BAL'ı ikinci sırada tamamlayan 5 kulüp başkanı TFF'nin Beykoz Riva Tesisleri'nde ortak basın açıklaması yaptı. Yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hepinizin malumu olduğu üzere 2020 yılı Mart ayından beri ülke olarak pandemi sürecinin içerisinde bulunmaktayız. Tüm bileşenleri ile birlikte ülke olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu sınavı hep birlikte başarı ile yönetmekteyiz. Ama maalesef bu süreçte yönetmekte sıkıntı çekilen husus futbolda adaletin sağlanması konusudur. Pandemi sürecinden en çok etkilenen sektörlerden biri de spor sektörü ve bu sektör içerisinde yatırım yapan spor kulüpleri olmuştur. 15 Mart 2020 tarihide oynanan BAL lige maçları sonrası TFF tarafından alınan kararla birlikte BAL liglerinin durdurulmasına karar verilmiş bu süreçten sonra geçen yaklaşık 4 aylık süreçte TFF tarafından süreç çok yavaştan alınmış ve nihayetinde de TFF yönetim kurulunun 08.07.2020 tarih ve 40 sayılı kararı ile; BAL liginde gruplarda lider olan takımların 3. lige alınması kararı verilmiştir. Bunun akabinde kararla ilgili en yetkili kurul olan ve kararları Anayasamızın 59. Maddesinin 2. Fıkrası gereği hiçbir yargı merciinde değiştirilmez olan TFF tahkim kuruluna yapılan tüm başvurular reddedilmiştir. Şuan burada bulunan ve hak arama davasının peşinde olan bu 5 takımın da süreci bundan sonra başlamıştır. Tahkim kurulunun bu kararı sonrası özellikle içerisinde büyük il takımlarının ve İstanbul ili ve civarındaki takımların oluşturduğu 9 takımlı bir grup siyasi lobilerini de kullanarak liderle arasında 3 puan bulunan takımların da 3. lige çıkarılması gibi anlamsız ve mesnetsiz bir çaba içerisine girmiş bu doğrultuda da görsel ve yazılı medya desteğini de arkalarına alarak konuyu en üst perdeden dillendirerek o değişmez denen TFF’nin aldığı yeni bir kararla bir üst lige çıkma hakkı elde etmişlerdir. Her ne kadar TFF almış olduğu kararları TFF Statüsünün 80. Maddesindeki bu statüde yer almayan tüm konularda ve mücbir sebep hallerinde yönetim kurulu nihai olarak karar verir hükmüne dayandırsa da Aynı maddenin devamında TFF karar verirken FIFA ve UEFA kurallarını ve hak ve adalet ilkelerini dikkate alır. hükmü de bulunmaktadır. Ayrıca Anayasamızın m.1/4-5. Maddesinde ‘hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınmaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.’ hükmü de bulunmaktadır. Bu hükümler dikkate alındığında alınan bu kararın Anayasanın hak, hukuk, eşitlik ilkesi ile hiçbir ilgisi bulunmadığı, kararın tamamen İstanbul’da yapılacak seçimlerde koltuğunu kaybetme endişesi taşıyan ve adı tüm spor kamuoyunda bilinen malum şahsın bir takım ayak oyunları ve üst mercileri yanıltması sonucu alınmış olduğu tüm spor kamuoyunca bilinmektedir. TFF’nin 2 farklı kararı ile 3. Lig'e çıkarılan toplam 20 takımı kutluyoruz, kendilerine hayırlı olsun diyoruz. Bizim yaptığımız bu eylemin o kulüplerle hiçbir ilgisi yoktur. Bizim amacımız onların hak ettiklerine inanarak kazanmış oldukları, bizim de hak ettiğimize olan inancımızdır ve biz de hak ettiğimizi alacağız. Gruplarında 2. sırayı almış takımlar mağdur edilirken, liderle arasında 3 puan olan takımların 3. lige çıkarılması hükmü içerisindeki 3 puan çizgisi neyi ifade etmektedir Bunu TFF’deki değerli üyelerimizden ya da TFF Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Nihat Özdemir’den açıklamasını istemek en doğal hakkımızdır. Bu kararların altında imzası bulunan kişilerin farkına varamadıkları en önemli hususlardan bir tanesi de mevcut durum itibarı ile 20 takımın 3. Lig'e yükseltilmesi ile birlikte 3. Lig'deki takım sayısı 67 ye yükselmiş olup 4 guruba bölündüğü zaman gruplar adeta topla ördek misali 3 tane 17 takımlı bir tane ise 16 takımlı grup oluşturulacak ve takımların belirli haftaları boş geçmesi durumu ortaya çıkacaktır. Oysa hak talep eden 5 takımın sisteme dahil edilmesi ile toplam takım sayısı 72 olacak ve 18 takımlı daha uygulanabilir bir lig sistemi ortaya çıkacaktır. Aylarca verilen emeğimizin, maddi manevi yaşamış olduğumuz sıkıntıların bu şekilde emrivaki bir kararla heba edilmesine göz yummadık ve yummayacağız. Söz konusu 9 takım olduğunda onları dinleme nezaketinde bulunan Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun bizlerin de haklı isyanını duyacağını ve bizleri de dinleyip hakkımız olanı vereceklerine olan inancımız tamdır. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere konuya duyarsız kalmayacaklarına inandığımız tüm değerli büyüklerimize şimdiden şükranlarımızı sunuyoruz. Adaletin şaşmayacağına olan inancımızın tam olduğunu tüm spor kamuoyunun bilgisine sunarız. Adalet istiyoruz.”