıkaramadılar seslerini.

Sinan Ateş cinayetini gayet iyi takip ediyor bu kardeşiniz hiç merak etmeyin. Dosyayı kapatmaya çalışıyorlar. Kapattırmayacağım ve sorumluları yakalayıp adalete teslim edeceğim.

Bir Suriye tezkeresi var diyorlar ki ‘Kılıçdaroğlu tezkereye neden ‘hayır’ dedi. Suriye tezkeresinde ne vardı; ‘ ‘Terörle mücadele için Türkiye’ye davet etme hakkı’ vardı. Ben milli kurtuluş savaşını veren ve o gelenekten gelen bir anlayışın siyasetçisi olarak kendi ülkemde hiç bie zaman yabancı bir askerin postalını istemiyorum.

Bahçeli’ye sordum ‘bu yabancı askerler kim, kimi davet edeceksiniz, Amerikalılar mı, Ruslar mı, Yunanları mı?” Erdoğan’a da sordum bu yabancı askerler kim?’diye. Terörle mücakdede bizim askerlerimiz tarih yazmıştır. Onların hepsinin eli öpülür. Sen kalkıyorsun ‘terörle mücadelede yabancı askerleri çağıracağım’ diyorsun. Bay Kemal de kalksın buna ‘evet’ desin. Bay Kemal buna ‘evet’ der mi?