“BIRAKIN MEHMETÇİK ŞEHZADELER ŞEHRİNİ KEŞFETSİN” 

Abone Ol

“Dağlarından yağ, ovalarından bal akar’ sözünün hangi yöreye ait olduğu geçtiğimiz yıllarda Aydın-Manisa şehirleri arasında ciddi tartışma konusu haline gelmişti.

Hatta dönemin Ak Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş ise o dönemde bu önemli sözün Manisa’ya ait olduğunu bu konuda Türkiye Patent Enstitüsü'ne başvurduklarını dile getirmişti.

Bu patent alındı mı alınmadı mı bilmiyorum ancak bence buna gerek kalmadı. ‘Hayda! Ahmet Bey niye böyle diyorsunuz?’ dediğinizi işitiyor gibiyim.  

Üzüm, zeytin, tütün veya yüz yıllardır süre gelen dünyanın en köklü geleneğinin yaşatıldığı Mesir Festivali, tarihi biraz incelediğimiz de de Osmanlı'nın dünya topraklarında hüküm sürdürdüğü şehzadelerin yetiştirildiği bir şehir Manisa. 

Hatta güneydoğuda ulusça mücadele verdiğimiz PKK terör örgütünün kökünün kazınmasında etken olan Mehmetçiklerin eğitimden geçirildiği 1. Piyade Er Eğitim Tugayı sürecinde o bölgeye gönüllü giden Mehmetçikler dolasıyla adı ’Gönüllüler Tugayı’ olarak tarihe yazıldı.

İşte tüm bu değerler bu şehirde varken bizler o Mehmetçikleri bırakın karşıya çıkmalarına izin vermeyi askerlik görevlerini yapmak için şehre ayak basmak için otobüsten indiklerinde inzibat tarafından terminalde bekletilen otobüslere bindirilerek kışlalarına götürülüyor. 

Oysaki tarihsel geçmişi, tarımsal geçmişi, sanayi gücü, askerine şevkatli kucağını açan esnafı, güler yüzlü halkı ile kısa süreli de olsa sohbet etmelerinde nasıl bir sakınca olabilir ki. 

Hele hele Covid-19 salgını dolayısıyla işleri olmadığı için ciddi ekonomik sıkıntı içerisinde olan esnafın evine ekmek götürecek parayı yedikleri, içtikleri, gördükleri ve gezdikleri karşılığında seve seve paralarını harcayacak olan Mehmetçik adaylarını bu şehrin değerlerinden yoksun kılmak ne derece doğru bir uygulamadır gelin siz karar verin. 

Dönemin Manisa Belediye Başkanı şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün modern bir terminal yarattı. Doğru yatırım mıydı evet bence de doğru yatırım idi. Fakat gelin görün ki bugün O terminale ülkenin 81 ilinden gelen Mehmetçik adayları daha otobüsten ayaklarını yere basar basmaz yine Büyükşehir Belediyesine ait otobüslerle inzibat nezaretinden bindirilerek kışlalarına götürülmesi terminalde esnafı şaşkına döndürmüş. Bırakın O Mehmetçik adayları aylardır Covid-19 yüzünden siftah bile yapmadan işyerlerini kapatmak zorunda kalan esnaflardan alışveriş yapsınlar. 

Bir bardak çay içmelerinde, kuru fasulye, pilay, cacık, pilav, döner, Manisa Kebabı yemelerinde ne mahsur var. 41 çeşit baharattan oluşan Mesir macunu almalarında ne sakınca var.  

Manisa’da esnafların bir kısmının ‘siftah’ bile yapmadan evlerinin yolunu tuttuğunu, kazanamadıkları için kiralarını ödeyemediklerini, 10 iş yerinden ikisinin ‘devren kiralık’ olduğunu bilmiyor musunuz? Ne yani Manisalı esnaf şehrimize gelen Mehmetçik adaylarına veya turistlere ‘Covid-19’ vürüsü mü satıyor.  

50 bine yakın üniversitesi öğrencisinden yoksun kalındığı bir süreçte birde Mehmetçik’e bir otobüsten binip jet hızıyla diğer bir otobüse bindirilmesi ekonomik anlamda bu esnafı altına dinamit koymak demektir. Tabii ki bu yazdıklarım Kırkağaç ilçesi ve Alaşehir ilçelerinde bulunan kışlalarımıza gelecek askerlerimiz için de geçerli.       

Şehzadeler şehri güzelim Manisa’yı yönetimden sorumlu olan sayın Valim Yaşar Karadeniz’e, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e, bir süre önce Tugay Komutanı Kıdemli Albay Sebahattin Kalkan’a, Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Selçuk Yıldırım’a, Kültür İl Müdürü İbrahim Sudak’a bu şehrin dinamikleri olan STK’lara seslenmek istiyorum. Gelin bu şehre gelen her bir kişiye kucak açalım ve onları anlı şanlı tarihimizle buluşturalım.

Damak tatlarını değiştirelim. Evlerindeki köşeler Manisa yöresi figürler minyatür hediyeliklerle buluşsun. Ne var bu söylediklerimde. Aklın yolu bir. Ket vurmayı bırakıp, şehrimize gelen her bireyi kucaklayalım.  

Henüz hiç bir şey için geçmiş değil. Bir zamanlar sabah ezanlarıyla erkenden mekanları açanlar şimdilerde saatler 09:45’i gösterdiğinde istemeye istemeye işyerlerini açan esnaflarımızın yüzünü güldürelim.

Ölü toprağı serili çarşılarımızı şenlendirelim; terminallerimizi canlandıralım ki esnaf kazansın, ekonomi kazansın. Vergiler verilsin. Evlere ekmek aşlar gitsin. Bereketli yarınlara hep birlikte gülümseyelim.

Saygılarımla...