Son bilirkişi raporunun ardından Soma Kömürleri AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yiğit hakkındaki takipsizlik kararı Savcılık tarafından kaldırıldı.   
Savcılık ayrıca soruşturmayı genişleterek şirketin projelerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hayri Kebapçılar ve iş güvenliği eğitiminden sorumlu yöneticisi Murat Bodur hakkında da soruşturma açtı. 
301 işçinin yaşamını yitirdiği madeni kaza öncesinde denetleyen İş Başmüfettişi Emin Gümüş’ün, söz konusu maden şirketinde Projelendirme ve Etüt Müdürü olarak çalışan Hayri Kebapçılar’ın eniştesi olduğu ortaya çıkmıştı. Katliamın yaşandığı yıl mart ayında Gümüş’ün liderliğinde 4 günde tamamlanan denetim “kusursuz” olarak raporlaştırılmıştı. 
Alp Gürkan ve Mustafa Yiğit hakkında daha önce şikayetler yapılıp takipsizlik kararları verilirken, Kebapçılar hakkında soruşturma bile açılmamıştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının madende Mart ayında yaptığı rutin denetimde imzası bulunan İş Başmüfettişi Emin Gümüş, diğer müfettişler ve kamu görevlileri ile ilgili ise kamu görevlilerinin soruşturulmasına izin verilmediği için herhangi bir işlem başlatılmış değil.
Yine şirket yetkililerinden Murat Bodur eğitim uzmanı ve aynı zamanda iş güvenliği uzmanlığı belgesi bulunuyor. Madende bütün maske ve iş güvenliği eğitimlerini düzenleyen Murat Bodur’un da bilirkişi raporunda da iş güvenliği sorumluluğu tespit edilmişti. 
Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz Soma davası avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, bilirkişilerin Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın sorumlu olduğunu ama tek başına suçlanamayacağına ilişkin hukuksal görüş bildirdiğini belirterek, yönetim kurulu üyelerinin tamamının özellikle uygulanmayan işgüvenliği tedbirleri, yapılmayan havalandırmalar gibi konularda bir bütün olarak sorumlu olduğunu düşündüğünü ifade etti. Kozağaçlı, Alp Gürkan ve Mustafa Yiğit hakkında daha önce yapılan şikayetlerin takipsizlikle sonuçlandığını belirtti. 
Kozağaçlı bundan sonraki süreçle ilgili, “Şimdi bu kararın şöyle bir sonucu olacağını bekliyoruz. Aslında araştırılacak bir şey yok. İddianame hazırlanmış dava neredeyse tamamlanma aşamasına gelmiş. Savcılığın hızla, mümkünse ekim ayı içinde bu kişilere de aynı türde bir dava açıp ilk iddianame gibi yani Soma Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi gerekiyor. Soma Ağır Ceza Mahkemesi de bunlarla ilgili ilk duruşmayı yapıp sorgularını alıp ana dava ile birleştirip karar verirken onlar hakkında da karar vermesi gerekiyor” dedi.
Kamu görevlileri hakkında da raporda çok ağır sorumluluk tespit edildiğini hatırlatan Kozağaçlı, “Savcılık bu tespite dayanarak yeniden Bakanlığa başvuracaktır.Ama kamu görevlileri izin prosedürüne tabi. Bilirkişi raporu savcının görüşünü değiştiriyor ama Bakanlığın izin vermeme konusundaki görüşünü değiştirecek mi göreceğiz. Danıştay da aslında bu verilmeyen izni kaldırmıştı. Bazı kamu görevlileri üzerinden itirazımız üzerine kaldırdığı bir soruşturmaya yer olmadığı kararı vardı. Savcılık bütün bunları birleştirince bana sorarsanız TKİ, ELİ ve MİGEM’le ilgili bazı üst düzey yöneticileri de davaya katabilir ama ondan emin değilim” dedi. 
Kozağaçlı son bilirkişi raporu üzerinden yeni bir başvuru yapılmak zorunda olduğunu belirterek, Danıştayın kaldırma kararından sonra yürütülen bir soruşturma bulunduğunu ve bunun hâlâ bekletildiğini söyledi. “Onunla ilgili bir gelişme olabilir. Henüz izin istenmemiş, izin istenip de izin verilmemiş ve bu karar kaldırılmış olanlar açısından yeni bir başvuru yapması gerekir diye düşünüyoruz” dedi.
Editör: TE Bilişim