EGO

Abone Ol

Her sene “düşer” denilen takım, bu sene bırakın düşmeyi Avrupa’da ülkemizi temsil edecek.
Muhtemel rakipler arasında İngiliz devleri Chelsea ve Arsenal, İtalyan devi Milan bile var. Belki de çekilen kura sonrası Akhisar’a ayak basacaklar.
Tanıtıma bak!
Ülkemizde futbol yapısı düzensiz. Bu düzensizliğin panzehirini üreten bir yapı inşa eden Yeşil-Siyahlılar’ın, başarısında en büyük pay elbette mali disiplindir.
Az para çok iş.
Futbolculara, “az paramız var, ama ne söz veriyorsak odur, bu haftaki maçı kazanın, pazartesi paranız hesabında” diyerek, bugünleri gördüler.
Futbolcu parayı sever. Samimiyeti daha çok sever.
Az paranız olabilir ama “Yeter ki oyna. Şu gün paran hesabında” vaadini sunduğunuz an, sahaya çıktığında topu ısırır.
Herkes para kazanabilmek için takımda yer bulmak için çok daha fazla çalışır.
Bu da takımın başarısına yansır.
Az ama istikrarlı ödemelerle bu noktalara gelindi.
Hiçbir zaman büyük hedefler peşinde koşmadılar. Kulübün geleceğini ipotek altına alan transferler yapmadılar. Hadlerine bildiler.
Rakipleri tarafından çekilen fikstürlerde hep kolay lokma göründüler, hep karşılarına 3 puan yazıldı ama futbolun çok para değil az parayla da olsa akıl ve yürek işi olduğunu sahada ispatladılar.
Süper Lig’de kabul görmüş bir kulüp olma yolunda ilerlemeye devam ediyorlar.
Tablo gayet net. Analiz yapabilmek için ilçenin siyaset-spor ilişkisine, şahsi egolarının olup olmadığına bakmak yeterli.
Bana göre Akhisarspor, bu noktalara geldiyse, bunda en önemli pay sahibi Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı’dır.
Hiçbir zaman ego yapmayan bir tarzı var.
İlçe menfaatlerini önde tutan bir duruşu var.
Bir ilçenin neler yapabileceğini tüm Türkiye’ye gösterdi. Eğer Salih Hızlı, bu altyapıyı sağlam temellere oturtmasaydı, bugün Akhisarspor’u kimse konuşmazdı.
Eğer Salih Hızlı, “bir topun peşinden 22 kişi koşuyor, bize ne futboldan? Daha öncelikli şeyler var” diyerek, egosuna yenik düşmüş olsaydı, bugün Akhisarspor’un A’sı bile konuşulmazdı.
Geçenlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Akhisar ziyaretini herkes iyi bilir. Ülkenin cumhurbaşkanını Manisa merkeze değil de Akhisar’a getiren Akhisarspor’un vizyonudur. İşte futbol böyle bir güçtür, böyle bir tanıtım aracıdır.
Manisa’da Manisaspor’a sahip çıkmayan konsensüsçülerin büyük bir çoğunluğu da oradaydı. Şehrin adını taşıyan futbol takımını yok olmaya mahkum edenler, Akhisarspor’un kupasıyla pozlar verdiler. Başarıyı sahiplendiler.
Bir haber daha geldi önceki gün.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Akhisar’a uğramadan geçmeyecekmiş.
Soru basit: Akhisar’a bu ilgi nereden geliyor?
Kılıçdaroğlu’nu da oraya çeken Akhisarspor’un vizyonudur. Manisa’da Manisaspor’a sahip çıkmayan konsensüsçülerin bir kısmı yine orada olacak.
Ve son olarak bir haber daha geldi.
Çok üzüldüm.
229 bin nüfuslu Manisa’nın en büyük ilçesi ve Türkiye’nin en büyük organize sanayilerinden birini elinde bulunduran merkez ilçemiz Yunusemre Belediyesi, trilyonlar harcamasına rağmen küme düşmesini engelleyemediği Yunusemre Belediyespor’u yeniden Bölgesel Amatör Lig’e çıkarmak için çalışmalarını hızlandırdı.
Anlaşılan yine halkın ilgi duymadığı bir futbol takımına paralar saçılacak. Yine kendi çapında bir grup, kendi kendine mutlu olacak, kendi kendine takılacak, başarıda sevinecek, başarısızlıkta üzülecek.
Anlaşılan, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Manisaspor’a sahip çıkılması yönünde çağrılara ve baskılara son noktayı koymuş.
Anlaşılan, şehrin en büyük markası Manisaspor’a gerçek bir babayiğitlik yapmıyor.
Anlaşılan, heyecanımızı öldürüyor.
Anlaşılan, umutlarımızı bitiriyor.
Biz “Manisaspor’a Siyah-Beyaz’a sahip çıkın, hiç değilse yaşatın” dedikçe, onlar, “Küçük olsun, bizim olsun, ille de Mavi-Beyaz olsun” diyor.
Yunusemre Belediyesi’ni yönetenler, yine kendi ilçesindeki mahalli takımları yenerek, ego yapmayı tercih etti. Onlara yine 7-8 atacaklar. Belki de bu sezon şampiyonluk kutlayacaklar.
Ama bugün aynı ilçedeki Sanayispor’un, Horozköyspor’un, Mezarlıkspor’un hâli ortada. Onların hayır duasını alacağını mı zannediyorsunuz?
Şimdi kimse bana kalkıp, “Vay efendim, Büyükşehir Belediye siyaseti de bu egoyu yapıyor, biz de yapıyoruz” demesin.
Yanlışa yanlışla karşılık vermek en büyük yanlıştır.
Şimdi kimse bana kalkıp, “Manisaspor borcunu kaldıracak bütçede bir ilçe belediyesi değiliz” demesin.
Yunusemre’den çok daha az nüfuslu olan, çok daha az maddi kaynak noktaları bulunan Akhisar, bunun aksini profesyonel anlamda ispatladı. Ayrıca küme düşen Yunusemre Belediyespor’a bulunan paralarla, Manisaspor, bu sene küme düşmezdi.
Sözün özü,
Ne geldiyse başımıza bu egolardan geldi.
Ne geldiyse başımıza bu zihniyetten geldi.
Yeter artık, bitsin bu ego!