Manisa’da trafik akışını rahatlatmak amacıyla bir çok kavşak ve caddede trafik ışığı uygulaması var. Hatta sayıları abartılı.
O da yetmiyormuş gibi ışıkların tam önüne bir de kasis ya da yükselti yapılıyor. Bunun iki nedeni var. Kırmızı yanmasına rağmen geçmeye çalışan yayaların araçların hızla çarpmadını önlemek ya da kırmızı ışıkta geçen araç sürücülerini yavaşlatmak.
Her iki sebep de bizim halen yeterli seviyeye ulaşamadığımızın kanıtı.
Soru ve ya da sorun şu: Bu uygulamalar Manisa trafiğini rahatlatıyor mu?
Ben buna evet diyemiyorum…
Son örneği Horozköy Caddesinde…
Yolun Cider yoluyla kesiştiği noktaya bir sinyalizasyon sistemi kondu. Trafik allak bullak. Araç kuyruğu bir önceki ışıklara kadar uzanıyor. Yani durduk yere trafiğin aktığı bir yolu Trafik Komisyonu üyelerimiz ya da her kim bu kararı aldıysa keşmekeşe çevirdi.
Şunu merak ediyorum: Kararı alanlar gidip o yolda sivil aracıyla önceden geçmiş mi ki kesin geçmiştir. Bir de şimdi gitsinler, kullansınlar aynı güzergahı. Farkı görecekler.
Trafik ışığı demek trafiğin düzenli akması demek değildir.
Bunun şehrin çeşitli noktalarında onlarca örneği var.
En çarpıcı örneği Gediz Kavşağında yaşanıyor. Yapımı nedeniyle kavşağın bir bölümünde trafik ışıkları kaldırıldı. Trafik daha rahat akmaya başladı. Örneğin Akhisar ilçesinde Gördes’e dönüş yoluna yaun bir noktada bulunan büyük kavşakta ışık yok. Araç geçişi son derece rahat sağlanıyor.
Ben bütün kavşaklarda trafik ışığı uygulaması olmasın demiyorum. Tabi ki olacak. Ancak neredeyse mahalle aralarına bile trafik ışığı koymak akıllıca değil. Hadi koydunuz gidip bir denetleyin. Olmuş mu olmamış mı şöyle bir inceleyin. Olmamışsa fasılalı sisteme çevirin. Kontrollü geçiş olsun. Durduk yere trafiği aksatmanın anlamı da yok alemi de…
Gelişmiş ülkelerde trafik ışığı sayısı bizdeki kadar çok değil.
Trafik ışığı ya da diğer adıyla sinyalizasyon dediğimiz bu sistem ilk kez 1868’de Londra’da uygulanmış. 1914'te elektrikli hale gelmiş ve 1929'da Türkiye'de ilk kez kullanılmış.
Faydalı olduğu yerler var olmadığı yerler var. Bunun bir de zamanlaması var.
Diyeceğim şu: Manisa’da trafik akışını rahatlatabilmek için şehirdeki tüm sinyalizasyon sistemleri gözden geçirilmelidir. Gereksiz olanlar derhal kaldırılmalı. Ya da deneme amaçlı fasılalı sistem uygulanmalı. Eğer trafik rahatlıyorsa ışığa gerek yok. Tersiyse durum, yani sinyalizasyon sistemi gerekliyse zaten lafımız yok.
Ancak ‘ben yaptım oldu’ mantığı yanlış. Işığı çakıp kırmızıyı yakmak trafiği daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüştürüyorsa, orada sıkıntı var demektir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun her konuda olduğu gibi bu konuda da kararlı bir duruş sergileyeceğinden şüphem yok. Önerim dikkate alınır mı bilemem. Bu şehirde olması gerekenden fazla trafik ışığı var. Buna eminim.
FERDİ ZEYREK’İN EN BÜYÜK HİZMETLERİNDEN BİRİYDİ
Cengiz Ergün döneminde Karaköy ve Doğu caddesinin büyük bölümünde kırmızı yol uygulaması başlatılmış, tek yönden trafik akışı sağlanmıştı. Ancak rahmetli Ferdi Zeyrek, başkan olur olmaz bu uygulamayı halkın oylarına sundu. Vatandaşların çoğunluğu uygulamaya son verilmesi yönünde oy kullandı. Ve her iki cadde de çift yönlü trafiğe açıldı.
Sonuç mu?
Daha iyi trafik akışı sağlanmış oldu. Bir çoğumuz acaba nasıl olur diye merak ediyorduk. Olumlu oldu. Ferdi Zeyrek’in belki de en mantıklı, en faydalı kararlarından biriydi bu. Bu vesileyle Ferdi Başkanı da anmış olduk. Mekanı cennet olsun.