“Çanakkale Geçilmez!” dediler ve geçilmedi...

Abone Ol

Bundan tam 106 yıl önce, 1915 Mart’ın 18‘inde tarihi boyunca 16 büyük devlet kurmuş, kurduğu son devleti parçalanmak, yok edilmek istenen, şanlı bir milletin 7 düvele kafa tuttuğu, denizden bertaraf olunca karadan  saldıran ama geçilmez denilerek geçilmeyen yerdir Çanakkale…
   Mermilerin havada birbirine girdiği, siperler arasındaki mesafenin 8 metreye düştüğü, ölümün muhakkak olduğu yerdir, daha çocukluğumuzda ezberlediğimiz türkülerde Onbeşlilerin anlatıldığı, hafızalarımızda hiç mezun veremeyen liselerdir tüm son sınıfların şehit olmasından dolayı.
 Anaların babaların evlatlarından ümidini kestiği yerdir Çanakkale.
 Anaların evlatlarının başına kına yakarak uğurladığı, kınalı kuzuların da şehadete ulaşmak için yarıştığı destansı yerdir.
   Bir devin, Çılgın Türklerin, tekrar uyumamacasına silkelenip uyandığı yerdir. 
 Nusret Mayın gemisi, Anafartalar, Conkbayırı, Arıburnu, Kilitbahir ile tekrar dirilişe işarettir Çanakkale…
İman ve vatan sevgisiyle dolu kalplerle, dünyanın öbür ucundan kandırılarak getirilen, ne için savaştıklarını bile tam olarak bilmeyen kalplerin mücadele ettiği yerdir.
      Köyünde onu herkesin ölü bildiği, savaş bitişi 13 gün yaya yürüyerek geldiği, evinde hiç görmeden 8 yaşına gelmiş kızının tanıyamadığı, 276 kiloluk top mermisini tek başına sırtlayıp İngiliz zırhlısını vuran Seyit Onbaşı’dır Çanakkale.
İstiklal Marşı’mızın şairi Mehmet Akif’in 
“Asım’ın nesli…
Diyordum ya...
Nesilmiş gerçek...“
dediği;
“Ey bu toprak için toprağa düşmüş asker! 
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer, 
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i, Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlı idi”
diye şehitlerimizden bahsetmesine sebep olan;
“Ey Şehit Oğlu Şehit,
 isteme benden makber…
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber”
 dizelerini söyleten,
Bir hilal uğruna çok güneşin battığı yerdir Çanakkale.  
Mustafa Kemal’in “cephanemiz kalmadı” diyen askerlere “Süngümüz var”
‘’Ben Size Taarruzu değil Ölmeyi Emrediyorum’’ dediği, Komutanı Hüseyin Avni Bey dahil 3’te 2’sinin şehit düştüğü 57. Alaydır. 
O gün bir alayla 3000 askerle milletimizin  kaderinin değiştiği yerdir. Bu kahramanların anısına o günden bu yana ordumuzda 57. Alay’ın bulunmamasına neden olan yerdir Çanakkale...
 Tüm bunların bilincinde, Çanakkale Ruhu Taşıyan; Vatanını, Milletini ve Bayrağını seven, Milli ve Manevi değerlerine bağlı, Bilim ve Teknolojiyi bu ana ilkeler çerçevesinde takip eden Geleceğin Liderlerini yetiştirmek için var gücümüzle çalışmalıyız diyorum ki şehitlerimiz rahat uyusun.
   Bu güne gelmemizi sağlayan, kendi vatanımız ve bayrağımızın gölgesinde bize yaşama imkanı sunan tarihteki tüm Türk büyüklerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını, Çanakkale’de ve günümüze kadar bizler için canlarını feda eden tüm Şehitlerimizi saygı, şükran ve minnetle anıyor, aziz ruhlarının önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.
Ruhları Şad, Mekanları Cennet Olsun.
Bizlere bu cennet Vatanı canları uğruna emanet eden şanlı Türk Ordusundan sonra şimdi sıra bizlerde. Bizler eğitim ordusu olarak bugünden sonrasında yetiştireceğimiz genç nesillere bırakacağız. Ne zaman ki Çanakkale Ruhu bu kutsal topraklarda hakim oldu işte o gün Büyük Türkiye’ye kimse engel olamayacak. Nasıl ki Almanya, Japonya dibe vurduktan sonra teknolojik alanlarda en ileri seviyelere geldi. Nasıl ki Finlandiya tüm dünyada eğitim alanında örnek model olduysa bizler de bunları daha ileriye götürebiliriz. 1915’te ayağında çarık, elinde silah olmadan mücadele eden bir Türkiye’den, kendi silahını üretebilen, kendi teknolojik kodunu yazabilen ülkeye nasıl gelebildiysek şimdi daha ileri demeliyiz hepimiz. Bunları yaparken ilk Vahiy “İkra” (oku) gelmeli aklımıza. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” sözü gelmeli, yaban kazlarının uçuş hikayesini düşünmeliyiz. Lincoln’ün oğlunun öğretmenine yazdığı mektuptaki istekleri düşünmeliyiz, bir eğitimci olarak ne gerekiyorsa yapmak için. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. 
   Her yönetici ve öğretmenin yapmayı düşündüğü ilk gezi Çanakkale’ye olmalı ki geçmişimizi bilerek ileriye bakmalı gelecek nesiller. Hatta MEB tarafından zorunlu kılınmalı Çanakkale gezisi. Oraya gitmeyen başka yere gezi düzenleyememeli mesela. Elbette ki bunlar benim düşüncelerim. 
Kalın sağlıcakla.
Sağlıklı günler dilerim.