Asayiş

Bakanlıklardan ardı ardına açıklama

İstanbul Fatih’te gurbetçi bir ailenin midye ve kokoreç yedikten sonra yaşadığı trajik zehirlenme olayının ardından, gıda güvenliği bir kez daha Türkiye’nin gündemine oturdu. Son haftalarda farklı şehirlerde art arda görülen zehirlenme vakaları nedeniyle hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda ardı ardına uyarılar yayımladı.

Abone Ol

Tarım ve Orman Bakanlığı, 81 ilde yürüttüğü gıda denetimlerinde toplu tüketim alanlarının kayıt/onay durumları, hijyen şartları ve saklama sıcaklıkları gibi kritik noktaları düzenli olarak kontrol etmeyi sürdürüyor. Yapılan açıklamada, denetimlerin yoğun şekilde devam ettiği ve tüketicilerin güvenli gıdaya erişiminin öncelik olarak görüldüğü vurgulandı.

2025'te yapılan denetimlerde milyonlarca liralık ceza kesildi

Bakanlık verilerine göre, 2025 yılı içerisinde yapılan 1 milyon 103 bin 52 denetimde, mevzuata aykırı uygulamaları tespit edilen işletmelere 25 bin 749 idari para cezası uygulandı. Cezaların toplam tutarı 2 milyar 206 milyon 162 bin 590 TL olarak kayıtlara geçti. Ayrıca, ciddi ihlaller tespit edilen 495 işletme hakkında Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuldu.

İstanbul özelinde ise bu yıl boyunca 135 bin 717 gıda işletmesine yönelik 192 bin 148 resmî kontrol gerçekleştirildi. Bu denetimlerde 8 bin 26 işletmeye idari para cezası uygulanırken, 79 dosya da savcılığa sevk edildi. Beşiktaş Ortaköy Mahallesi’ndeki 138 işletmede ise 202 resmî kontrol yapıldığı belirtildi.

“Erken Bildirim Programı” ile olası salgınlar yakından izleniyor

Gıda güvenliğini artırmaya yönelik faaliyetler yalnızca denetimlerle sınırlı değil. Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicilerin gıda okuryazarlığını artırmak amacıyla sosyal medya kampanyaları, okul eğitimleri ve işletmelerde bilgilendirme çalışmaları yürütüyor. Türkiye, bu yıl Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin #SafeSafe2Eat kampanyasında da yer aldı.

Sağlık Bakanlığı ise il sağlık müdürlükleriyle birlikte yürüttüğü “Gıda Kaynaklı Zehirlenmelerde Erken Bildirim Programı” sayesinde olası salgın belirtilerini anlık olarak takip ediyor. Şikâyet durumunda ürünlerden numune alınarak halk sağlığı laboratuvarlarında analiz yapılıyor ve uygunsuzluk tespit edilirse süreç hem adli mercilere hem de ilgili kurumlara bildiriliyor.

Gıda zehirlenmesine karşı kritik uyarılar

Bakanlıkların açıklamalarına göre, gıda zehirlenmesini önlemek için vatandaşların dikkat etmesi gereken temel noktalar şöyle:

Yemekler pişirildikten sonra hızlı şekilde tüketilmeli, oda sıcaklığında beklememeli.

Sıcak servis edilecek ürünler 65°C’nin altına düşmemeli ve bu sıcaklıkta 3 saatten fazla bekletilmemeli.

Toplu yemek temin edilen firmaların Bakanlık İşletme Kayıt Belgesine sahip olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli.

Çiğ ve pişmiş gıdalar aynı ekipmanda hazırlanarak çapraz bulaşmaya neden olunmamalı.

Et, pilav ve salata gibi ürünler mutlaka kapalı kaplarda taşınmalı.

Kullanılan suyun içilebilir nitelikte olması şart; kuyu ve tanker sularında ise analiz raporu bulunmalı.

Artan yemekler ertesi gün yeniden ısıtılarak servise sunulmamalı.

Bulantı, karın ağrısı, halsizlik gibi belirtileri olan kişiler vakit kaybetmeden 112’ye başvurmalı.

Toplu yemek hizmeti veren işletmeler her öğünden en az 72 saat numune saklamak zorunda.

Gıda güvenliğinde temel kurallar
Açıkta satılan gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulmalı.

Doğadan toplanan mantar, ot ve meyveler uzman onayı olmadan tüketilmemeli.

Rengi değişmiş, şişmiş veya bozulma belirtisi gösteren konserve ürünler kesinlikle yenmemeli.

Şüpheli ürünler ALO 174 Gıda Hattı veya WhatsApp İhbar Hattı üzerinden yetkililere bildirilmelidir.

Bir gıda zehirlenmesi şüphesi olduğunda, olayla ilişkili ürün ve ambalajların muhafaza edilmesi önemlidir.