Ligin en zor deplasmanına gittiğimizin bilincindeydik. Bu maç bence  Giresunspor maçına göre bizim için daha kolay geçti. Nedeni de Giresun zaten kapalı oynayan takımdı, bize karşı bizim silahımızı kullandığı için sistemimizden vazgeçip, önde oynamak zorunda kalmıştık. Ancak Göztepe zaten şampiyonluk kovaladığı için maçı kazanmak zorunda olduğundan sürekli ileride oynayıp, geride alan bırakacaktı, bıraktı da. İyi oynamadık ancak çok iyi mücadele ettik ve puan almayı hak etmiştik, kısmet değilmiş. Eskişehirspor maçının bir benzeri oldu ama tek bir farkla; Bu sefer atamadık. 
KADRO SEÇİMİ
Sait hoca Dimov'un yokluğunda Mikic'i oynatacak diye tahmin ediyordum, Ümit'i oynatmakla bana göre doğruyu yaptı. Hataları var mıydı? Evet. Kadro seçiminde bana göre yine hata yaptı. Tabii şimdi maç kaybedilince rahat rahat sallıyorsun diyebilirsiniz ama ben bunu geçen hafta da, önceki haftalarda da dedim. Umut aksıyor, biraz dinlenmesi lazım, Savaş aç, neden oynamıyor dedim. Savunma hattına tamamen katılıyorum, bence olması gereken takım sahadaydı. Orta sahada Hakan'ın dönmesi bence olumlu oldu çünkü o uzun toplarını yine iyi yerlere yollamayı başardı. 2. yarıda istediğimiz uzun toplarla, savunmanın arkasına sarkma işlerini yaptık. Gökhan'ın yokluğunda deneyebileceğin 2 seçenek var; Ya Emre ya Mertan'ı kanata atacaksın. Emre hücumcu, Mertan savunmacı denebilir. İkisi de kanatta oynayabilecek adamlar, hocanın bu kadar da tercih hakkı olabilir, saygı duyuyorum. 
ŞAHMALI-BULUCU KRİTİK ROL OYNADI
İsim isim biraz değerlendirirsek; İsmail Şahmalı yükselişini yine sürdürdü. Hakikaten performans olarak kendisini çok yukarılara taşıdı. Jahovic'in frikiki, Umut'un yüzde 800'lük şutu, Tayfur'un ilk yarıda sağ kanattan gelip vurduğu topu çıkartması çok önemliydi. Bekleri değerlendirecek olursak, ikisine de olumlu olumsuz çok şey demek mümkün değil. Çok naturel oynuyorlar. Fahri'nin de Ufuk'un da bindirme yaptığını hiç görmedim. İkisi de gömüldü, hatasız oynamaya çalıştı. Ufuk savunmada Fahri'ye göre daha çok koştu, iş yaptı denebilir. Özellikle savunma alanında ilk yarıda Tayfur Ufuk'un kanadından 3-4 kez ciddi geldi ama Ufuk engelledi. Fahri gol pozisyonunda önüne düşen topta tereddüte düşmesiyle eksi puanı gördü ancak dediğim gibi ikisinden de bir isabetli orta, bir ekstra iş yaptığını görmedim. Erman bence maç boyu Jahovic'e nefes aldırmamasıyla ve savunmanın liderliğini yapmasıyla İsmail Şahmalı'yla beraber bizim adımıza maçın adamı olan 2. kişiydi. Ümit Yasin'in çok falsosunu görmedim, bence yine iyi yer tuttu, kafa toplarındaki etkisiyle rakibi iyi savuşturdu. İlk dakikalarda gördüğü sarı karttan hiç çekinmeden maçı oynadı ama 2.yi yememekte şanslıydı diyebiliriz. Metin çok iyi mücadele etti, yan yana geldiğinde hiç rakibi bırakmadı, ısırdı. Orta sahada istediği pasları yapamasa da istediği o kritik pası atmayı başardı, mücadelesiyle de iyi işler yaptı. Umut bence yine vasattı. Yine basit oynadı ama yerden pas hiç, bakın tekrarlıyorum, yerden pas HİÇ yapmadığımız için Umut'un nasıl bir rol oynamasını bekleyebiliriz ki? 
BAHATTİN'E YÜKLENMEK YANLIŞ
Hakan Turan'ın sahaya dönmesine çok sevindim. Bence doğru karar Savaş-Hakan-Metin'le başlamak olurdu ama olsun, 3'te 2 de iyidir. Hakan uzun paslarıyla bence yine iyi işler yaptı. İlk yarıda bir süre topu ayağımızda tutar gibi olduk, iki ters topla, 2. yarıda İsmail'e attığı uzun topla yapması gereken şeyleri yaptı. Emre denedi ama olmadı. Daha ilk dakikadaki o kornerde şans da yanında olsa senaryoyu değiştirebilirdi. İsmail Haktan çok çabaladı, kanatta gitti-geldi. Bazen biraz top tutmaya çalıştı, bazen 1-2 çalım denedi, istediği gol pozisyonunu da buldu ama açı daralınca kullanamadı. Bahattin Köse her yerde üzerine yüklenildiği gibi ne kötüydü, ne de vasattı. Ben gayet beğendim. Savunmanın ortasında tek kişi kaç kez adamları sırtına aldı, kaç kez uzun koşular yaptı. Ha iş bitiricilik işiyse evet, şanssız bir günündeydi. Karşı karşıya kaldığı pozisyonda Ümraniye'ye attığı gol aklına geldi, ayağının dışıyla aşırttırayım derken ıska geçti. 89'da bir frikik atmış, herkes ona takıldı. Çaprazda top, Bahattin'in ayak üstü şutları iyi, tam karambolden gollük yer, ALLAH AŞKINA BURADA ATMASIN DA NEREDE ATSIN! Yani 5 haftada 6 gol atınca iyi, 1 haftayı boş geçince kötü, bırakın bu iyi gün dostluğunu kardeşim. Elimizdeki en ciddi gol silahımız Bahattin ve tanıyan herkes ne kadar gole aç olduğunu, ne kadar iyi niyetli bir insan olduğunu bilir. Elimizdeki değeri hemen harcamayalım.
BİZİMKİLER HALLEDER, İÇİNİZ RAHAT OLSUN
Ben genel olarak hem bizim hem Göztepe'nin çok vasat bir maç oynadığını düşünüyorum. Göztepe'nin de bu oyun kalitesiyle puanları değişsek küme düşeceğine eminim, kimse kusura bakmasın, Göztepe şampiyon olamaz. Bence kötü bir Göztepe bulmuşken değerlendirmemiz gerekiyordu. İstediğimiz pozisyonlar 3 kez önümüze geldi. Bahattin, İsmail ya da Bakaki değerlendirse rakibimizin çıkartacak gücü yoktu. Hakikaten Eskişehir maçına çok benzer bir maç çıkartabilirdik, kilidi açsak 3-5'e götürebilirdik ancak her hafta o istediğin şut, o istediğin gol hemen gelmiyor, sağlık olsun. Ben Bandırma maçından galibiyet alacağımıza yüzde 100 eminim, rakiplerimizin de maçlarını izliyoruz. Bu takımın 2 maçlık 5'er golle Play-Off'a gidemeyeceğini, bizim işimizin kümede kalmak olduğunu söyledim, yine de söylüyorum. Bu iş bu hafta kazanırsan kaldın, kaybedersen düştün değil, son hafta, son düdüğe kadar dişe diş gidecek, haberiniz olsun. Önümüzdeki maça kadar yerden oynamaya alışmalı, biraz topu ayakta tutarak işin içine beklerden bindirme olsun, orta sahada olan kısa paslaşmalar olsun ekstra birşeyler katmamız lazım. Her maç bu kadar şişirme top oynarsak işimiz çok zor. O zaman sadece karambolden top düşecek de, vuracaksın da, bekle Allah bekle... Ancak bunu yapabilecek potansiyelimiz var, Sait hoca o şekilde oynatsın, yeter. Bandırma maçında da Göztepe deplasmanındaki seyircinin yüreği olsun, içiniz rahat olsun, gerisini bizimkiler halleder. 
KÜÇÜK BİR PARANTEZ
Uzun süredir bu kadar güzel ambiyansta bir maçta bulunmamıştım, Göztepe taraftarı hakikaten çok özel bir kültüre sahip ancak bizimkiler de hiç altta kalmadı. Dopdolu bir iç saha seyircisini yaklaşık 300-350 kişi susturdu, helal olsun. Çift ciğerli taraftarlar maç boyu susmadı ve varlığını hissettirdi. Hepsine helal olsun. 
KÜÇÜCÜK BİR PARANTEZ DAHA
Maçın ardından kulağıma çok rahatsız edici şeyler geldi. Tesisin önüne gelen yaklaşık 10 kişilik bir grup takımın oynadığı futbolu beğenmemiş ve oyuncularla konuşmak istemiş ancak kulüp görevlilerine özellikle Emre Öztürk'ü sormuşlar. İyi oynar, kötü oynar ancak hiçbir koşulda, hiçbir insanın kapısına gecenin 10'un dayanılıp, hesap sorulmak için çağırılmaz. İster kendi kalesine 5 gol atsın, ister 1. dakikada kırmızı görsün, bu kabul edilebilir birşey değildir. Futbolcuların da çok stresli bir iş yaptığını ve her birinin en iyi performansı verip, mesleklerini daha iyi yapmaya çalıştığını unutmayın. Hem o taraftarlar hem tüm taraftar kardeşlerim, lütfen sağduyulu olun, sahadaki insanın da senin benim gibi bir insan olup, ailesi, eşi, dostunun olduğu ve para kazanmak için bu zor mesleği yaptığını unutmayın. Lütfen, biraz sağduyu...
Editör: TE Bilişim