ENGİN TOPUZ- GİTTİ İNCE MEMED...

Yaşar Kemal'e saygıyla...     Sanırım Shakespeare'in sözüydü; "Bir milletin türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür..."   Fransız İnsan Hakları Beyannamesi'ni kaleme alanın adını bilen var mı aramızda?   Ama Victor Hug

Abone Ol

Yaşar Kemal'e saygıyla...

 
 
Sanırım Shakespeare'in sözüydü; "Bir milletin türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür..."
 
Fransız İnsan Hakları Beyannamesi'ni kaleme alanın adını bilen var mı aramızda?
 
Ama Victor Hugo'yu hepimiz biliriz. Fransız tarihini öğretir bize Sefiller romanını okurken. Öyle ki yalnız Hugo değil romanın kahramanı Jan Valjan'ı bile bilir, yarışmalarda sorarız..
 
Kaçımız bilir Çar Petro'nun çıkardığı yasaları?
Ama biliriz hepimiz Dostoyevski'yi, Tolstoy'u...
Kitabını okumayanlarımız bile adlarını bilir de, edebiyat tutkunları saatlerce konuşabilir yazdıkları üzerine.
 
Cromwell'i bilmeyiz ama Shakespeare dünya insanıdır artık.
 
Amerikan tarihi hakkında ahkam kesemeyenler bile kullanır "çanlar kimin için çalıyor" deyimini...
 
Marquez, Neruda, Saramago, Brecht, Sartre, Goethe, Steinbeck, Hemingway, Cervantes...
 
Yasalara, antlaşmalara, devletlere imzalarını atanlar siyasetçiler, devlet adamları, yasa yapıcılardır ama insanların kalbinde ölümsüz yer bulanlar sanatçılardır. Nazım Hikmet'i vatandaşlıktan çıkaran insanların isimlerini kimse hatırlamıyor ama onun kitapları hala dünyanın bir çok yerinde kitapçı raflarında yer buluyor. 
 
İşte Yaşar Kemal de Türk Edebiyatı dendiğinde ilk ismi sayılacak kişilerden biridir. 
Hani "çınar" tabirini bu toprakların edebiyatında en çok hak eden kişidir. 
 
Ne mi getirmiştir edebiyata?
 
Kasım ayında Bilgi Üniversitesi'nde kendi adına düzenlenen törene katılamıyor Yaşar Kemal ve bir mesaj gönderiyor. Mesajında bir gün Sait Faik'le sohbetlerinde edebiyata ne getirmek istediklerini konuştuklarını anlatıyor ve kendi getirmek istediklerini şöyle özetliyor:
 
" “Bir; benim kitaplarımı okuyan katil olamasın, savaş düşmanı olsun. İki; insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin. Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.”
 
Edebiyat tutkunları cümle kötülüklerden arınırlar... Edebiyat sevdalıları, yazarı kendi dünya görüşleriyle ve yazarın görüşleriyle değil yazdıklarıyla kucaklarlar. Ve Yaşar Kemal gibi çınarlar, ısmarlama değil yürekten yazarlar, dertleri insanın yoksullukla, savaşla, acıyla mücadelesidir. 
Bu yüzden o ve onun gibiler bu toprakların destan yazarlarıdır. Türkü yakıp destan yazanlar da dünyanın her yerinde ölümsüz olurlar...
 
O yüzden Raskolnikov, Don Kişot giderler ama Dostoyevski, Cervantes hep yaşar...
 
Gitti İnce Memed...
 
Ama Yaşar Kemal hep bizimle...