Gediz Nehri kıyısında incelemelerde bulunan Başevirgen, “Ege Bölgesi'nin ikinci büyük nehri olan Gediz Nehri kuruma noktasına geldi. Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 2012 yılında Gediz ile ilgili bir müjde vermişti ve “Hiç merak etmeyin çok yakında göreceksiniz ki Gediz’in sağında solunda ellerinde oltalarla balık tutan yüzü gülen vatandaşlarımız olacak. Tüm dünya Gediz’e imrenerek bakacak” demişti. Bu sözlerin üzerinden 10 sene geçmesine rağmen, yerine gelen Bekir Pakdemirli döneminde de Gediz ile ilgili bir arpa boyu yol alınamadı. Gediz Havzası koruma eylem planı ise sadece kağıt üzerinde bir proje olarak kaldı. Dünyanın imrenerek bakacağı söylenen Gediz ölüme terkedildi.” şeklinde konuştu. Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “2013 yılında revize edilen Gediz Havzasını Koruma Eylem Planı’na göre Gediz Havzası'ndaki tüm su kütlelerinin iyi duruma erişmesi ve iyi durumda olanların da durumlarının korunması amacıyla 7 bin 106 tedbir belirlenmiş. Söz konusu tedbirlerin yatırım maliyetinin 6,2 milyar lira olduğu belirtilmiş. Bugüne kadar bu tedbirlerin kaç tanesi hayata geçirildi ve kaç lira harcandı bilinmiyor. Eylem planında yer alan tedbirler hayata geçirilseydi Gediz Nehri bu hale gelir miydi?” diye sordu. “Yeraltı Sularına 400 Metrede Ulaşılıyor” Küresel iklim krizinin neden olduğu yağış azlığı nedeni ile Gediz Nehri'ni besleyen kaynaklarla birlikte artık Gediz’in de kurumaya başladığını söyleyen Başevirgen, “ Yaşanan su sıkıntısından ve Gediz Nehri çevresine kurulan fabrikaların atıklarını nehre boşaltmasından ötürü büyük bir çevre katliamı yaşanıyor. Tarımsal sulama yapamayan çiftçiler artık sondajlara başvuruyor. Ancak yeraltı suları da yetersiz. 20-25 sene önce 50 metre sondajla yüzeye çıkan yer altı sularına artık 400 metre derinlikte ulaşılabiliyor.” diye konuştu. “Bereketli Gediz Ovasından Eser Kalmayacak” CHP’li Başevirgen, “Gerek insani, gerek hayvansal, gerekse tarımsal en büyük ihtiyaç su ihtiyacıdır. Ancak, son yıllarda yanlış yürütülen su politikaları sonucu Manisa’da ciddi anlamda su sıkıntısı yaşanmaya başlandı. Su kaynaklarımız yetersiz. Marmara Gölü kurudu. Şimdi de en büyük su kaynağımız kuruma tehlikesi ile karşı karşıya. Bu durum bütün tarımsal üretimimizi etkileyecek. Bereketli Gediz Ovasından eser kalmayacak.” dedi. “Defalarca Uyardık” Gediz Nehri ile ilgili uyarıları defalarca dile getirdiklerini söyleyen Başevirgen, “Derinliği 2 metreyi bulan nehirde su seviyesi yer yer 10-15 santimetreye kadar düştü. Büyük alanlarda kum adacıkları oluşmaya başladı. Nehir kullanılamaz hale geldi. Sıcaklıkların da artması nedeniyle sular çekiliyor ve nehir dibindeki balçık da açığa çıkıyor. Etrafa çok ağır bir koku yayılıyor. Bölge halkı hem bu kokudan, hem de tarımsal sulama yapamamaktan mağdur oluyor. Yetkilileri bu konu ile ilgili olarak defalarca uyardık. Gediz Nehri göz göre göre ölüme terk edildi.” ifadelerini kullandı.