Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne bağlı Ahmetli Ek Hizmet Birimi'nde tedavi gören ruh sağlığı hastaları, şehrin gürültüsünden uzak, üzüm bağlarının arasında yer alan hastanede doğayla terapi oluyor. 42 dönüm arazi üzerine kurulan hastanede üzüm bağları, zeytin ağaçları ve çeşitli meyve ağaçları yer alırken, hastalar da doğal ortamda tarım faaliyetleriyle uğraşıyor.

Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Saka, 150 yatak kapasiteli Ahmetli Ek Hizmet Birimi'nde 2006 yılından bu yana hastalarını doğayla iç içe tedavi ettiğini söyledi. Başhekim Saka, "Şizofreni hastalarının rehabilitasyonunu sağlamak için kronik dönemde tedavilerini sağlıyoruz. Ahmetli biriminde rehabilitasyon çalışmaları yapıyoruz. Üzüm bağlarımız, kayısı, dut, zeytin ağaçlarımız var. Bunlarla hastalarımız uğraşıyor. Mesai saatlerinde 3 psikiyatri uzmanı, mesai saatleri dışında da 1 psikiyatri uzmanı kalıyor. Hastalarımızdan olumlu geri dönüş alıyoruz. Doğayla terapi herkesi rahatlatıyor. Şizofreni tedavisinde de doğayla terapinin olumlu yönleri var. Akut dönemi Manisa merkezdeki hastanemizde geçiren hastamız kronik dönemde Ahmetli birimine geliyor. Doğayla baş başa bu ortamı yaşadıktan sonra ailesine ve sosyal yaşama katılabilecek hale geliyor" diye konuştu.

Hastanede, geçmiş yıllarda hayvancılık faaliyetlerinin de yapıldığını dile getiren Başhekim Saka, hayvan yetiştiriciliğine tekrar başlanacağını ve lavanta bahçelerinin oluşturulacağını kaydetti.

'HASTALAR İŞE YARADIĞINI HİSSEDİYOR'

Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Ahmetli Ek Hizmet Birimi'nde görevli hemşire Fatma Menteş, hastaların tarım faaliyetleriyle uğraşarak, monotonluktan uzaklaştığını ve kendilerini işe yarar hissetmeye başladığını söyledi. Hemşire Menteş, "Burada ilaç tedavisinin yanı tedavi gören hastalara yönelik çeşitli aktiviteler var. Sabah sporları yaptırıyoruz. Atölye faaliyetleri de yapıyoruz. Haftanın 3 günü müzik derslerimiz var, hastalar eşlik ediyor. Bahçemizde meyvelerimiz var. Ağaçlarımızdan hastalarımızla meyve ve zeytin, bağımızdan üzüm ve asma yaprağı topluyoruz. Hastalar bu faaliyetleri yaptıkları zaman faydalı olma duygusunu hissediyorlar. Hastalar bu yüzden daha huzurlu. Bizde bu işi severek yapıyoruz. Hastalar monotonluktan uzaklaşıyor ve günlerini aktif bir şekilde geçirebiliyorlar. Doğayla terapi onlara çok iyi geliyor. Doğada kendilerini daha iyi hissediyorlar. Buradaki sosyal faaliyetler, bahçe çalışmaları sosyal hayata daha çabuk adapte olmalarını kolaylaştırıyor" dedi.

Ahmetli Ek Hizmet Birimi'nde tedavi gören hastalar da doğayla iç içe spor yapıp, çalışarak, tedavi olmanın kendilerine iyi geldiğini söyledi.

Editör: TE Bilişim