TOPRAĞA DEĞİL CANA VERİN...
ORGAN bağışı, organ nakli, organ bekleme sırası... Hemen her gün sosyal medya akışınızda, televizyonda, gazetelerde bu haberlere denk geliyorsunuz. Uzmanlar anlatıyor, aileler yardım istiyor. Bu kadar görünür bir sorun olmasına rağmen, organ bağışı oranı 1 milyonda 7.1. Bu genel oran yani çocuk, yetişkin ayrımı yok. Avrupa’daki durum ise milyon nüfusta şöyle: İspanya’da 43.8, Fransa’da 28.7, İtalya’da 24.7, İngiltere’de 21.5, Almanya’da 10.6.

Organ bağışında en sıkıntılı konulardan biri çocuklar. Kaybetmenin travması ve acısıyla aileler çocuğunun organlarını bağışlayamıyor. Oysa aynı anda aynı yaşta bir çocuk hastanenin başka bir odasında onu hayata bağlayacak organı bekliyor... 

Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, organ bağışı çağrısını yineliyor: “Hastaları iyileştirebilecek organları toprağa veriyoruz. Oysaki böbrekleri, karaciğeri, akciğeri, pankreası, korneaları ile hem çocuklara hem de büyüklere hayat vermek mümkün. Beklerken ölen hasta çok. Yepyeni bir hükümetimiz var. Bu konuda destek istiyoruz. Organlar çok kıymetli, toprağa gömmeyelim. Her organla yeni bir hayat bağışlanıyor.”
 
CERRAHPAŞA Tıp Fakültesi Hastanesi’nin çocuk hemodiyaliz ünitesindeyiz. Sekiz yatağın tümünde böbrekleri iflas etmiş, farklı yaşlardan çocuklar yatıyor. Yaşıtları parkta, denizde, sokakta tatilin tadını çıkarırken onlar hayatta kalabilmek için haftanın üç dört günü, dörder saat bu makinelere bağlanarak kanlarını temizletmek zorunda. Kimi yorgun düşmüş uyuyor, kimi telefonda zaman geçiriyor, kimi her santimetresini çoktan ezberlediği duvarları, asık yüzle seyrediyor. Yaşı daha küçük olanlar ağlıyor. Hepsine anneleri refakat ediyor. Onlar da yorgun. Sadece bu hastanede 20’den fazla çocuk böbrek nakli için bekleme listesinde.

Hem buradaki çocuklar hem de Türkiye’nin farklı yerlerindeki toplam 371 çocuk böbrek nakli için bekliyor. Organ bekleyen çocuklar arasında en kabarık olan liste böbrek bekleyenlerden oluşuyor. Böbrek normalde canlıdan da alınabiliyor ancak anne, babası dahil herhangi bir yakını verici olamayan hasta sayısı çok fazla. Karaciğer nakilleri de böbrek gibi canlıdan yapılabiliyor. Ama benzer nedenlerle yakınlarından karaciğer alamayan 122 çocuk kadavra bağışından gelecek organı bekliyor. Kalp nakli adayı çocuk sayısı 85. Küçücük bedenlerine yetmeyen kalpleri yapay kalp veya pompalarla desteklense de şifaya yetmiyor, sadece zaman kazandırıyor. Bazıları nakil beklerken yaşamını yitiriyor. Geçen yıl sadece 12 çocuğa kalp nakli yapıldı. 

‘BİTSİN ARTIK’
11 yaşındaki Beyza Küçük, ‘Spina Bifida’ hastalığı nedeniyle yürüyemiyor. Aynı nedenle böbrekleri de çalışmıyor. Beş aydır kadavra listesinde bekliyor. Annesi Hülya Küçük, “Geçenlerde gece 02.00’de hastaneden doktor aradı ve kadavra böbrek bulunduğu için hastaneye çağırdı. Çok mutlu olduk, umutlandık. Bir çocuk daha çağırmışlardı, nakil ona nasip oldu. 10 yıldır diyalize giriyormuş, ona da çok sevindik. Ölüm Allah’ın takdiri. Birisinin hayatı kayarken, diğerlerinin hayatı kurtarılabiliyor” diyor. 14 yaşındaki Şükran Avcı yaklaşık 5 yıldır diyalize giriyor. Okula gidemiyor, eve gelen öğretmenden ders alıyor. Avcı, “Annem, babam böbrek vermek istedi ama uymadı. Diyaliz bıktırıcı bir şey. Bitsin artık diyorum, isyan ediyorum” diyor. 12 yaşındaki Şevval Zengin 1.5 yıldır diyalize giriyor, bir yıldır da kadavra listesinde. Anne Mükreme Zengin, “Şevval çok üzgün ve sinirli oluyor. Dışarıya fazla çıkamıyor. Çocuklar kataterine bakıyor ve alay ediyormuş. ‘Herkes bana bakıyor’ diyor. Bir yere gidemiyoruz, hayatımız evde geçiyor bizim” diye anlatıyor.


En kutsal bağış hayat

NAKİL EN İYİ TEDAVİ
ORGAN Nakli Koordinatörleri Derneği (ONKOD) Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar, “Beyin ölümü gerçekleşmiş çocuklarda aile bağışı oranının yetişkinlere göre çok daha düşük olduğunu görüyoruz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Zamansız kaybedilen çocuklarda ailelerin yaşadıkları şokun etkisiyle çocuğun ölümünü kabullenmemesi, çocukların bu konuda önceden beyanının olmaması sebebiyle aileler karar vermekte zorlanıyor. Derin üzüntü yaşayan aileden, organ bağışı talebinde bulunmak yetişkinlerde bile çok zor bir süreçken çocuk vakalarda bu durum daha da zor oluyor. Özellikle küçük yaşta çocukların kaybı aile için ciddi bir travma yaratıyor. Bu konuda yapılabilecek en önemli şey ailelere organ bağışının önemini anlatmak, organ bekleyen çocukların yaşadıklarını aktarmak olmalı. Bir gün herkesin organ bağışına ihtiyaç duyabileceğini hatırlatmamız gerekiyor.”

ORGAN BULAMIYORUZ
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi kalp ve damar cerrahisi uzmanı Dr. Mehmet Balkanay ise “Çok daha fazla nakil yapabiliriz. Ama organ bulamıyoruz. Türkiye’de organ nakillerinin yüzde 80’i canlıdan, yüzde 20’si kadavradan yapılıyor. Ama kalp hastalarının kadavra dışında şansı yok. Bazı hastalarımıza zaman kazandırmak için kalp destek sistemleri takıyoruz. Çocuk hastalarımızın yaşamasını aileleri kadar istiyoruz” diyor.

Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Uluğ Eldegez, 0-18 yaş arası organ bağışlarında organların mutlaka bu yaş grubundaki hastalara takıldığını vurguluyor. Donörlerin yüzde 60’ının, 60 yaş üstünde olduğunu belirten Prof. Dr. Eldegez, “Yaşlıdan alınan organı çocuklara nakletmeyi tercih etmiyoruz” diye konuşuyor.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hemodiyaliz Kliniği’nden Dr. Seha Saygılı ise hemodiyalizin ve periton diyalizinin (evde, karından uygulanan diyaliz) tek başına böbreğin fonksiyonlarını yerine getirmeye yetmediğini, kandaki zararlı maddeleri temizlense de gelişim geriliği gibi bazı ciddi sorunların devam ettiğini söylüyor. Saygılı, şunları söylüyor: “En iyi tedavi organ nakli. Çocuklar nakil olduğunda sorunların çoğundan kurtuluyor. Ulusal koordinasyon sistemi 18 yaş altındaki donörlerin organlarını öncelikli olarak çocuklara sunuyor. Ama organ bağışıyla ilgili ailelerin kafalarındaki soru işaretleri, bekleme listesini ve kalma süresini uzatıyor. Bazen beklerken geri dönüşü olmayan sekeller (bir hastalıktan kalan doku bozukluğu) ortaya çıkıyor.” 

En kutsal bağış hayat

UMUT DOLU KARA GÖZLER
DAMLA Aslanoğlu 2.5 yaşında, hem böbrek hem de karaciğer nakli için bekliyor. Haftanın dört günü diyalize girmesi gerekiyor ama annesi üç gün getirebiliyor. Çünkü evden merkeze gelmeleri iki saat sürüyor. Anne Hatice Aslanoğlu “Buraya gelebilmek için sabahın altısında çıkıyorum. Zor ama elden bir şey gelmiyor” diyor. 

ALTI AYLIK BİR SAVAŞÇI
HENÜZ altı aylık olan ve böbrekleri gelişmediği için periton (karından) diyalizi yapılan Ebubekir Özaydın minik bir savaşçı. Özaydın ailesinin 10’uncu çocuğu olan Ebubekir 6.5 aylık doğduğunda sadece 1 kiloymuş. Yenidoğan yoğun bakımda birçok badire atlattı ve hayata tutundu. Defalarca ameliyat oldu. Görüştüğümüz gün enfeksiyona yol açan böbreğini alacaklardı. Doktorların ‘minik canavar’ dediği Ebubekir, böbrek nakli için aday adayı. Çünkü nakil için en az 7 kilo olması gerekiyor. Doktoru, “4 kilo 200 gram oldu. Biraz daha şişmanlasın kadavra sırasına alacağız” diyor. Oğluyla hastane odasında kalan anne Hediye Özaydın, “Ebubekir gibi ben de taburcu olamadım, evime gidemedim. 9 çocuğum daha var. Büyük kızımı yollayıp, onları buraya getirttim. Onlara ablaları bakıyor” diyor. Anne ve babanın sağlık sorunları nedeniyle böbrek vermeleri zor görünüyor. Ebubekir kadavradan organ nakli adayı olacak.

En kutsal bağış hayat

TEK İSTEĞİM EVE DÖNMEK
SENANUR Aksöz yedi yaşında. Doğuştan bir metabolik hastalığı var. Karaciğerindeki enzim eksikliğinden ötürü böbrekleri ve kalbi hasar görmüş. Karaciğer nakli olmadan düzelme şansı yok. Nakilden sonra hem böbrekleri hem de kalbi düzelebilir. Şu anda yoğun bakımda takip edilen Aksöz’ün kalbi pompayla takviye ediliyor. Kalp naklinden sonra düzelirse pompa çıkarılacak. Düzelmezse bu kez kalp nakli adayı olacak. Anne Selda Aksöz, “Senanur’un tek hayali eve gitmek” diyor. Oğlunun da aynı metabolik hastalığı bulunduğunu söyleyen Aksöz, “Senanur kadavradan organ bekleme listesinde. Bu bekleme sürekli gerginlik, heyecan demek. Nereden geleceği belli değil. Bu arada testlerle eşimin karaciğer verebileceği anlaşıldı. Kadavradan beklemeyip, bayramdan sonra ondan alınan karaciğer Senanur’a nakledilecek” diyor. 

YAKUP'UN ZAFERİ
13 yaşındaki Yakup Kurallı, vücudunda bakırın birikmesine yol açan genetik hastalığı nedeniyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatıyordu. Durumunun ağırlaşması üzerine nakledildiği Koç Üniversitesi Hastanesi’nde acil karaciğer nakli listesine eklendi. Ne dört kardeşinin, ne de anne ve babasının karaciğeri ona uygundu. Yakup’un durumu giderek ağırlaşıyordu ve her geçen saat aleyhineydi. Beklenen organ Bursa’dan geldi. 3 Temmuz gecesi cerrahlar Doç. Dr. Turan Kanmaz ve Dr. Nesimi Mecit nakli gerçekleştirdi. Yakup sedyeyle geldiği hastaneden yürüyerek çıktı. Şimdi fındık toplayan ailesiyle birlikte Adapazarı’nda. Gezmek için çıktığı çarşıda telefonla ulaştığımız Yakup, “İyiyim, her şey normal” dedi.
HÜRRİYET
 

Editör: TE Bilişim