Tahir Ün Caddesi Hükümet Konağı önünde toplanan kalabalık, Emekli Öğretmen Şükran Ayaz Parkı önüne kadar yürüyüş yaparak sloganlar attı. Yürüyüşün ardından topluluk adına Birleşik Metal-Sen Akhisar Temsilciliği'nden Onur Tahiroğlu basın açıklamasını okudu. Açıklamada, “Ülkemizde, emekçilere 19. yüzyıl kölelik koşullarının dayatılmasının sonuçlarını acı bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Soma’da işçilere yaşam odalarını bile çok görenlerle aynı zihniyeti paylaşanlar, önceki gün yeni bir iş cinayetine daha imza attı. İstanbul’un ortasına dikilen rezidans inşaatında yaşanan iş cinayetinde, 10 işçi kardeşimizi daha 'Taşeron Cumhuriyeti'ne kurban verdik. Akhisar Demokrasi Platformu olarak yaşamını yitiren işçilerin ailelerine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyoruz. Ayrıca iş cinayetinde kaybettiğimiz Akhisarlı Vahdet Biçer’in ailesine sabırlar diliyoruz. Çalışma hayatının köleleştirilmesiyle, azgın kar hesaplarıyla ve bunu besleyen formal düzenlemeyi yapan siyasetiyle, sistematik olarak süren bu ölümlerin zeminini hazırlayacaktır. Her iş cinayetinden sonra hukuk alanında yaşanan ise ayrı bir katliamdır. İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçiler kararlarıyla katledilen adaletle yeniden yeniden öldürülmektedir. Hepimizi derinden sarsan bu katliam; işçilerin kanından beslenen taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma başta olmak üzere yaşamını gittikçe daha güvencesiz hale getiren sistem sürdükçe iş cinayetlerinin devam edeceğini bir kez daha göstermiştir" denildi. Açıklama, şöyle devam etti: "Ülkemizde düşük ücretlerle, kölece çalıştırılmanın, sendika hakkı başta olmak üzere, çalışanların temel haklarını gasp etmenin adı olan taşeron istihdam 'daha ekonomik' olduğu gerekçesiyle son 10 yıl içinde çığ gibi artmıştır. Kanunlar, yerleşik yargı içtihatları yok sayıldığı için bırakalım yemek, temizlik, güvenlik, taşıma gibi yardımcı işleri asıl işlerin önemli bir kısmı da taşerona emanet edilmiştir. Dün Soma’da, bugün İstanbul Mecidiyeköy’de yaşanan iş cinayetlerine yenilerinin eklenmesinin önü açılmaktadır. Taşeron istihdam, hem özeli hem kamuyu adeta zehirli bir sarmaşık gibi sarmıştır. Örneğin, bugün 'taşeron torba yasasını' görüşmek için olağanüstü toplanan TBMM'de işçilerin lehine olduğu olarak sunulan bazı maddeler ile gözler boyanmakta ve çalışanların aleyhine maddeler ve taşeron taşma daha da teşvik edilmektedir. Bu şekilde torba yasayla toplum karşı karşıya getirilmeye çalışılmaktadır." Açıklamanın sonunda, işçi memur demeden taşeron sistemine karşı ortak mücadele çağrısı yapıldı.